Güncelleme Tarihi:
ALMANYA Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Sekreteri Ali Ertan Toprak, kendileriyle ARD yetkilileriyle arasında 6 Ocak'ta herhangi bir görüşme gerçekleşmeyeceğini söyledi. ARD'nin Alevilerden hala resmen özür dilemediğini belirten Toprak, konuyla ilgi şu açıklamayı yaptı:
"Zaten ARD ve NRD yetkilileri ile 6 Ocak'ta bir toplantı kararlaştırmış değiliz. 6 Ocak tarihini biz de basından öğrendik. Böyle bir şey nereden çıktı, bilmiyorum. Onlar bizimle görüşmek istiyorlar. Ama bizim tavrımız ortada. ARD ve NRD bizden resmen özür dilemedikçe görüşmemiz mümkün değil. Alevi toplumu kendilerinden özür beklemektedir. Bazı yetkililer basın yoluyla özür dilediler, ama bu yeterli değil. Özrün yanı sıra ARD'nin Alevileri tanıtan bir program yapmasını istiyoruz. Tatort'un o bölümü de bir daha asla yayınlanmamalı. Bunun garantisini vermeliler. Neden böyle bir film yapıldığının perde arkasını da bize rapor halinde sunsunlar. Bu da aydınlanmalı."
ALEVİLİK KÜRSÜSÜ'NE YEŞİL IŞIK
Öte yandan Genel Sekreter Ali Ertan Toprak önceki gün gerçekleşen Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti (NRW) Uyum Bakanı Armin Laschet'in ziyaretiyle ilgili de genel bir değerlendirme yaptı. Toprak görüşmede gündeme gelen 'Alevilik kürsüsü' konusunun kendileri için önemli olduğunu söyledi.
NRW'deki bir üniversitede önümüzdeki yıllarda Alevilik kürsüsü kurulmasına Bakan Laschet'in verdiği destekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü:
'2008-2009 yılında okullarda Alevilik derslerini vermeye başlayacağız. Tabi öğretmenlerimizi de yetiştirebilmemiz için Bakan'dan NRW'deki bir üniversitede Alevilik kürsüsü kurulmasını talep ettik. Kendisi talebimizi haklı buldu. Bize ders verme yetkisi verildiğine göre elbette öğretmenlerimizi bilimsel bağlamda yetiştirmeye hakkımız olduğunu belirtti. Konuyu hükümet olarak araştıracaklar. Alevilik kürsünün kurulması Alevilerin en büyük rüyalarından biri. Sanırım önümüzdeki yıllarda bu konuda adımlar atılacaktır. Bakan'ın talebimize sıcak yaklaşmasından ötürü sevinçliyiz.'
"Özür yoksa görüşme de yok" diyen Genel Sekreter Ali Ertan Toprak 6 Ocak'ta ARD yetkilileriyle görüşmeyeceklerini açıkladı.
Uyum Bakanı Armin Laschet, NRW'deki bir üniversitede Alevilik kürsüsü kurulmasına yeşil ışık
yaktı.
Alman büyükelçiye mektup
Alevi örgütlerinin temsilcileri, Almanyanın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntzu ziyaret ederek, Alman Büyükelçiye Aleviliği anlatan bir dosya ile açık mektup verdiler.
23 Aralık 2007de ARD Televizyonunda yayınlanmakta olan Tatort adlı dizinin 'Namusuma Layık Olmak" adlı bölümüne Alevi toplumunun tepkisi sürüyor. Ankarada bulunan Alevi örgütlerinin temsilcileri Almanyanın Ankara Büyükelçiliği ile görüşerek tepkilerini diye getirdiler. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser başkanlığındaki heyet Almanyanın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntza Alevilikle ilgili 35 sayfalık Almanca bir dosya sundular.
Heyet, Büyükelçiye dizilerde her türlü konuların ele alınabileceğini ancak bu tür olaylara inançsal ve etnik kimlik giydirmenin toplumsal barışı bozacağı uyarısında bulundular ve yayıncı kuruluş tarafından da Alevilerden özür dilenmesi gerektiğini belirttiler.
Cuntzun kendisinin de üzüntü içinde olduğunu belirttiği ve olayla ilgili Alman yetkili makamlarının gerekli hassasiyeti göstereceğini söylediği öğrenildi.
RENCİDE EDİLDİK
Öte yandan heyet Cuntza 'Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçiliğine Açık Mektup başlıklı bir mektup da verildi. Alevi örgütlerinin yanı sıra birçok demokratik kitle örgütünün de imzaladığı mektupta söz konusu dizide Alevilere hakaret edilerek aşağılandığı ve Alevi toplumunun rencide edildiği vurgulandı.
Alevi toplumunun yüzyıllardır Osmanlı döneminde şeyhülislamların fetvalarıyla aşağılandığının hatırlatıldığı mektupta, 'Devlet Kanalı ARDde yayınlanan dizide, Alevi toplumu Osmanlı anlayışı ile aşağılanmıştır. Ülkemizde yoğun bir şekilde körüklenen, Alevi-Sünni, Kürt-Türk ayrımının Federal Almanya Cumhuriyetinde de yankı bulmuş olmasını kabul etmek olanaklı değildir denildi.
Mektupta Alevi toplumunun, Osmanlı ulemalarının benzer iftiralarıyla Almanya Federal Cumhuriyetinde ve üstelik devlet televizyonunda karşı karşıya kalmasının Alevileri çok derinden yaralandığı belirtilerek şöyle denildi:
'Bir TV programında benzer bir söylemi dile getirmiş olan Güner Ümite karşı gösterilen tepkiler sonucu TV programındaki görevine son verilmiş, daha sonra TVlerde yapmak istediği tüm programlar, Alevi toplumunun protestoları nedeniyle devam edememiştir. Çağdaş dünyada insanları ve toplumları rencide etmek, toplumlarda nefret ve kine neden olmak da, farklı toplumların birleşmelerine engel olmaktadır.ö (ANKA)
Özür dilenmeli
Dışişleri Bakanlığı, Alman 1. televizyon kanalından yayımlanan ve Alevilere hakaret edildiği gerekçesiyle tepkilere neden olan dizinin yayınından sorumlu olanları özür dilemeye çağırdı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Kuzey Almanya Televizyon ve Radyo Kurumu NDR tarafından hazırlanan "Tatort (Olay Yeri)" isimli televizyon dizisi çerçevesinde Alman 1. televizyon kanalı ARD'de, 23 aralıkta Türk vatandaşlarını rencide eder nitelikte bir bölümün yayınlandığının görüldüğü kaydedildi.
Söz konusu yayında yer alan çirkin ima ve ithamların İslam dinine ve Türk milletinin en önemli ortak değerlerinden olan aile geleneklerine bağlı Alevi vatandaşlar başta olmak üzere bütün Türk milletini derinden üzdüğü belirtildi.
Evrensel ölçekte saygı gerektiren ve gerek Türk anayasası gerek ilgili mevzuatla da koruma altına alınan inanç, fikir, ifade ve yayın özgürlüklerinin, kültürler arası diyalog ve hoşgörüyü geliştirecek şekilde kullanılması gerektiğine inanıldığının vurgulandığı Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, şunlar kaydedildi:
"Yayın özgürlüğü, bu anlayışın dışına çıkılmasına ve insan onurunun çiğnenmesine bir mazeret teşkil edemez.
Yurt dışında ve özellikle söz konusu televizyon dizisinin yayınlandığı Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızın, haklı tepkilerini demokratik kurallar içinde ve kamu düzenini bozmayan yasal eylemlerle göstermelerinin en doğal hakları olduğuna, bu olay karşısında kültürlerinin ve inançlarının ayrılmaz unsuru olan itidalle tepkilerini ortaya koyacaklarına inanılmaktadır.
Söz konusu dizinin yayınından sorumlu olan çevrelerin dikkatlerinin, yol açılan toplumsal huzursuzluğa çekilmesi ve bu çevrelerin bu hatalarından dolayı başta Aleviler olmak üzere kamuoyundan özür dilemeleri beklenmektedir."