Putin ile fotoğrafa ne demeli?

FIFA kısa adıyla tanınan Uluslararası Futbol Federasyonu heyetiyle Moskova’da ziyaret ettikleri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e.

Hem de çok içten bir biçimde.
Putin’in elini sıkıp tebrik ettikten sonra söylüyor bunu.
Evet, Lothar Matthaeus’un 5’inci eşi Rus kökenli Anastasia Klimko.
Yıllarca Moskova’da yaşamış.
Artık Lothar Matthaeus da yarı Moskovalı olmuş.
Hatta kendi deyimiyle yarı Rus.
“Ben sadece karım nedeniyle değil, kendimi burada (Rusya’da) evimde hissediyorum. O nedenle de her seferinde gülümseyen bir yüzle buraya geliyorum” diyor.
Buna kimsenin itirazı olamaz.
Olmamalı da.
İnsanlar kendilerini oralı da, buralı da hissedebilirler.
Bu çok doğal bir olgudur.

***
Ancak aynı Lothar Matthaeus, “Özil, Almanya’da kendisi hakkındaki tartışmaların nedenini anlamış değil. Almanya’da insanların bir milliden neler beklediğinin bilincinde değil. Erdoğan’la fotoğraf çektirmesinin hata olduğunu söyleyip, Almanya’ya bağlılığını taraftarlara açıkça göstermesi en doğru hareket olurdu” diyor.
Yani bir yerde Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ın Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşmalarını eleştiriyor.
Ama kendisi Batılı demokratik değerleri yıllardır ayaklar altına alan ve bildiğini okuyan Rusya’nın lideri Vladimir Putin’le bir araya gelmekten hiçbir sakınca görmüyor.
Hatta bundan gurur bile duyuyor.
Putin’e övgüler yağdırıyor.
Ama nedense Mesut Özil ile İlkay Gündoğan’ı topa tutanların çoğu Almanya’nın efsane millilerinden Lothar Matthaeus’un bu davranışını görmezden geliyor.
Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ın Erdoğan’la bir araya gelip fotoğraf çektirmelerini şiddetli bir biçimde eleştiren Alman politikacılar, Matthaeus’a karşı sus pus.
Doğru dürüst tepki de yok, eleştiri de.
“Alman Futbol Federasyonu (DFB), göçmen kökenli oyuncularımızın özel durumlarına saygı gösterir ve bunu dikkate alır. Ama futbol ve DFB, Erdoğan’ın yeterince dikkate almadığı değerlerin arkasında durur” diyerek attığı bir tweette, “Profesyonel futbolcular seçim kampanyası manevrasında kendilerini istismar ettirdiler” yazarak eleştiren, hatta kınayan DFB Başkanı Reinhard Grindel de sessiz kaldı Putin-Matthaeus buluşmasına.
Hiç sesi çıkmadı.
Yoksa Grindel de Almanya’nın eski Başbakanı Gerhard Schröder gibi “Putin tam bir demokrat” mı diyor?
Bu sessizliği yetmiyormuş gibi, Grindel, “Mesut Özil, Türk Cumhurbaşkanı ile çekilmiş fotoğraf hakkında birşeyler söylemeli, ya da sonucuna katlanmalı” diyerek kafayı yine Mesut’a taktı.
Yani bir yerde Mesut Özil’i tehdit etti.

***
Sezar’ın hakkı Sezar’a…
Matthaeus’a en büyük tepkiyi Mesut Özil ve İlkay Gündoğan’ı topa tutan günlük gazetelerden Bild gösterdi.
Bild gazetesinde yazdığı bir yorumda, “Mesut Özil sahadayken çoğu zaman onun DFB formasında kendisini rahat hissetmediği, özgür hissetmediği, hatta hemen hemen hiç oynamak istemediği düşüncesine kapılıyorum. Yürek yok, sevinç yok, tutku yok” satırlarına yer vererek, 120 kez Alman milli formasını giyen Mesut’u adeta yerden yere vuran Lothar Matthaeus’a en ağır eleştiri yine Bild’den geldi.
Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Julian Reichelt, “Matthaeus, hiçbir kanlı eli sıkmamalıydı” başlığı altında yayınlanan yorumunda, 150 kez Alman milli forması giyen, 75 kez Alman Milli Takımı’nın kaptanlığını yapan Matthaeus’un Putin ile buluşmasını sert bir dille eleştirdi.
Tabii Lothar Matthaeus da bunun altında kalmadı.
O da Bild’in eski Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann ve Yönetmen Yardımcısı Nikolaus Blome’nin Wladimir Putin’le buluşmasını Twitter üzerinden gözler önüne seren bir fotoğraf yayınlayarak Bild’e altın gol attı.