Güncelleme Tarihi:
BEŞİKTAŞ'ın Çek stoperi Tomas Zapotocny, "Çocukluk yıllarımda yokluğu yaşadığım i?in varlığın kıymetini biliyorum. Para beni asla şımartmaz" dedi. Evinin kapılarını Beşiktaş Dergisi'ne a?an Zapotocny, ge?mişiyle ilgili bilinmeyenleri, eşi ile tanışmasını, hobilerini, Türkiye ile ilgili düşüncelerini anlattı. İşte hi? bilinmeyen yönleri ile Zapotocny ailesinin özel dünyası...
"13 Eylül 1980 tarihinde Çek Cumhuriyeti'nde madenci bir babanın ve kuaför bir annenin oğlu olarak dünyaya geldim. Evde hi?bir lüksümüz yoktu ama fakir de değildik. Her şey olması gerektiği gibiydi. İhtiya?larımızı giderebiliyorduk. Babam Slovakya'nın başkenti Bratislava'da büyümüş ve kü?üklüğünde orada futbol da oynamış. Dolayısıyla ü? ?ocuğundan en azından birisinin futbolcu olmasını istiyormuş. Ben futbolla ilgilendiğim i?in sanırım mutlu oldu ve her zaman beni destekledi.
Eşimle kafede tanıştım
Bunları konuşurken Çek Cumhuriyeti'nde bir dönem komünizm olduğunu unutmamak lazım. Ne ben, ne eşim komünizm dönemini ?ok fazla görmedik ama ülkede izleri vardı. ?rneğin gelir seviyelerinde ?ok büyük adaletsizlik yoktu. Biz beş kişilik bir aile olarak iki oda, bir salon evde yaşıyorduk.
Büyük zenginliklere, refaha sahip değildik. Bugün bulunduğum noktada da böyle olmasını avantaj olarak görüyorum. Çünkü şimdi neyi almam, neyi almamam gerektiğini; neyin fazlalık olduğunu daha iyi ve rahat görebiliyorum.
Çocukluğumda yaşadığım koşullar nedeniyle para beni şımartmadı. Bizim ülkede liseden sonra olgunluk sınavları vardır. Sınavlara 6 ay kala futbolcu olmaya karar verdim ve sınava girmedim."
"Eşinizle nasıl tanıştınız?" sorusuna Vendula Zapotocny, yanıt verdi. Ve dedi ki: "Ortak arkadaşlarımız tanıştırdı. Bir antrenman sonrasında Tomas, bizim oturduğumuz kafeye gelmişti. Ben de okuldan ?ıkmıştım. Orada tanıştık ve ilişkimiz başladı.
Gerilim ve aksiyon filmlerinden hoşlanırım
?nce kafede oturduk, birer kahve i?tik. Sonra baktık, muhabbet ?ok güzel gidiyor ertesi gün beraber sinemaya gittik. Sinemada da ?ok güzel vakit ge?irince, ertesi gün yürüyüşe ?ıktık. Böyle devam ederken, iki ay sonra bir baktık beraber yaşıyorduk.
"Peki ya evlilik?" Bu sorunun yanıtını da Tomas Zapotocny verdi:
"Evlilik biraz daha komplike oldu. ?zel bir teklif söz konusu olmadı. Biraz da sıkıntılı bir dönemden ge?tik. Vendula hamile kaldı ama maalesef doğmadan kaybettik. Zaten hamilelik sürecinde evlenmeye karar vermiştik. Bebeğimizi yitirdikten sonra da ne olursa olsun evlenelim istedik. Bu durumda da aileleri özellikle tanıştırmak, evlenme teklif etmek gibi bir durum olmadı. Oturup konuştuk ve tarihi belirledik. Belirlediğimiz tarihte de düğünümüzü yaptık ve herkes de geldi."
Balık tutmanın kendisini sakinleştirdiğini, stresini aldığını ifade eden Tomas Zapotocny, korku, gerilim ve aksiyon filmlerini sevdiğini, başrollerini Brad Pitt'le Morgan Freeman'ın oynadığı 'Seven' adlı filmin favorisi olduğunu, Brad Pitt, Morgan Freeman ve Angelina Jolie'nin en sevdiği aktör ve aktrisler olduğunu belirtti.