Güncelleme Tarihi:
GAZETENİN yaptığı yorumlarda şu eleştirilere yer verildi: “İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin ‘Ülkenin güvenliğini sağlama yönünde atılan bir adım’ olarak nitelendirdiği kararname aslında karanlık Orta Çağ’a atılan etkin bir adım. Özel bir deniz kurtarma gemisinin kaptanı 50 bin Euro’ya kadar olan para cezasını ödedi diye kimse İtalyan’da daha ‘güvende’ olmayacak. İçişleri Bakanı’nın izlediği bu bölme siyaseti nedeniyle Akdeniz’deki insani yardım faaliyetleri konusunda İtalyanlar arasındaki cephelerin daha da sertleşeceği ve hoşgörüsüzlük ikliminin daha da etkin olacağı tahmin edilebilir. Güvenlik? Kesinlikle bu şekilde sağlanamaz. Deniz kurtarma faaliyetleri bir suç değil, tam aksine Avrupa siyasetinin İtalyanlara öğretmesine gerek olmayan insani bir yükümlülük. Sığınmacıları kaçtıkları bir hayata geri göndermeye çalışmanın kusurlu ve hatalı olduğunu bizim ülkemizde yaşayan insanların da çoğu anlamadı.”
AB’YE DE BİR UYARI
“İtalya’nın tutumu Avrupa Birliği’ne de bir uyarı olmalı. Planlanan kararname, Birliğin hâlâ en fazla mülteci kabul eden ülkelerin üzerindeki yükü hafifletemediğini, Avrupa genelinde sınırların korunması, mültecilerin dağıtımı, uyumu ve sınır dışı edilmesini tatmin edici ve kararlı bir şekilde bir araya getirecek bir mülteci siyaseti geliştirmekte yetersiz kaldığının bir göstergesi.”