Güncelleme Tarihi:
Radyospor’da Özgür Sancar’la Haber Özel Programı’nda katılan Rüştü, Denizli’den Schuster’e, Aziz Yıldırım’ın kendisi hakkındaki iddialarından, Milli Takım’a kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte Rüştü Reçber’in açıklamaları:
QUARESMA’YI TAKIMA KAZANDIRAN HERKESE TEŞEKKÜRLER
Beşiktaş önemli bir futbolcu transfer etti. Quaresma Beşiktaş’a faydalı olacaktır. Beşiktaş onunla eski günlerine kavuşacaktır. Barcelona’da beraber oynadık. Ama o dönem çok genç ve tecrübesizdi; dolayısıyla kendini fazla gösteremedi. Porto’da ise sorumluluk alan verilen görevi yapan ve özgüveni olan bir futbolcu kimliği kazandı. Bu futbolcuyu takıma kazandıran herkese çok teşekkür etmek gerekir.
TEK BAŞINA MAÇ ALABİLECEK BİR OYUNCU TRİBÜNLERİ AYAĞA KALDIRIR
Türkiye koşulları itibariyle farklı bir ülke, yemeği değişik, futbol ortamı değişik. Dolayısıyla buraya uyum sağlaması gerekir. Ama şunu iyi biliyorum. Yaş itibariyle olgunluk çağına gelmiş bir futbolcu. Sorumluluk verildiği zaman elinden gelenin en iyisini yapacağının farkındayız. Ricardo çok yetenekli bir futbolcu. Bu yeteneklerini zaman zaman takım oyununda zaman zaman da görsel şov yönünde kullanabilen bir oyuncu. Her hangi bir anda oyunu değiştirebilecek yetenekleri sahip; tipik bir 10 numara değil. Bu bir kanat oyuncusu o yetenekleri gol atamaya ve attırmaya yönelik yetenekleriyle pek çok maçı çevireceğine inanıyorum. Ama tabii zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
ONUNLA ÖZEL OLARAK İLGİLENECEĞİM
Ricardo’ya şunu öğreteceğiz: Türk halkının futbola bakış açısını anlatacağız. Avrupalı gibi düşünmez bu konuda. Bunları öğretmemiz; ortamı alıştırmamız zaman alacak. Ben bu konuda onu çok önceden tanıyan birisi olarak üzerime düşeni yapacağım. Burada yediği yemek bile farklı olacak; dolayısıyla ona özel zaman ayırmak lazım.
Portekizce de Ricardo’nun soyadının Karesma şeklinde söylendiğini belirttiniz. Merak etmeyin biz onu kısa sürede Karizma’ya çeviririz. (Gülüyor)
DÜNYA KÜÇÜK.. RIJKAARD, QUARESMA VE BEN BARCELONA’DAYDIK ŞİMDİ TÜRKİYE’DE RAKİP OLDUK
Rijkaard döneminde benimle birlikte, Quaresma, Patric Kluivert ve Reizeger’de Luis Enrique’de ayrıldı. İlk yıl hep beraberdik; ikinci yıl hiç birimiz orada kalmak istemedik ayrıldık. Bu bir profesyonellik, teknik direktörünüz sizden memnun olmayabilir; ama dünya küçüktür. Hiç ummadığınız bir ortamda tekrar karşılaşıyorsunuz. Şu an bizim olduğumuz durum karşılıklı bir durum Quaresma’yla yan yanayız, diğer tarafla karşı karşıyayız. Politik bakmak gerekir, bunlar profesyonel içerisinde oluyor.
TÜRKİYE’YE ŞÖHRETLİ İSİMLERİN GELMESİ ÇOK ÖNEMLİ
Son yıllarda Türkiye’ye çok iyi isimler gelmeye başladı bu Türk futbolu açısından artı bir şey… Teknik direktöründen tutun da futbolcusuna kadar bu ülke önemli isimleri gördü. Bu isimler çok başarılı olmasalar bile anlayışları Türkiye’deki futbol yapısını etkileyecek düzeyde… Umuyorum biz bunlara alışır, destek veririz ve bizim anlayışımız da bir nebze değişir.
DÜNYA KUPASI’NDA OLSAYDIK FİNAL OYNARDIK
Dünya Kupası’na katılan takımlara bakıyorsunuz, Türkiye gibi bir takımın orada olmadığını görüyorsunuz. İnsanın içini acıtan bir olay; ama bazen tenis maçlarında olur, konsey kararıyla bazı sporcular turnuvalara alınırdı. Keşke Milli Takımımızı böyle bir konsey kararıyla Dünya Şampiyonası’na alsalardı (Tabii işe mizahi tarafıyla bakıyorum); yarı final, final oynayabilirdik. Bunu içtenlikle söylüyorum.
Biz bu Dünya Kupası’nda olsaydık belki 2002’deki başarıyı yukarı taşıyacaktık. Final oynayabilirdik.
DENİZLİ İLE MUTLU OLDUĞUMUZ ANLAR DAHA ÇOKTU
Mustafa Denizli’yle çok mutlu günlerimiz oldu; buna karşın üzüldüğümüz zamanlar çok azdı. Ama sağlık bence her şeyden önce geliyor. Hocamızın sağlık nedenleriyle aramızdan ayrıldı. Ama tabii bağlarımızı hiç koparmadık.
SCHUSTER’E ZAMAN TANIMALIYIZ
Schuster, futbolculuğu döneminde İspanya’da başarılı olmuş bir teknik adam. Real Madrid gibi dev kulübün teknik direktörlüğünü yapmış; hem İspanya futbolunu iyi bilen hem de Alman disiplinini çok iyi uygulayan bir teknik direktör. Beşiktaş’a çok büyük katkılarının olacağını düşünüyorum. Quaresma için zamana ihtiyaç var dedim. Aynı durum yeni gelen teknik direktörümüz için de geçerli.
KARŞIMA ÇIKAN HERKES HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMI SÖYLEDİ
Sezon bittikten sonra hakkımda ortaya atılan iddialara en güzel cevabı kamuoyu verdi. Bu konuda yazı yazanlara, fikir beyan edenlere ve sokakta beni görünce haklı olduğumu haykıranlara teşekkür ediyorum.
Ben kimseyi kendimi anlatmak zorunda değilim. Beni tanıyan tanıyor, bilen biliyor. 20 yıldır futbolun içerisinde sağlam bir şekilde varlığımı sürdürüyorum. Bu konuda haksızlığa uğradığım konusunda yazılar yazıldı. Sokakta gördüğüm Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaş ya da Sivassporlusu hiç fark etmez, her zaman destek oldu. Olumsuz bir kelime dahi duymadım. Kamuoyunun bu konuda bana verdiği destekten dolayı bir kez daha teşekkür ederim.