Güncelleme Tarihi:
Kahveci, rapordaki "yangın amirliği müessesesinin etkisiz hale getirildiği" iddialarının ger?eği yansıtmadığını, tüm yangınlarda olduğu gibi Antalya'da da yönetim organizasyonu i?erisinde hareket edildiğini söyledi.
Kü?ük yangınlarda ilk müdahalenin işletme şeflerinin kontrolünde yapıldığını belirten Kahveci, makine, donanım ve personel gücü bakımından onların kontrol edemeyeceği büyüklükteki yangınlara bölge müdürlükleri, onları da aşan yangınlara müdahalede ise Orman Genel Müdürlüğünün devreye girdiğini belirtti.
Antalya Taşağıl'daki yangının bir işletmeye bağlı alandan, başka işletmeye bağlı ikinci bir alana sı?radığını, bu nedenle bölge müdürlüğünün sorumluluk aldığını anlatan Kahveci, yangının büyümesiyle birlikte destek istenmesi üzerine, Orman Genel Müdürlüğünün müdahale etmek durumunda kaldığını söyledi.
"YANGIN Y?NETİMİ BİR EKİP İŞİDİR"
Kahveci, yangın bölgesinde, müdürlerle bir araya gelerek strateji belirlediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Köyler yanarken, 'işletme müdürü yangın amiridir' diyerek genel müdürlüğün müdahale etmemesi gibi bir durum olamaz. Kaldı ki, oradaki arkadaşlarımızın yangına 5 gün boyunca müdahale etmesi imkansız. Biz sadece oradakilerle değil, diğer bölge müdürlükleriyle de ?alıştık. Adana ve İzmir Bölge müdürlüklerinden elemanlar getirdik. Bütün ekiplerle kararları müşterek vermek zorundayız. Yangın yönetimi bir ekip işidir. Bir kişiyle yönetilmez, bir yandan medyaya bilgi, bir yandan kurumlarla organizasyon. Oradaki insanların kumanyası, yakıt, su tankerleri, hava ara?ları, yer ekiplerinin doğu, batı, kuzey cephesi, bunların hepsi ayrı sorumluluk. Bunların tamamını bir kişiye yükleyemezsiniz. Antalya'da yangın yönetmeliğine uygun olarak sorumluluk paylaştırılmış ve bir organizasyon, yönetim şekli oluşturulmuştur."
Bölgede görev yapan bazı emekli mühendislerin, bölgeyi bildiklerini söyleyerek, görev istediğini de anlatan Kahveci, "Antalya'daki orman ?alışanları bir destan yazdı. Emekliler gelip cephede bizle birlikte oldu. Köylüler 'adamlarınız yoruldu, yardım edelim' dedi. Onlar da ger?ekten büyük destek verdi. Odanın eleştirileri ?ok yersiz, yangını bilmeyen kişilerin duygusalca yapmış olduğu bir tenkit" diye konuştu.
Yıl i?inde yaklaşık bin 800 yangın ?ıktığını ve Orman Genel Müdürlüğünün bunlardan sadece 5'ine müdahale ettiğini belirten Kahveci, "Demek ki yangını işletme müdürleri yönetiyor" dedi.
RESMİ RAPOR
Orman Genel Müdürlüğünce hazırlanan yangın raporuna da değinen Kahveci, yapılan ?alışmaya göre yangında zarar gören toplam 20 bin hektar alanın 15 bin hektarını ormanlık alanın oluşturduğunu ifade etti.
Kahveci, bu 15 bin hektarlık alanın yaklayşık 5 bin hektarında planlı orman işletmeciliği yapıldığını belirterek, diğer alanların ormancılık yapılmayan taşlık, kayalık alanlar olduğunu kaydetti.
Rakamların a?ıklanması i?in envanter analizini beklediklerini belirterek, bunların resmi kayıtlarda bulunduğunu ve kamuoyunu bu konuda yanıltmalarının, rakamları gizlemelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Odanın, hazırladığı raporda sağlam araştırma yapmadan rakamlar belirlediğini savunan Kahveci, "Bu arkadaşlar bizi tanımıyorlar. Bizim rakamlarımıza bakmıyorlar. Gelseler, 'Arkadaş yangın nasıl yönetiliyor? Ka? yangın ?ıktı? Kimler yönetti?' diye sorsalar söylerdik" dedi.
"K?YLERİ 'KARŞI ATEŞ' TEKNİĞİYLE KURTARDIK"
Antalya'daki yangınlar sırasında ellerindeki bütün teknoloji ve imkanları kullandıklarını belirten Kahveci, yangınların kısa sürede tehlikeli boyutlara ulaştığını, riske giren köyleri "karşı ateş" tekniğiyle kurtardıklarını anlattı.
Yangınlara müdahale sırasında her şeyin kusursuz olmadığını da belirten Kahveci, "Binlerce insan ?alışıyor. Kumanya, yakıt gidememiştir, su yetişmemiştir. Arazöz gelemediği i?in sorun yaşanmıştır. Böylesi bir kargaşa i?erisinde muhakkak noksanlıklar olmuştur. Ama bunlar, yangının felaket haline gelmesine neden olacak noksanlıklar değildir" diye konuştu.
Yangında can kaybı yaşanmaması i?in kendi canlarını tehlikeye attıklarını ifade eden Kahveci, şunları kaydetti:
"Yangın büyüdükten sonra yerleşim yerleri riske girdi. Bu nedenle 13-14 köy boşalttık ama maalesef 2 kişi öldü. Keşke kimsenin canı yanmasaydı.
Biz Antalya'da sadece yangınla uğraşmadık, can kurtarmaya ?alıştık. Meslek odalarının bu olaya bu gözle bakmalarını isterdik. Burada biraz fazla orman yandı, ama insan eksenli bir mücadele yapılmasaydı binlerce köy, insan yanardı.Avrupa'da, aylarca süren yangınlar yaşandı, can kayıpları oldu. Bu yangında can kaybı olmadı ?ok şükür. Ormanlar tekrar yeşerir ama kaybedilen can gelmiyor."
Kahveci, Akdeniz ?niversitesi Bilim Kurulu'nun hazırladığı yangınlarla ilgili raporda Türk ormancısının başarılı bulunduğuna dikkati ?ekti.
"YAŞLILARIN TECR?BESİ DAHA FAZLA"
Kahveci, orman genel müdürlüğünde 45-50 yaşında ?alışanlar olduğunu, işe yeni girenleri yangın tecrübesi daha fazla olan tecrübelilerle bir araya getirerek daha ?abuk adapte olmalarını hedeflediklerini söyledi.
Siyasi müdahalelerle iş?i aldıkları eleştirilerine de değinen Kahveci, "siyaseten gü?lü olanların orman iş?isi olmak istemeyeceğini" ifade etti.
Kahveci, iş?ileri bir dizi sınavdan ge?irerek işe aldıklarını, hizmet alımı suretiyle işe başlayanların da askerliğini komando olarak yapanlar arasından se?ildiğini anlattı.
Orman iş?ilerine kadro verilirken, belirli kriterleri karşılayanların sözleşmeli olabileceğinin belirtildiğini kaydeden Kahveci, işe alınanlar arasında üniversite mezunu olanların ve kriterleri karşılayanların sözleşmeli memur olduğunu söyledi.
"ENERJİ NAKİL HATLARI YENİLENMELİ"
Antalya'daki yangının enerji nakil hatlarındaki elektrik tellerinden ?ıktığını anımsatan Kahveci, enerji nakil hatlarındaki elektrik tellerinden kaynaklanan kıvılcımların her yıl 8-10 yerde yangına neden olduğunu, TEDAŞ'ın bu nedenle ciddi tazminatlara mahkum edildiğini kaydetti.
Kahveci, hatların eski olması nedeniyle özellikle köylerde bu sorunun daha ?ok yaşandığını belirterek, hatların toprak altına alınması ya da yeni kablo ve teknolojiler kullanılması gerektiğini söyledi.
TEDAŞ'ın bu konuda ?alışma yaptığını ifade eden Kahveci, bu ?alışmalar kapsamında öncelikli alanların ormanlık alanlar olması gerektiğini ve bu konuda TEDAŞ ile bir görüşme planladıklarını bildirdi.