Güncelleme Tarihi:
HALİL İbrahim Özdemir, eşi ve iki çocuğuyla Köln-Bonn Havalimanı’ndan son vize kontrolü yapılarak uçağa yöneldi. Uçağa götüren otobüs ile uçak merdivenleri arasında bebek arabasını teslim ederken sırt çantasının içindeki eşyalar yere döküldü. Özdemir, dökülen eşyalarını çantasına koyduktan sonra çocuk arabasını görevliye teslim etti ve uçağa geçti. Pasaportların olduğu çantanın bu sırada düştüğünü ise Sabiha Gökçen Havaalanına indiklerinde fark etti. Polis kontrolüne pasaportsuz olarak giren Özdemir ve eşi Elif Özdemir’in oturum kartları üzerindeki T.C. kimlik numaralarından nüfus kayıtlarını ulaşıldı. Ancak aile iki çocuklarını konsolosluğa kayıt ettirmedikleri için çocukları ellerinden alınarak başka bir yere götürüldü. Halil İbrahim Özdemir, yaşadıklarını Hürriyet’e anlattı:
‘KAÇAK MUAMELESİ YAPTILAR’
“Doğan çocuklarımız anneleri üzerinde kayıtlı. Uçuşlarda sıkıntı yaşamadığımız için de henüz konsolosluğa kaydettirmemiştik. Türkiye Nüfus Müdürlüğü kayıtlarında da üzerimizde görünmediği için işimiz tamamen gümrükteki görevli memurların vicdanına kaldı. Onlar da sağ olsunlar bize adeta kaçak göçmen muamelesi yaptı. Şunu peşinen söyleyeyim, devletime ne burada ne yurt dışında söz söyletmem. Ancak görevini layıkıyla yapmayan görevlilere bir yaptırım uygulanmalı. Çok basit bir işimizi tamamen yokuşa sürerek hepimizin ruh sağlığını bozdular. İlk başta yaklaşık 4 saat tüm aile ile aynı odada kaldık. Daha sonra beni ayrı odaya, eşim ve çocukları ayrı bir odaya aldılar. Üzerlerine de kapıyı kilitlediler. İlk çocuğum prematüre bebek olarak dünyaya geldi. O bana aşırı derece düşkün, benden ayırıp görevliler başka bir odaya çocuğumu alınca çok ağladı. Bu ipucu bile görevlilerin olası ‘Babası mı, değil mi?’ şüphesini gidermeye yeterdi. Eşim ‘Bu oda çok havasız’ dediğinde, görevliler, ‘Çocuklar altına yapmıştır, altını değiştir’ diye dalga geçer gibi davranmışlar. Oksijen girmesi için kapıyı kesinlikle açmamışlar.”
‘DİĞER MEMUR KABUL ETTİ’
“Kıbrıs’tan geldiğini öğrendiğimiz kaçak Afganlı vatandaşlar da aynı saatlerde sınır dışı ediliyordu, onlara da zorluk çıkarıyorlardı. Bizi onlarla aynı kategoriye alıp, aynı yerlerde beklettiler. Almanya’dan oturum izinli bizlere adeta sığınmacı muamelesi yaptılar. Anne ve babasına bağlı, ağlayan çocuğu nasıl alır başka odalara kapatırsın? Her türlü kanıtı, geçerli evraklarımızı ibraz etmemize rağmen hiç umursamadılar. Üstelik Valiliği de devreye sokmamıza rağmen. Biz senin vatandaşınız. Almanya’dan doktorumuzdan istediğimiz çocuğun annesinin adının yazılı olduğu belgeyi kabul etmeyen memur gidince yeni vardiyaya başlayan memur ‘Bu yeterli’ diyerek insani ve vicdani davranıp çocuklarımızı bize verdi ve oradan ayrıldık.” Özdemir, Almanya’ya dönebilmek için pasaport yerine seyahat için geçici bir evrakın verilmemesinin ayrıca bir mağduriyet doğuracağını, çip krizi nedeniyle yeni pasaportun çıkmasının en az 2 ay süreceğini, iş yerini kaybetme durumu ile karşı karşıya kaldığını ifade ederek yetkililerden yardım istedi.