Güncelleme Tarihi:
SEYAHAT UYARILARI KALKTI
Yine pandemi nedeniyle Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından virüs riskinin yüksek olduğu özellikle ‘Delta’ varyantının yaygın olduğu toplam 80’e yakın ülkeye yönelik geçerli olan seyahat uyarılarını kaldırdı. 1 Temmuz’dan itibaren özellikle epidemiyolojik açıdan kaydedilen gelişmeler neticesinde, AB üyesi ülkelerin yanı sıra başta İsveç, Norveç, Liechtenstein ve İzlanda gibi Schengen ortaklığı bulunan ülkeler başta olmak üzere, Türkiye, Hırvatistan ve İspanya gibi tatil ülkelerine yönelik seyahat uyarısı tümden kaldırıldı. Seyahat uyarısı yerine bu ülkelere seyahat edecek olanların virüs bulaş riski konusunda yine de dikkatli olmaları gerktiği uyarıları yapılıyor. Seyahat uyarısı sadece bir haftalık insidans değeri 200 ve üzerinde olan ülkeler için geçerli kalacak. Delta varyantının hızla yayıldığı İngiltere ve Portekiz ise riskli ülkeler kategorisine alındı. Avrupa’nın dışında, şu tatil ülkeleri de riskli olarak görülüyor; Mısır, Maldivler, Seyşel Adaları, Sri Lanka ve Tunus.
DÖNENLER NEYE DİKKAT ETMELİ?
Riskli ülkelerden Almanya’ya dönenlerin bazı hususları dikkate almalarında fayda var. Örneğin, ülkeye giriş yaparken online giriş formu doldurulması gerekiyor. Ayrıca yolcuların geçerlilik süresi 48 saati geçmeyen negatif koronavirüs testi ibraz etmeleri ve ülkeye intikalden sonra 10 gün karantinaya girmeleri gerekiyor. Karantina süresi, 5’inci günden itibaren ibraz edilecek ikinci negatif test sonucuyla kaldırılabiliyor. Hastalığı atlatan veya aşı olanlar ise negatif testlerini Federal Almanya’nın internetteki ülkeye giriş portaline (Einreiseportal) yüklemeleriyle karantina zorunluluğundan muaf tutulabilirler.
DİJİTAL AŞI SERTİFİKASI DÖNEMİ BAŞLADI
Şimdiye dek sadece Avrupa Birliği üyesi 18 ülkede geçerli olan ‘CovPass’ adlı dijital aşı uygulaması, bu ayın başından itibaren AB genelinde geçerli olacak. Söz konusu dijital aşı aplikasyonu sayesinde kişiler koronavirüse karşı aşılandıklarını kolayca belgeleyebilecekler, Avrupa’da seyahat kolaylıklarından yararlanılabilecekler ve etkinliklere katılım kolaylaşacak. CovPass aplikasyonunda sadece aşılar değil, koronavirüse karşı yapılan testler de kaydedilebilecek ve oluşturulacak karekodu sayesinde denetim kolayaşacak.
TEK KULLANIMLIK PLASTİK
ÜRÜNLER TARİHE KARIŞIYOR
ALMANYA’da bu ayın başında yürürlüğe giren yeni uygulamaların başında plastikten yapılan eşyalara getirilen üretim yasağı var. Çevre kirliliğini önlemek ve doğayı korumak amacıyla 3 Temmuz’da yürürlüğe giren bu yasak çerçevesinde, plastik pipet, çatal, bıçak ve kaşık, yine aynı şekilde plastikten yapılma çanak, çömlekler ve kulak pamuğu çubuklarının üretimi yasak. Ayrıca köpük tarzı hazır yemek kapları ve bardaklar da artık tarihe karışacak. Ana hammaddesi plastik olan veya plastik kaplı kartonaj tabakların üretimi de yasaklanırken, depolarda bulunan mevcut plastik menşeli ürünlerin satışına ise izin bitene kadar verilecek. Federal Çevre Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 3 Temmuz’dan itibaren satışına izin verilen tek kullanımlık malzemelere üreticiler özel bir etiket yapıştırmak zorunda. Bu yönde özel etiketlendirilen ürünlerin başında, tampon ve hijyenik pedler, ıslak havlu ambalajı ve filtreli tütün ürünleri içinde bulunduğu sigara paketleri geliyor.
AB DIŞINDAN
KARGO PAHALANIYOR
AVRUPA Birliği üyesi ülkelerin dışında, örneğin Amerika Birleşik Devletleri, Çin veya İsviçre gibi ülkelerden düşük fiyatlı ürün sipariş eden müşteriler, 1 Temmuz’dan itibaren daha fazla kargo ücreti ödemek zorunda olacak. Bunun nedeni, şimdiye dek 22 euroya kadar olan ürün siparişlerine uygulanan ithalat katma değer vergisi muafiyetinin bu ayın başından itibaren kaldırılmış olması. Almanya’da birçok ürünün satışına yüzde 19 oranında KDV uygulanırken, kitap satışlarından ise yüzde 7 oranında KDV kesiliyor. KDV’nin yanı sıra ithalat işlemlerinde alınan gümrük vergisinde 150 euroya kadar vergi muafiyetinin uygulandığını da buradan hatırlatmış olalım.
600 BİN BAKICIYA
MÜJDELİ HABER
Almanya’da Federal Parlamento’dan sonra Eyaletler Meclisi de Bakım Reform Yasası’na onay verdi. 25 Haziran tarihinde Eyaletler Meclisi’nde yeşil ışık yakılan bu yasa neleri öngörüyor? Her şeyden önce huzurevi veya bakımevinde kalanlara yönelik bir dizi kolaylıkları kapsayan Bakım Reform Yasası, bakım alanında çalışanların ücretlerinin de artırılmasını öngörüyor. Buna göre, Eylül 2022 tarihinden itibaren Bakım Sigortaları sadece toplu iş sözleşmesi kapmasında ücret ödemesi yapan, kilise iş hukuku kapsamında ücretlendirme yapan veya benzer oranda aylık ödeyen bakım kuruluşlarına ödeme yapacak. Bilindiği gibi bakım alanında çalışan yaklaşık 1.2 milyon kişinin yarısı, yani sadece 600 bin bakıcı toplu iş sözleşmesine göre ücret alıyor. Diğer 600 bin bakıcı ise toplu iş sözleşmenin çok altında maaş alıyor.
1 MİLYAR EURO EK KAYNAK
Huzurevi sakinlerinin kendi paylarına düşen konaklama ücreti konusunda devletten aldıkları destek artırılırken, gezici bakım kuruluşlarından alınabilecek bakım hizmeti miktarı yüzde 5 artırıldı. Yakınlarına bakım yapanlara ödenen bakım parasında (Pflegegeld) ise zam yapılmadı. Artan giderleri karşılamak için bakım sigortalarına federal bütçeden her yıl 1 milyar euro kaynak sağlanacağı bildirildi. Çocuksuz ailelerden yapılan bakım sigortası aidatının 0.1 puan artırılmasıyla da yılda 400 milyon euro ek kaynak yaratılacağı gelen bilgiler arasında.