Ahmet KÜLAHÇI - Fotoğraf: AP
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 30, 2023 09:54
Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) bir dönemler seçmenlerin de üyelerinin de ilgi odağıydı.
Almanya’nın en köklü partisi olan ve 23 Mayıs 1863’te temeli atılan SPD’nin, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1947 yılında bile 875 bin üyesi vardı.
23 Mayıs 1949 tarihinde Alman Anayasası’nın kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında ‘bölünme’ nedeniyle üye sayısı 700 binin altına, 1955 yılında da 590 bine düştü.
Ancak daha sonraki yıllarda toparlanan SPD’nin üye sayısı 1965 yılında yeniden 700 bin sınırını aştı.
1976 yılında da SPD’nin üye sayısı 1 milyon 22 bin 191’e ulaştı.
Bu bir rekordu...
1980’li yıllarda düşüş başladı.
SPD’nin üye sayısı 1990’da 943 bine, 2000’de 734 bine, 2010’da 502 bine, 2020’de 404 bine düştü.
Ve şu anda 379 bin üyesi bulunmaktadır.
*
Aynı durum
CDU için de geçerlidir.
1948 yılında 360 bine yakın üyesi olan CDU’ya ilgi bir yıl sonra iktidara gelince arttı.
CDU’nun üye sayısı 1983 yılında 734 bine, 1990’da da 769 bine ulaştı.
Daha sonraki yıllarda ise ciddi bir düşüş yaşandı.
CDU’nun üye sayısı 2000’de 616 bine, 2010’da 505 bine ve 2020’de 399 bine düştü.
Şu anda CDU’nun üye sayısı 371 bin civarındadır.
‘Kardeş parti’ olarak bilinen
CSU’nun 1948’de 85 bin olan üye sayısı 1950’li yıllarda 33 bine düştü.
Daha sonraki yıllarda yeniden güçlenen CSU’nun üye sayısı 1990’da 186 bine ulaştı.
Ancak 2000’de 181 bine, 2010’da 153 bine ve 2020’de 137 bine düştü.
Şu anda da 132 bin üyesi bulunmaktadır.
*
Almanya’da 1949-1956 ve 1961-1966 yıllarında CDU/CSU, 1969-1982 yıllarında SPD, 1982-1998 ve 2009-2013 yıllarında yeniden CDU/CSU’yla, 2021’den beri de SPD ve Yeşiller ile ortaklık eden FDP’nin 1950’li yıllarda 64 bin üyesi vardı.
Liberaller olarak tanınan FDP’nin üye sayısı 1980’li yıllarda 87 bine 1990’da 148 bine ulaştı.
2000’de 62 bine düşen üye sayısı 2010’da 68 bini buldu.
2020’de tam bir çöküş yaşandı ve FDP’nin üye sayısı 32 bine düştü.
Ama iktidara ortaklık döneminde destekle üye sayısı 76 bine ulaştı.
1980 yılında Almanya’da politik sahnelere çıkan Yeşiller’in o zaman 20 bin üyesi vardı.
*
Politikanın ‘hırçın çocukları’ olarak bilinen Yeşiller’in üye sayısı 1990’da 41 bine, 2000’de 46 bine, 2010’da 52 bine, 2020’de 107 bine ulaştı.
İktidar ortağı olan Yeşiller’in şu anda 123 bin civarında üyesi bulunmaktadır.
Eski Doğu Almanya’daki Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) uzantısı konumundaki Sol Parti’nin üye sayısı iki Almanya’nın birleştiği 1990 yılında 186 bindi.
2000’de 83 bine, 2010’da 73 bine 2020’de de 60 bine düştü.
Sol Parti’nin şu anda 54 bine yakın üyesi bulunmaktadır.
PARTİLERDEN KAÇMAK ÇÖZÜM DEĞİL
2013 yılında kurulan sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) başlangıçta 13 bin olan üye sayısı 2020’de 32 bine yükselse de şu anda 28 bine düşmüştür.
Bu veriler, Almanya’da Yeşiller’in dışındaki tüm partilerde üye kaybı yaşandığını çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır.
Bu veriler aynı zamanda, insanların partilere ciddi bir güven kaybı yaşadıkları anlamına gelmektedir.
Ama bu aynı zamanda ‘demokrasiye güven kaybıdır’...
İşte tehlikeli olan da budur...
Partilerden kaçmak, partilerden uzaklaşmak çözüm değildir.
‘Demokrasi sevdalıları’ partilerde yerlerini alıp, özgürlüğün, demokrasinin, hukuk devletinin korunması için parti içinde mücadele vermelidir.
*
Yalnız partilerden değil Almanya’da kiliselerden de kaçış yaşanmaktadır.
Katolik Kilisesi’nin 1990 yılında 28.5 milyon olan üye sayısı günümüzde 20.9 milyona düşmüştür.
Protestan Kilisesi’nin 1990’da 29.4 milyon olan üye sayısı da 19.1 milyona.
Kiliselerden kaçışta hiç şüphesiz insanların ‘kilise vergisi’ ödemek istememesi de rol oynamaktadır.
Ama asıl neden, yalnız Almanya’da değil, dünyanın çeşitli kesimlerinde Katolik ve Protestan din adamları tarafından girişilen cinsel taciz ve istismarların ortaya çıkmasıdır.