Güncelleme Tarihi:
DÜNYA İnsan Hakları Günü nedeniyle bir açıklama yapan UETD-Hollanda Başkanı Veyis Güngör, “Tahammülsüzlük, ötekileştirme, farklılıkları tehlike olarak görmek toplumlar için tehlikeli gelişmelerdir” dedi.
62 yıl önce imzalanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin insanoğlunun tarihi tecrübeleriyle ortaya çıktığına dikkat çeken Güngör, “Ancak 2010 yılı Hollanda’sında tüm Avrupa gözü önünde her geçen gün insan hakları ihlalleri ve adaletsizlik yaşanmaktadır. 2010 yılı Avrupa’da sosyal dışlanmışlıkla mücadele yılı ilan edilmesine rağmen, Müslümanlar bazı siyasi partiler tarafından sistematik olarak hedef gösterilmektedir. Siyasi katılım için gayret sarf eden Müslüman kökenli siyasetçiler bir şekilde üyesi oldukları siyasi partilerden soğutulmakta ve dışlanmaktalar” diye konuştu.
Avrupa ülkelerinde yükselen ırkçı ve sağcı siyasi hareketlerden cesaretlenenlerin camileri sistematik olarak hedef aldıklarını vurgulayan UETD-Hollanda Başkanı Veyis Güngör, “Bunun bir sonucu olarak islamafobi normalleşmektedir.
Bundan 62 yıl önce bir çok devlet tarafından kabul edilen ve uygulanan ‘inanç özgürlüğü’ Müslümanlar için geçersiz sayılmak istenmektedir. Tüm insanlık için öngörülen özgürlük, adeta kendilerinden olmayanlara hak görülmemektedir. Bu aşırı ırkçı düşüncelere sahip siyasi partilerin tüm Avrupa ülkelerinde bir yükselişe geçmesi Avrupa’nın ve insanlığın geleceği açısından oldukça endişe verici bir gelişmedir” ifadesinde bulundu.
İnsan hakları mücadelesinin kulvar değiştirmesi gerektiğine dikkat çeken Güngör, “Düne kadar özellikle üçüncü dünya ülkelerindeki insan hakları ihlalleri ve inanç özgürlüğünün baskı altında olduğunu söyleyenler, artık bu günden itibaren Avrupa ülkelerinde de baş gösteren inanç özgürlüğü, zenofobi ve islamafobiden konuşmalıdırlar. İnsan hakları savunucularının çok uzaklara gitmelerine gerek kalmadı.
Tahammülsüzlük, ötekileştirme, farklılıkları tehlike olarak görmek toplumlar için tehlikeli gelişmelerdir” dedi. Veyis Güngör, açıklamasında 10 Aralık 1948 tarihinde yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar” ifadesinin yer aldığı birinci maddesini anımsattı.