Güncelleme Tarihi:
SÖZLERİNİ GERİ ALDI
Şansölye Scholz, Putin’in Ukrayna’da savaş başlatmasına rağmen Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattının deveye sokulmasında ısrar etti.
Ama ABD’nin ve Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerin çoğunun bastırması üzerine bu ısrarından vaz geçmek zorunda kaldı.
ABD ve NATO ülkeleri Ukrayna’ya silah yardımında bulunurken Scholz, “Bizim yasalarımıza göre savaş bölgelerine silah satmak, vermek, göndermek yasak” dedi.
Ancak çok geçmeden bu sözlerini geri almak zorunda kaldı.
Tam enerji krizi yaşanırken, enerji fiyatları birden tavan yaparken, hükümet ortağı Yeşiller, Almanya’da faaliyet gösteren son 3 nükleer santralın da kapatılmasını istedi.
Küçük ortak FDP buna karşı çıktı.
Şansölye Scholz da FDP gibi düşündüğü halde koalisyonu tehlikeye düşürmemek için bir ‘orta yol’ buldu ve adeta “Ne şiş yansın ne kebap” dercesine Yeşiller’in önerisinden 3.5 ay sonra, FDP’nin önerisinden de 8.5 ay önce nükleer santralların kapatılmasına karar verdi.
Tabii halk bu kararı da ortaklar arasında yaşanan sürtüşmeleri de tasvip etmedi.
ÜÇ PARTİ DE CEZALANDIRILDI
Bu sıkıntılar yetmiyormuş gibi Yeşiller, ‘Kalorifer Yasası’ olarak bilinen hem yeni hem de eski konutlarda yüzde 65 yenilenebilir enerji tüketimli ısı sistemi monte edilmesini gündeme getirdi.
FDP ile Yeşiller yine birbirlerine girdi.
Almanya’ya düzensiz göç ve sığınmacı politikasında da öyle.
Başbakan Scholz’un masaya yumruğunu vurup “Bu böyle olmaz” demesini bekleyen halk hayal kırıklığına uğradı.
Ve 8 Ekim’de hem Bavyera’da hem de Hessen’de yapılan eyalet seçimlerinde seçmenler SPD’yi de FDP’yi de Yeşiller’i de cezalandırdı.
FDP Bavyera’da yüzde 3 oy alarak yüzde 5 barajına takıldı, Hessen’de de yüzde 5’le barajı zar zor geçti.
Son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamalarında da SPD, Yeşiller ve FDP’nin toplam oy oranı yüzde 30’lara düştü.
İSYAN SESLERİ YÜKSELİYOR
İşte bu nedenle her üç partinin tabanından da ‘isyan sesleri’ yükselmeye başladı.
FDP’li bazı politikacılar, ‘Yeşiller’in önünde eğilip büküldükleri’ suçlamasıyla kendi bakanlarına “Hükümeti terk edin” çağrısında bulundular.
Yeşiller’in gençlik teşkilatı ‘Yeşil Gençlik’ parti yönetimine “Bu gidişle partiyi bitirirsiniz” uyarısında bulundular.
SPD’nin gençlik teşkilatı ‘Genç Sosyalistler’ (Jusos), sığınmacı politikası yüzünden Şansölye Scholz’u topa tuttular.
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, Başbakan Scholz’a “Ortakları kovun, işbirliği yapalım” önerisinde bulundu.
Scholz’un böyle bir öneriye “Evet” demesi SPD’nin ‘sonu’ olur.
Koalisyonu terk etmesi de FDP’nin.
Bunu SPD, Yeşiller ve FDP’nin ağır topları da bilmektedir.
O yüzden yaşanan ve daha da artması beklenen sancılara rağmen, “Üçlü koalisyonla yola devam” denilmektedir.
Ancak ortakların işinin zor, hatta çok zor olduğu ve daha da zorlaşacağı sinyalleri de artmaktadır.