Güncelleme Tarihi:
FRANKFURT Türk Tiyatro Festivali, 4 Mayıs Cuma günü saat 17.30’da Gallus Tiyatrosu’nda yapılacak açılış töreninin ardından sahnelenecek Willy Russell ‘in yazıp Sumru Yavrucuk’un yönettiği Shirley oyunuyla başlayacak.
ATATÜRK’ÜN SÖZÜNÜ HATIRLATTI:
Ulu Önder Atatürk’ün “Yüksek uygarlığın merdiveni sanattır” sözünü hatırlatan Tiyatro Frankfurt Sanat Yönetmeni Kamil Kellecioğlu, festivalle ilgili olarak şu bilgiyi verdi: “Biz, Tiyatro Frankfurt olarak; toplumun sosyal ve kültürel olarak gelişmesini önceleyen değerleri koymak için var gücümüz ile çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Toplumun içinde bulunduğu buhranların aşılmasında, eğitimin ve kültürün gelişmesinde sanatın belirleyici rolünü asla göz ardı etmiyoruz. Sanatın toplumda eğitim, kültür ve sosyal faaliyetlerin yerleşik hale gelmesindeki rolünü ise çok önemsiyoruz. Buna paralel olarak da sanatın toplum içinde ayrıcalıklı bir yeri olduğunu göstermeye çabalıyoruz. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun ilerlemesinde en önemli etmenlerden biri de; Sanatta evrenselliği hedeflemektir. Sanatı özümseyebilmek, sanatı anlamak sanatla iç içe olmakla mümkündür. Öyle ki, toplumun dini inançları, dil birikimi, yaşama biçimleri ve toprağından, suyundan beslenen, ortaya koyduğu eseri dönemin kültürel, toplumsal, hatta mimari özelliklerini bile taşıyan her türlü üretim; kültür, dil, din coğrafya mayasındadır.”
‘BENİM BİR HAYALİM VAR’
“Tiyatro Frankfurt olarak bu bizde bir aşktır, bir üretme güdüsüdür. Dolayısıyla da iyinin, doğrunun, fark yaratanın peşinden koşmayı hep sürdürüyoruz. Tabii bütün bunların yanında belli bir disiplin içinde yetişmiş sanatçı, topluma ışık tutandır. Bu sebepten sanatçısı bol olan; sanata önem veren, sanatta ileri gitmiş toplumlar, demokrasi bilincinde, yol almış ve gelişmiştir. Çünkü sanata önem ve değer veren toplumların bireylerinin bilinci ve algılaması çok daha açık olur. Emeğini, hayatını bu işe adamış o kadar çok değerli insanlar var ki topraklarımızda, Muhsin Ertuğrul’un şu sözü ne demek istediğimi özetler nitelikte; ‘Ben bir tiyatro istiyorum. Bir tiyatro binası lâzım, bu İstanbul şehrine her şeyden evvel bir tiyatro binası lâzım. Bu bina mezbahadan, halden, köprüden, hastaneden, hatta mektepten daha mühim. Onun için bu şehre bir tiyatro istiyorum.’ Ben de şimdilerde yaşadığım ve milyonlarca yurttaşım gibi bir parçası olduğum Alman toprağında Türkçe konuşmayı sürdüren bir tiyatro hayalimle, azmimle çalışmalarımı sürdürüyorum. Yolumuz aydınlık olsun.”