Güncelleme Tarihi:
ALMAN eğitim sisteminde başta Türkçe olmak üzere göçmen dillerinin ihmal edildiğine dikkat çeken Yeşiller Berlin Eyalet Meclis milletvekili ve partisinin Berlin Eyalet Eğitim Sözcüsü Özcan Mutlu, 'Türkçe okullarda birinci yabancı dil dersi olarak okutulmalı' dedi.
Türkçe ihmal ediliyor
Ülkede Almanca'dan sonra en çok konuşulan ikinci anadilin Türkçe olduğunun altını çizen Mutlu, anadilini iyi konuşan çocukların diğer dilleri de çabuk öğrenebildiğini belirtti. Mutlu, 'Bu ülkede 1960 yılından beri Türkler yaşıyor. Almanya ile Türkiye arasında tarihi süreçten gelen köklü ilişkiler var. Artan ticari münasebetler nedeniyle iki ülke bir birine daha da yakınlaşıyor. Hal böyleyken Almanya'da hala okullarda Türkçe'nin birinci yabancı dil olarak okutulmaması düşündürücü. Uzun yıllardan beri Türkçe maalesef ihmal ediliyor. İngilizce, Fransızca ve İspanyolca kadar Türkçe de bu ülke için önemli.'
Anadil bir temel
Anadilin öğrencilerin eğitim yaşantısında başarılı olmalarında önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Mutlu, 'Anadil bir temeldir. Çocuklarımızın yabancı bir bir dili öğrenmeleri için sağlam bir temele sahip olmaları gerekir. Almanyada 7 milyonun üzerinde, Berlinde ise 350 bin civarında göçmen yaşıyor. Fakat eğitim sistemi bu insanları genelde yok sayıyor. Ana okuldan üniversiteye kadar hiçbir aşamada göçmenlerin anadilleri, ihtiyaçları ve sorunları dikkate alınarak eğitim verilmiyor. Öğretmenlerin büyük bölümü öğrencilere iletişim kurmakta zorlanıyor. Alman öğretmenlerin öğrencileri analiz ve teşvik etme yetenekleri genelde pek gelişmiş olmadığını PISA araştırması net bir şekilde kanıtladı. Kendisini anlayamayan öğretmene karşı öğrenci ne yapabilir? Bu yetmiyormuş gibi birde çocukların anadilleri yasaklanıyor. Başarısızlığın tohumları da işte burada atılıyor.' dedi.
Farklı diller önemli
Mutlu, okullarda farklı din ve dillere sahip olan öğrencilerin kültürlerini rahatlıkla yaşayabilecek ortamlar yaratmak gerektiğine dikkat çekerken, 'Okullarda daha fazla göçmen kökenli ve iki dilli öğretmenler görevlendirilmeli. Okul kitapları, müfredat ve ders programları göç ülkesi gerçeğini içermeli. Edebiyat dersinde niye Yunus Emre, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali veya günümüzün yazarlarından Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal işlenmiyor? Tarih dersinde haçlı seferler anlatılırken, Osmanlı İmparatorluğunun iyi ve kötü yanlarıyla, hoşgörüsü neden ders konusu olmuyor? Aziz Nesin Okulu gibi iki dilli Avrupa okulların sayıları neden artırılmıyor? Bu soruların cevapları bizleri çözüme götürecektir" şeklinde düşüncelerini özetledi.