Güncelleme Tarihi:
James Hawes adlı araştırmacı yazarın geçtiğimiz günlerde İngilterede yayımlanan Kafkayı Kazmak (Excavating Kafka) adlı kitabı ortalığı karıştırdı. Radikal'de yer alan habere göre Hawes kitabında, Kafkanın az bilinen bir yönüne, pornografi merakına odaklanıyor.
Hawes, kitaba kızan diğer Kafka uzmanları tarafından sansasyon meraklısı olmakla, hatta anti semitizmle suçlandı. Öfkeli uzmanlardan biri, Kafkayı masum ilan etmek gibi bir dertleri olmadığını ama sözü edilen fotoğrafların sadece karikatürümsü, eğlenceli şeyler olduğunu söyledi.
Hawes, Kafkanın yirmili yaşlarında abone olduğu dergilerde kendine oral seks yapan kirpi gibi bir canlının, kadınların göğüslerine sarılmış tuhaf yaratıklara dair görüntüler yer aldığını, Kafkanın bu dergileri evinde kilitli bir çekmecede sakladığını yazıyor.
Hawes, bugüne kadar hakkında bu kadar çok şey yazılan bir yazarın psikolojisini anlamakta önemli olan bu bilginin şimdiye kadar yok sayılmasını doğru bulmadığı için bu konuyu kitap haline getirmeye karar vermiş.
UNUTULMAZ ROMANLARA İMZA ATTI
Edebiyat tarihinin usta kalemlerinden biri olan Franz Kafka, 1883 yılında doğdu. Çek asıllı Avusturyalı yazar Kafkanın Pragda, 1893-1901 arasında gittiği Avusturya Lisesi, Onun yalnızlığını ve kendi içine kapanmasını pekiştirdi.
1901de liseyi bitirdikten sonra Prag Üniversitesinin Hukuk Fakültesine girdi. Ancak daha çok ilgisini çektiği için Alman edebiyatı derslerini izliyordu. 1902de Max Brodla tanıştı. Max Brod, Kafkanın yaşamı boyunca ilişki kurabildiği sayılı kişiden biri oldu. Kafkanın ölümünden sonra yakılmasını vasiyet ettiği tüm yapıtlarını Max Bord toplayıp yayınladı.
Kafka ilk eseri olan 'Bir Savaşın Tasviri' adlı öyküsünü öğrencilik yıllarında yazdı. 1906da hukuk öğrenimini doktora ile tamamladı ve bir yıl süren avukatlık stajını yaptı. 1907de İş Kazaları Sigorta Şirketine memur olarak girdi.
Bu şirketteki iş hafif olduğu için, yazı yazmaya zaman ayırabiliyordu. Aynı yıl 'Taşrada Düğün Hazırlıkları' adlı öyküsünü yazdı. Büro çalışmasından sıkılıyor, kendini bu çalışma düzenine yabancı görüyordu. Çevreye yabancılaşma duygusu ilk kez 'Taşrada Düğün Hazırlıkları'na, beş yıl sonra da 'Değişim' adlı öyküsüne yansıdı.
1912 yılının Kafka için başka bir önemli olayı da nişanlısı Felice Bauerle tanışmasıdır. Onunla ilişkisini, üç kez ayrılıp yeniden nişanlanarak, 1919a kadar sürdürdü. Evlenmemesine neden olarak hastalığını gösteriyordu.
Oysa Füncesinde evliliği bir burjuva bağı olanak nitelemiş ve edebiyat hayatını sürdürebilmesi için yalnızlığa ihtiyacı olduğunu vurgulamıştı.
Nişanlısıyla bu ilişkisinden geriye beş yüzün üzerinde mektup kaldı. Bunlar, Kafkanın ölümünden çok sonra 1967de 'Feliceye Mektuplar' adıyla yayınlandı. Kafkanın eserlerinin hepsinde görülen yabancılaşma olgusu, onun kendi hayatında da belirgin bir biçimde izlenir. Ailesiyle ve babasıyla olan ilişkileri onun için bir korku kaynağı oldu.
'Hüküm' ve 'Değişim' gibi öykülerindeki baba tipleri, babasına yazdığı, ama onun eline ulaşmayan 'Babaya Mektup' hep babasıyla arasındaki bu ilişkiyi yansıtan ipuçlarıdır. Genelde, gerçekliğin değişemeyeceğine, değişse de daha farklı olmayacağına inandığı için, siyasi gerçekler karşısında direniş göstermemişti. Kafka, 1924 yılında öldü.