Prof. Dr. Naci Görür'den uyarı

Güncelleme Tarihi:

Prof. Dr. Naci Görürden uyarı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2008 12:30

İT? Maden Fakültesi ?ğretim ?yesi Prof. Dr. Naci Görür, Adalar'ın Marmara Denizi tabanında ge?en yıl yapılan deniz altı araştırma sonucunda Çınarcık ve Tekirdağ ?ukurluğunda gaz ve sıvı ?ıkışı olmasına karşın Adalar'ın güney batısından başlayıp orta Marmara ?ukurluğuna kadar yaklaşık 70 kilometrelik fay hattında gaz ve sıvı ?ıkışı tespit etmediklerini belirterek, "Muhtemelen bu bölüm ?ok riskli" dedi.

Haberin Devamı

Görür, MARNAUT Projesi kapsamında Naulite adlı denizaltı ile ge?en yıl 12 Mayıs-11 Haziran tarihleri arasında Marmara Denizi'nde dalış yapan Türk ve yabancı bilim adamları ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek, bugün başlayacak olan "Marmara Denizi Çalıştayı"na ilişkin bilgi verdi.

İT? Doğu Akdeniz Oşinografi ve Limnoloji Araştırmaları Merkezi'nce (EMCOL) düzenlenen ?alıştayda, bu araştırmadan elde edilen sonu?ların tartışılacağını belirten Görür, buna göre gözlem istasyonunun Marmara Denizi tabanında nereye kurulacağına da karar verileceğini söyledi.

Araştırmanın eş başkanlarından EMCOL Müdürü Prof. Dr. Namık Çağatay da bu ?alışmaları Avrupa Birliği ?er?eve projesi olan Avrupa Deniz Tabanı Gözlem Ağı Projesi'nin (ESONET) desteklediğini belirterek, Marmara Denizi tabanına kurulacak gözlem istasyonlarının kendilerine depremle ilgili önemli ipucları
vereceğini belirtti.

Gaz ve sıvı ?ıkışlarının depremsellikle ilişkisine inandıklarını, bu nedenle bu gaz ve sıvı ?ıkışlarının değişik sensörlerle sürekli ve eş zamanlı olarak öl?ülmesinin önemli olduğunu dile getiren Çağatay, 3 günlük ?alıştay sonucunda yapılacak proje planlamasında hangi sensörlerin kullanılacağına, Marmara'nın nerelerinde
gözlem yapacaklarına karar vereceklerini bildirdi.

Çağatay, AB'nin bu projeye sadece teknik yönden destek verdiğini, bir yılda kurulacak olan gözlem istasyonunun finansmanının ülkelerin kendisi tarafından karşılanması gerektiğini söyledi.

Toplantıda daha sonra yerli ve yabancı bilim adamları basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Araştırmada yer alan Fransız bilim adamı Prof. Dr. Pierre Henry, yapılan ?alışmalarda Marmara Denizi tabanında gaz ve sıvı ?ıkışlarının fay boyunca ?ıktığının ve bunların da derinden geldiğini tespit ettiklerini ve bunun da Marmara Denizi'nde deprem riskinin bulunduğunu bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

"ARAŞTIRMA D?NYADA İLK"

Araştırmacılardan Louis Geli de Marmara'nın laboratuvar niteliğinde olduğunu,burada yeni metotlarla ?ok ileri düzeyde araştırma yaptıklarını ve dünyada henüz hi?bir yerde de bu araştırmanın yapılmadığını söyledi.

Gaz ve sıvı ?ıkışlarının fay etkinliğiyle olan ilişkisine inandıklarını dile getiren Geli, "Araştırmanın en önemli bulgularından bir tanesi, Çekmece-Silivri fay segmenti üzerinde gaz ?ıkışlarının görülmemesi. Bu kısmın kilitlendiği ve 1766'dan beri kırılmamış olduğu düşünülüyor. Oysa Marmara'nın diğer yerlerinde aktif faylar boyunca gaz ve sıvı ?ıkışlarını önemli öl?üde görebiliyoruz. Bu nedenle gaz ve sıvı ?ıkışlarını depremsellik veya sismik etkinlikle ilişkilendirebiliyoruz" dedi.
Geli, Marmara'nın altındaki canlı fayın buraya denizaltı gözlem istasyonu kurulmasının gerekliğini de ortaya koyduğunu, böylece depremle akışkanlar arasındaki doğrudan ilişkiyi görme şanslarının olacağını söyledi. Geli, "Fay depremin üreteceği derinlikten itibaren bu akışkanları alıp yüzeye taşıyor. O halde biz bu akışkanları alıp incelersek, bunların fiziksel ve kimyasal özelliklerini belirlersek, belki de depremin bir bakıma önceden kestirilmesi noktasında önemli ipucları olabilir. Bizi bir noktalara götürebilir. Ama bu kesin bir sonu?muş gibi algılanmalıdır" diye konuştu.

Ancak yapılan bu araştırmanın depremi önceden haber veren ve her şeyi kurtaracak bir sistemmiş gibi de algılanmasını istemediklerini ifade eden Geli, deprem riskinin bu sismik boşlukta olduğunu, bu boşluğun ne kadar batıya ya da doğuya uzandığını kesin olarak bilmediklerini kaydetti.

"T?RKİYE İÇİN ŞANS"

Bu a?ıklama üzerine söz alan Naci Görür, "Adalar'ın güney batısından başlayıp Orta Marmara ?ukurluğuna kadar olan yaklaşık 70 kilometrelik fay boyunca gaz ve sıvı ?ıkışlarına rastlanmadı" dedi.

Daha batıda Orta Marmara ?ukurluğu ile Tekirdağ arasında, doğuda ise Çıkarcık ?ukurluğunda gaz ve sıvı ?ıkışlarının görüldüğünü belirten Görür, şunları söyledi:

"Arada bir sismik boşluk var. Dolayısıyla bu gaz ve sıvı ?ıkışlarının nerede olup olmadığı bir bakıma deprem a?ısından olduk?a anlamlı hale geliyor ve muhtemelen de bu bölüm ?ok riskli olarak görülebiliyor. Gaz ve sıvı ?ıkışlarının doğrudan doğruya depremle olan ilişkisi henüz ?ok yeni bir konu ve araştırılıyor. Bu akışkanlar depremin olduğu derinliklerden geliyor. Depremin olduğu veya olacağı zamanlarda bu gaz ve sıvı ?ıkışlarının hacminde veya fiziksel özellikleri de değişimler gösteriyor. O nedenle bu gaz ?ıkışlarını izlemek olası depremler a?ısından önemli bir konu. Bu Türkiye i?in büyük şans. Dünyada denenmemiş ?ok ileri teknolojileri burada uygulayarak bu gaz ve sıvıların fiziksel, kimyasal ve jeokimyasal özelliklerinini inceleyerek Marmara'nın depremselliği ve depremin geleceği konusunda önemli veriler ortaya ?ıkabilir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!