Güncelleme Tarihi:
Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin, yaptığı açıklamada, 2004 yılı verilerine göre Türkiye narenciye üretiminin yüzde 16'sının Antalya'dan karşılandığını, Türkiye portakal üretiminin ise yüzde 27'sinin sağlandığını bildirdi. 2008 yılı verilerine göre, Antalya'da portakal üretiminin az da olsa artış gösterdiğini belirten Erçin, geçen yıl 149 bin 61 dekar alanda toplam 469 bin 676 ton narenciye üretimi yapıldığını söyledi.
Antalya'da geçen yıl 380 bin 618 ton portakal üretimi gerçekleştiğine işaret eden Erçin, üretimin 121 bin dekar alanda yapıldığını vurguladı. Erçin, şöyle konuştu:
“Portakalın gerek iç, gerekse dış pazar açısından çok büyük öneme sahip olduğu açıkça görülmektedir. Antalya'da portakal üretiminin ülke genelinde sağladığı avantajı, limon, mandarin, altıntop ve turunç üretiminde görmek mümkün değil. Turizm baskısı, arazi rantının yüksek oluşu, üretim maliyetlerinin fazla, satış fiyatlarının düşük olmasına rağmen narenciyede sınırlı bir artış görülmektedir.”
Dünyada ve Türkiye'de portakal ve limon üretiminin en üst seviyeye ulaştığını ifade eden Erçin, “Ülkemizde üretim, tüketimi karşılamaktadır. Ayrıca, portakalın ve limonun depolanmasındaki gelişmeler ile farklı dönemlerde yetişen çeşitlerin bulunması nedeniyle pazarda 8-10 ay ürün bulunmaktadır. Narenciyede gelişmeler, yılın 12 ayına yayılacak şekilde erkenci ve geçici çeşitlerin geliştirilmesi yönünde olmalıdır. Ülkemizde taze tüketim için yeni mandarin çeşitlerinin yayılması pazar bulma açısından önem taşımaktadır” diye konuştu.
FİNİKE PORTAKALI
Finike Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Uygun, uluslararası alanda tescil edilen ve markalaşan Finike Portakalı'nın fiyatından üreticilerin memnun olmadığını söyledi. Portakalın bahçede dalında 70 kuruşa zor alıcı bulduğunu anlatan Uygun, şunları kaydetti:
“Portakal, dalında 70 kuruşa alıcı bulabiliyor. 4-5 yıldır aynı devam eden fiyatlar, üreticinin girdi maliyetlerini karşılamıyor. Bu yıl da narenciye üreticileri umduğunu bulamadı. Limon fiyatları bu sezon da istenilen ölçüde değil. Limon, para kazandırmıyor. Dalında 30 kuruşa alıcı bekliyor. Mandalina fiyatları ise 60-70 kuruş civarında seyrediyor. Çiftçinin beklentisi bu fiyatlar değil. Üretici portakal fiyatlarından memnun değil.”
Kokusu ve aromasıyla marka olan Finike Portakalı'nın son sekiz yılda ürün kalitesi ve girdi maliyetlerinin arttığını anlatan Uygun, bu sürede sadece fiyatların değişmediğini belirtti. Sekiz yıl öncesine kadar var olan çekirdekli yuvarlak portakalın yerine Washington portakal bahçelerinin kurulduğunu dile getiren Uygun, modernize edilen bahçelerde kaliteli portakal üretildiğini söyledi.
Finike Portakalının sekiz yıl önce dalında 80-120 kuruş arasında alıcı bulduğuna dikkati çeken Hüseyin Uygun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Girdi maliyeti yüzde 350 oranında arttı. Buna karşılık satış fiyatlarında artış olmadı. Portakal şu an dalında 70 kuruşa alıcı bekliyor. Üreticiler, bankaların verdiği kredi desteğiyle ayakta durmaya çalışıyor. Türkiye genelinde 3 milyon ton narenciye rekoltesi var. Finike 300 bin ton ile yüzde 10'luk üretim payına sahip.
Limon rekoltesi de ülke genelinde 650 bin ton. Bunun 250 bin tonu iç piyasada tüketiliyor. İhracatın yeterli olmaması nedeniyle limon 7-8 yıldır 20-25 kuruşa dalında alıcı bekliyor.”
Küresel kriz nedeniyle Antalya'dan yapılan narenciye ihracatı geçen yıla göre azaldı. Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere 60'dan fazla ülkeye, yılın 10 aylık döneminde 23 bin 547 ton portakal, mandarin, limon ve greyfurt ihracatı yapıldı. Bu satıştan 15 milyon 608 bin 82 dolar döviz girdisi sağlandı.
Geçen yıl sonu itibariyle 48 bin 209 ton narenciye ihracatından ise 35 milyon 852 dolar elde edilmişti.