Onun şarkısı aslında halk çocuklarının ‘mi sesi’di

Güncelleme Tarihi:

Onun şarkısı aslında halk çocuklarının ‘mi sesi’di
Oluşturulma Tarihi: Şubat 13, 2012 07:52

SABAH saat 07.30.Telefon çaldı...

Haberin Devamı

Dipdiri bir ses:

- Fatih, yarını bekleyemedim! Bir yazı yazdım Whitney Houston’un arkasından.

Ertuğrul Özkök’ün bu refleksine her zaman hayran kaldım.

Sabahın köründe kalkmış yazmış. Tam internet dünyası için aradığım “yazar saat” tipi bu.

“Çalar saat” gibi yani...

“Saatli maarif takvimi” değil de “Yazarlı maarif takvimi” gibi.

Yazı da müthişti.

İki defa okuyunca hurriyet.com.tr’nin birinci manşeti gözüme batmaya başladı.

Dünden beri devam eden bir haber:

“MİT yöneticilerini şüpheli ilan eden savcıya el çektirildi!”

Oysa insanlar sabahın erken saatlerinden itibaren Whitney’i okuyordu.

Dün bitmişti.

Ve bugün, bu saat, o an, dünyayı Whitney’in ölümü kaplamıştı.

Obama susmuş. Sarkozy iç siyasetle bilediği tırnaklarını geri çekmişti. Clinton, Roney sessizdi.

Haberin Devamı

Ruhlarımızdaki “hüzünlü aşk bayrakları” çoktan yarıya inmişti.

Ve çok iyi biliyordum ki;

Seçimlere giden ABD’de;

Birbirleriyle kıran kırana yarışan siyasetçiler, onun cenaze töreninde; saygıyla bir araya gelecekler.

Neden mi?

Özkök kıskandıracak kadar güzel yazdı:

“I will always love you” şarkısıyla Mozart’ın resmi ölüm marşına, halk çocuklarının, sokak çocuklarının gayrı resmi, illegal ağıtını ikame etmişse...

Hangi ben; hangi birimiz; hangi taze bir mezar yarını bekleyebilir ki...”

Evet sokak çocuklarının ölüm marşıdır bu ses.

Yani resmi devlet törenlerindeki “ti borusu”na karşı;

Halk çocuklarının illegal ölümlerindeki “mi” (Ben) sesidir o..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!