Papa'ya "Türk kredi kartı "

Sarıgöllü yaptığı açıklamada, Smartsoft’un İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Teknokenti’nde 2001 yılında yüzde 100 Türk sermayesi ile kurulduğunu, ortaklarının bulunduğunu, ancak herhangi bir finansal kurumun firmaya ortak olmadığını belirtti.

Ağırlıklı olarak ödeme sistemleriyle ilgili çalıştıklarını, güvenlikle ilgili çalışmalarının da ödeme sistemlerine entegre olarak hayata geçirildiğini anlatan Sarıgöllü, Türkiye’nin kartlı ödeme sistemleri alanında rekabet notunun yüksek olduğunu, bankacılık alanında yüksek teknolojinin kullanılabilmesi konusunda Avrupa’da 3. sırada yer aldığını kaydetti.

Kredi kartlarının yüksek teknolojiyle entegrasyonu konusunda dünyada bazı bölgelerin çok ileri noktada olmadığını, bu konuda bazı bölgelerde gerekli isteğin oluşmadığını dile getiren Sarıgöllü, ”Mesela İtalya’yı örnek verebiliriz. İtalya, hemen hemen Türkiye ile teknolojik ihtiyaçlar anlamında baktığımızda, 5 yıl daha geride gözüküyor. Amerika’ya baktığınızda EMV’ye daha yeni geçmeye karar verdiler. Biz 2001 yılında geçmeye başladık Türkiye olarak. Dolayısıyla bu anlamda çok ciddi fırsatlar var” diye konuştu.

Sarıgöllü, Smartsoft’un bir şeyle gerçekten konsantre ve yoğun bir şekilde ilgilendiğinde buna çok odaklanan bir şirket olduğunu vurgulayarak, yazılım alanında söz sahibi olan İsrail ve Hindistan’a dahi yazılım ihraç ettiklerini belirtti. Sarıgöllü, şöyle devam etti: ”Ortadoğu bölgesine baktığımızda İsrail çok enteresan bir örnek. İsrail ile Hindistan’a ilk yazılım satan Türk firmasıyız. Ticaret konusunda prosedür anlamında bayağı sıkıntı yaşadık, nasıl satacağız bunu diye, o enteresan bir tecrübeydi. Orada herhangi bir donanımın çeşitli sertifikasyonlar sonucunda EMV dünyasına yani MasterCard ve Visa’ya uyumlu hale gelmesini sağlayan yazılımlarımız var. Bankalardaki donanımdan kredi kartı yazılımlarımız var. Aynı şekilde anında kart basım dediğimiz, şubeye gittiğinizde veya herhangi bir mağazaya gittiğinizde kredi kartınızı 69 saniye kadar kısa bir sürede size verebilen bir yazılımımız var.”

Ayşe Nil Sarıgöllü, ilginç projelerine ilişkin de Vatikan’ın ve Katolik aleminin ruhani lideri Papa 16. Benediktus’un kullandığı kredi kartlarında da şirketlerinin yazılımlarının kullanıldığını kaydetti. Sarıgöllü, ”Vatikan’ın, Papa’nın kartlarını biz basıyoruz. Bizim yazılımlarımız kullanılıyor. Papa da anında kredi kartı basım sistemiyle hazırlanmış kart kullanıyor” dedi.

MAKEDONYA’DA AR-GE DEPARTMANI
Lokalleşme olarak Doğu Avrupa’ya konsantre olduklarını, bu nedenle Makedonya’da bir şirket kurduklarını anlatan Sarıgöllü, şunları ifade etti: ”Burada bir amacımız da özellikle Ar-Ge departmanını yetiştirmekti. Çünkü çok ciddi, teknolojik anlamda bilgili olabilecek, yani eğitim seviyesi çok yüksek fakat fırsatları olmaması, imkanları olmaması nedeniyle sektöre dahil olmamış güzel bir kaynak var ve bu anlamda teşvikleri de var Makedonya’nın. Lojistik olarak da uygun bir yerdeydi. O yüzden Makedonya’da SmartGroup Balkanlar’ı kurduk. Amerika zaten başlı başına bir dünya. Oradaki fırsatlar, sayılar çok yüksek. Orada da SmartGroup US’i kurduk. Bir şirket olmasına rağmen yaklaşık 4 ofise ulaşma hedefimiz var. Çünkü çok uzak mesafeler ve gerçekten konsantrasyonlar da her bölgede ayrı. O yüzden sadece o bölgeye konsantre ekipler orada yer alacak. Fakat orada üretim yapmayacağız. Öncelikle pazarlama satış faaliyetlerini aynı zamanda teknik desteği yürüteceğiz birinci seviye. Afislerin yeri konusunda, şu anda sadece Florida ve New York’u paylaşabilirim. Şirketimiz zaten New York’ta, ofisimiz de orada olacak. Aynı zamanda Florida’da da olacak. Diğer 2 nokta için henüz karar vermedik, sanırım kısa süre içinde belirginleşecek.”

”KANADA’DA İLK ’ANINDA’ KART BASIM OPERASYONUNU GERÇEKLEŞTİRDİK”
Sarıgöllü, Kanada’da da bir ofislerinin bulunduğunu, bu ülkede de ”ilk” anında kart basım operasyonunu kendi firmalarının gerçekleştirdiğini dile getirdi. 2010’da Türkiye’de Deloitte Technology Fast 50 listesine, yurt dışında da ilk 500’e girdiklerini hatırlatan Sarıgöllü, Türkiye’de çok geniş bir ürün yelpazesi ile çalıştıklarını, genel ürün gamı çerçevesinde düşünüldüğünde sektörün yüzde 70’i ile çalıştıklarını vurguladı.

Ayşe Nil Sarıgöllü, ”Bu çerçevede baktığımızda, mesela Bank Asya yaklaşık 160 küsur şubesinde kullanıyor, İş Bankası’nın çok ciddi hedefleri var, Denizbank’ın da öyle, sayılar anlamında baktığımızda. Ödeme sistemlerinin her noktasında varız diyebilirim genel olarak” dedi.

Bir sosyal sorumluluk projesi de yürüttüklerini anlatan Sarıgöllü, ”Üniversitelerde lisans öğrencilerine ders veriyoruz. Amacımız hem ödeme sistemleri konusunda öğrencileri motive etmek hem bir şekilde eğitime katkıda bulunmak. Çünkü biz zaten teknokent şirketiyiz ağırlıklı olarak teknik üniversitenin 3. 4. sınıf öğrencilerinin stajla beraber alıp onları mühendis olarak aramıza katıp bir arada çalışmayı amaçlıyoruz. Geçen sene Bahçeşehir Üniversitesi ile başladık, bu sene Bilgi Üniversitesi de dahil oldu. Şimdi 3 ülkede 5 üniversite işbirliğine kadar hedefimiz var. 2012’ye kadar bunu gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.