'Oy kullanma hakkı teknik detaya kurban edilmesin'

Paris’te Türk basın mensuplarına seçim çalışmaları hakkında bilgi veren AKP Milletvekili Külünk şöyle konuştu: "10 Ağustos’ta açıklanacak seçim sonuçlarını yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız ben seçtim diyecek. Yurtdışındaki vatandaşlarımız için de bir ilk olacak. Bizler adayımız Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ın adaylığı sürecinde Avrupa’daki seçim çalışmalarını organize etmek üzere 25 bölge ve alt başlıkları olmak üzere yüzlerce noktada Başbakanımızın Cumhurbaşkanı olmasına yönelik kampanya da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’deki değişimi Avrupalı Türklerin çok yakından izledikleri, bu değişime yeni Türkiye’ye inandıklarını yüksek sesle ifade etmelerinden dolayı Avrupalı Türklere teşekkür ediyorum.

Çalışmalarımız Tüm Avrupa ülkelerinde Recep Tayip Erdoğan Avrupa seçim ofisleri çalışmaları doğrultusunda Türkiye’den başbakanımıza yönelik vatandaşımızın desteğini istiyorlar. Gördüğümüz teveccühten son derece mutlu olduğumu ifade ediyorum. Avrupa’da Recep Tayip Erdoğan rüzgarı var. Vatandaşımız yıllardır burada unutulmuşluk, ihmal edilmişliğin ardından kendisine sahip çıkan bir lider, kimsesiz değilsiniz diyen bir başbakanla buluştuğu için de vatandaşlarımızın teveccühünü görmek ve teveccühünü tespit etmek Anadolu’dan Ankara’dan gelen birisi için de son derece kıymetli.”

Külünk randevulu oy kullanımını sistemini eleştirerek şunları söyledi: “Vatandaşın oy kullanma hakkı teknik detaylara kurban edilmemelidir. Randevu sistemi kanunda var mı var. Bu randevu sisteminin işleyiş biçimini belirlemek bizim elimizde. O gün gelen vatandaşa sıra numarası vermekte bir randevu sistemidir. Bilgisayar sisteminden randevu almakta bir randevu sistemidir. Şu anda kullanılan tercih bilgisayardan randevu almak. Görüyoruz ki sahada dolaştığımızda ciddi riskleri var. Vatandaşımız nezdinde. Biraz bu teknik detay Ankara’da oturulup masa başında karar verilmiş havası kokuyor. Ankara’da masa da oturmuşlar ama iyi niyetle düşünülmüş. Kötü niyetle değil.

Ben siyasetçiyim benim için vatandaşın sandığa gitmesidir. Vatandaşın sandığa gitmesini kolaylaştıracak ne yapılmalıdır? Her konsolosluk bölgesinde sandık olmalıdır. Biz vatandaşı kilometrelerce öteye götürmemeliyiz. Sandığın mantığı milletin sandığa gidişini ve seçime katılım oranını güçlü kılmaktır. Bir iki teknik detay üzerinden bizim vatandaşımızın sandığa gidiş yüzdesini alçaltma hakkımız yok. Hiç bir kurumunda bu hakkının olmadığını düşünenlerdenim. Bu bir ilk olduğu ve daha sonraki seçime pozitif katkı yapacağını inanıyorum bu eksikliklerin değerlendirileceğini düşünüyorum. Randevu sisteminde vatandaşın oy kullanmama riskini elemine etmenin yolunun randevulu oy kullanılan sandıkların dışında sanki gümrük bölgesiymiş gibi kabul edilip gidip orda oyunu kullanıp çıkabilmeli.

Esas şu olmalı. Sizler aracılığı ile YSK’ya bir daha sesleniyorum vatandaşın anayasal hakkı olan oyunu kullanmasını kolaylaştırmak. Vatandaşın sandığa gitmesinin önünü açmak. Bu nasıl yapılmalıysa yapmak. Saat geçti. Geçmedi. YSK’nın elinde. YSK derki randevusuna geç kalmış veya randevu alamamış, gitmemiş vatandaşlarımız varsa onlar bir bölgede kurulmuş sandıkta oyunu kullanır der biter bu iş. Bir ilki bir teknikte kurban etme lüksü hiç birimiz hiç kimsenin yoktur. Böyle bir hakkımız yok. Burada bu eksikliği ben görüyorum. Günlerdir de yüksek sesle anlatıyorum. Ben siyasetçiyim. Vatandaşın randevu sistemine ayak uydurup uyduramayacağına bakarım. Vatandaş ayak uyduramıyorum diyorsa ben bunu söylerim.”