Güncelleme Tarihi:
Gazete, "Hughes’un, ilk ziyaretinden 30 yıl sonra, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’un gizli hazinelerini bulmak için bu şehre döndüğünü" kaydetti. Yazısına, Avrupa Kültür Başkenti olarak 2010 yılının İstanbul için renkli bir yıl olacağına dikkati çekerek başlayan Hughes, "İstanbul benim favori şehrim. Bu şehri ilk olarak 18 yaşındayken ziyaret ettim ve şehre aşık oldum ve çocuklarımın da bu şehri görmelerini istedim" ifadesini kullandı.
Ailesiyle yaptığı İstanbul seyahatinden yazısında bahseden Hughes, şehirde tarihin çok kültürlülüğün yansımalarını görülebildiğini belirtti. Kapalı Çarşı’dan, Les Ottomans otelinden, Çırağan Palace oteldeki Turga restorandan, Ortaköy’den yazısında övgüyle bahseden Hughes, Ortaköy’le ilgili "Tepemizde 20. yüzyılın Boğaz Köprüsü’nün tekno ışıkları, altımızda ise hafifçe aydınlatılmış 18. yüzyıl camisi" ifadesini kullandı.
Asya’yı Avrupa’ya deniz altından bağlayacak Marmaray tüneli için yapılan kazılar sırasında çıkan camlar, vazolar, takılar gibi 25 binden fazla objenin İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilendiğine dikkati çeken Hughes, bu müzeyi çok beğendiğini kaydetti.
Yazısında, İstanbul’daki deniz taşımacılığı ve fiyatları konusunda da bilgi veren Hughes, 2010 Kültür Başkenti programı kapsamında İstanbul’da "Adalar Müzesi" açıldığını ve Prenses adalarıyla bu müzede bilgi verildiğini belirtti. Bettany Hughes yazısına, "İstanbul heyecanlı, cana yakın, çeşitli ve paradoksal. Şehir ilk ziyaret ettiğimden, 30 yıldan bu yana çok değişmiş. Şimdi eski gerçekten yeniyle bir arada ve bu yılki sanat programı bize İstanbul’un ne kadar parıltılı bir geleceği olduğunu hatırlatıyor" ifadeleriyle son verdi.