Güncelleme Tarihi:
Hamburg Türk Kadınları Kültür Derneğinin (HTKKD) düzenlediği toplantıda psikolog Tülay Durlanık, panik atak hastalığı üzerine detaylı bilgiler verdi. Kentin St. Georg semtinde Haus der Jugend St. Georg-Schorsch salonunda gerçekleşen toplantıya çok sayıda katılım oldu.
Panik atak hastalığının önemli bir hastalık olduğu ve ciddiye alınması gerektiğine işaret eden Tülay Durlanık, 'Panik atak hastalığı, aslında ortada hiç bir neden yokken insanın ölüm korkusu diye adlandırabileceğimiz bir korkuya kapılmasıdır. Bilinçaltından gelen yalnız kalma, sevdiklerini kaybetme gibi korkuları da içeren panik atak dönem dönem kişiyi sarar. Bazı dönemler kendini çok iyi hisseden hasta, panik atağın geldiği dönemlerde tüm yaşam sevincini kaybeder, korkuya kapılır' dedi.
GÜVEN KALMIYOR
Korkulu düşüncelerin kalp çarpıntısını hızlandırdığının altını çizen Durlanık, 'Panik atak birden kendini gösteriyor. Araştırmalara göre yoğun korku, sıkıntı ve endişe hissi yaratıyor ve yaklaşık 20 dakika sürüyor. Sonra şiddeti ağır ağır düşüşe geçiyor' dedi.
DOÐRU YÖNLENDİRİLMELİ
Panik atak hastalarının doğru yönlendirilmesi gerektiğini ifade eden Tülay Durlanık, 'Panik atak hastalığına bazı çevrelerde lüks ve sosyete hastalığı deniliyor. Oysa panik atak herkesi yakalayabilir. Panik atak hastası doğru yönlendirilme ve sakinleşmeyi öğrenmelidir. Sonuçta bu öldürücü değil ama tedavi edilmediği takdirde ciddi bunalımlara yol açan ve insanın dengesini bozan bir hastalıktır' dedi.
ÇEŞİTLİ NEDENLERİ VAR
Durlanık, 'Panik atak hastalığını guatr ve hormon bozukluklarının tetiklediği sanılıyor. Ancak kesin bir neden söylemek mümkün değil. Bu hastaları korkularıyla yüzleştirmek mantık olarak doğru ama teknik olarak yanlıştır. Bir örnek verecek olursak bir kişi yalnız asansöre binmek istemiyorsa, bu kişiyi zorlamak kesinlikle doğru değildir. Bunu yapmadan önce o kişiyi bu duruma hazırlamak gerekir.
Bazı kişiler bu korkulardan kurtulmak için alkole ve uyuşturucu kullanmaya yöneliyorlar. Bunlar kesinlikle doğru değil, bu kez hastalığınızın yanı sıra bağımlılıkla da uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. Olayı hasta için daha da zorlaştırıyor. Sakin olmayı öğrenmek lazım' dedi. Tülay Durlanık, kendisine yöneltilen soruları da detaylı olarak cevapladı.