Güncelleme Tarihi:
Başbakan Angela Merkel'in çağrısıyla yarın toplanacak 2. Uyum Zirvesi'ne davet edilen Türk derneklerin boykot etme eğilimini Almanya'daki Türk kökenli parlamenterler değerlendirdi. Farklı partilere mensup federal ve eyalet düzeyindeki parlamenterler, derneklerin zirveyi boykot etme düşüncelerini anlayışla karşılayacaklarını belirtirken, cumhurbaşkanlığında imza bekleyen Göç Yasa Tasarısı nedeniyle de zirvenin gereksizliği konusunda fikir birliğine vardı.
SPD duyarsız
Özcan Mutlu (Yeşiller): Bu vakitten sonra Uyum Zirvesi ve İslam Zirvesi'nin bir anlamı kalmamıştır. Hükümet bu zirvenin sonuçlarını beklemeden ve her iki zirveye katılan kuruluşların görüşlerini almadan kısmen anayasaya aykırı dışlayıcı Göç Yasası çıkarmıştır. Böylelikle Sayın Merkel ve Sayın Schaeuble gerçek niyetlerini göstermişlerdir. Bu yüzden Uyum Zirvesi'ne gerek yoktur. DİTİB ve diğer kuruluşların geri çekilmeleri en doğru karardır. Bu yasa ister bilinçli olsun, ister bilinçsiz olsun Türkleri hedef almakta. Türk kökenli seçmenler duyarlı olup bunun hesabını sandıkta sormalıdırlar. Aksi taktirde bu berbat yasaya benzer yeni nice yasalar çıkar. Yeşiller olarak biz anti demokratik ve anayasaya aykırı olan bu Göç Yasası'na karşı geldik. Gönül isterdi ki hükümet ortağı SPD de aynı duyarlığı gösterseydi. Yasa çıktıktan sonra kalkıp da 'biz bu yasaya karşıyız' diyen SPD'li milletvekillerinin gayri ciddi durumlarını gözler önüne serdi.
Canları gitmek istiyor
Lale Akgün (SPD Federal Meclis): Ben geçen yıl yapılan zirveye katılmalarına zaten şaşırmıştım. Dernek tabanları ve sokaktaki insanlar zirvenin gereksiz olduğunu biliyordu. Tabandan dernek yönetimine gelen baskı nedeniyle yöneticiler ikileme düştü. Yöneticilere kalsa zirveye koşa koşa gidecekler. Vatandaşın tepkisinden korktukları için net tavır da alamıyorlar. Ben kişi olarak gitseler de gitmeseler de alacakları karara saygı duyarım.
Taban istemiyor
Sevim Dağdelen (Sol Parti Federal Meclis): Uyum Zirvesi'nin başından beri göstermelik olduğunu biz parti olarak biliyorduk. Derneklerin tavrına saygı duyuyorum. Ben dernek üyelerinin göç yasa tasarısına karşı olan tavrının biliyorum. Tamamen ret ediyorlar. Zirveyi de anlamsız buluyorlar. Dernek yöneticileri de kendi tabanının sesine göre hareket edip etmeyeceği kendilerinin bileceği bir şey. Zirveyi boykot etmelerini anlayışla karşılarım.
Kolta'ın tavrı doğru, Uyum Zirvesi zırva
Hakkı Keskin (Sol Parti Federal Meclis): Derneklerin basın toplantısını izledim. Alman basınından gelen bazı sorulara çok hayret ettim. Gördüm ki buradaki Türk toplumunu ve sivil toplumun tavırlarını anlamakta zorluk çekiyorlar. Uyum Zirvesi adı altında zırvalanılıyor. Bu zirveyle göçmenlerle dalga geçiyorlar. TGD Genel Başkanı Kenan Kolat'ın tavrını doğru buluyorum. Yasalarla her türlü haklar gasp ediyorlar. Sonra da zirveye çağırıyorlar. Bence hakikaten Türk sivil toplum kuruluşları gayet kesin bir tavır almaları gerekiyor.
Kararların arkasında dursunlar
Bilkay Öney (Yeşiller Berlin Eyalet Meclisi): Dernek Yöneticileri yarın yapılacak Uyum Zirvesi'ne katılıp katılmayacakları konusunda verdikleri kararın arkasında durmaları lazım. Zirveye katılmalarının bu saatten sonra bana göre artık bir anlamı yok. Basında katılmayacaklarını zaten deklare etmişlerdi. Kendi kararlarının arkasında durmalarını doğru buluyorum.
GÖÇ HABERİNE EK:
ELEŞTİRLERİ CİDDİYE ALIN
Federal Göçmen Konseyi Başkanı Memet Kılıç ise, göçmen derneklerin göç yasasına yönelik yaptığı eleştirilerin ciddiye alınmasını talep etti. 'Eğer göçmenler ve göçmen dernekleri sembolik bir politikanın aracı olduklarından korkuyorlarsa bu keyfi bir açıklama değil, ciddiye alınması gereken bir sinyaldir' dedi. Memet Kılıç, göçmen derneklerin uyum zirvesini boykot etme kararını anlayışla karşıladığını belirtirken, 'Bir taraftan uyum zirvesi ve milli uyum programıyla uyumun reklamını yapıp diğer taraftan da dışlayıcı yabancılar hukuku gibi tedbirler alamazsınız' dedi. Memet Kılıç, şu andaki durumdan ise göçmen derneklerin değil, Federal Hükümetin sorumlu olduğunu kaydetti.