Güncelleme Tarihi:
Başçavuş Katırancı, madalya töreni için geldiği Ankara'da, 29 Ekim'de mayın patlaması sırasında yanında bulunan silah arkadaşları ve kendisini olay yerinden helikopterle alarak hastaneye yetiştiren Kara Pilot Binbaşı Serdar Yüksel tarafından karşılandı. Genelkurmay Başkanlığındaki karşılamada, silah arkadaşlarına uzun süre sarılan Başçavuş Katırancı'nın duygusal anlar yaşadığı görüldü.
Katırancı, daha sonra eşi Öznur, kızı Elif (5), oğlu Habip (7), annesi Hanife ve babası Ömer Faruk Katırancı ile Genelkurmay Başkanlığı Salonu'nda düzenlenen “Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası” törenine katıldı.
Törende, öz geçmişiyle ilgili slayt gösterimi sunulan Başçavuş Katırancı'ya, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel tarafından Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası takdim edildi.
Org. Özel: "Hain planlar kahramanların gayretiyle boşa çıkarıldı"
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel, törende yaptığı konuşmada, devletin bekası, milletin birlik ve beraberliğine kastedenlerin hain planlarının, halkın sağduyusu, devletin kararlı mücadelesi ve Başçavuş Katırancı gibi kahramanların gayretleri sayesinde boşa çıkarıldığını vurguladı.
Bu mücadelenin ileride tarih sayfalarındaki yerini alacağını ve genç nesiller tarafından dikkatle okunarak değerlendirileceğini ifade eden Orgeneral Özel, şunları kaydetti:
“Vatan, millet, bayrak ve bağımsızlık gibi kutsal ve vazgeçilmez değerler uğruna akıtılan her damla kanın önem ve anlamı vardır. Tarihimizi okuyan, inceleyen ve olayları objektif biçimde değerlendiren kişiler bunun ne anlama geldiğini, bunun ne demek olduğunu gayet iyi bilirler. Bu kavramların, hayata geçirilmesi bildiğiniz gibi hiç de kolay olmamıştır. İşte bu değerler uğruna mücadele eden, gencecik yaşında şehit olan yada hayatının baharında gazi olan evlatlarımızı, kardeşlerimizi bu millet asla unutmayacaktır.”
“Kahraman gazimiz Başçavuş Polat Katırancı, bu anlamlı mücadelenin cesaret, fedakarlık ve yiğitlik ölçüsünü yaşayan örneklerinden biri olarak bugün aramızdadır” diyen Orgeneral Özel, şöyle devam etti:
“Yaşadığı sıkıntılara rağmen, 'mavi bereme kavuşunca tekrar görevimin başında olmak istiyorum. 100 metre rekorunu kıran tek bacaklı atlet varsa dağlara tırmanan tek bacaklı bir başçavuş da olacaktır. Canımı bu vatanda buldum, bu vatan için her şeyi yapmaya devam edeceğim' sözleri, silahlı kuvvetler personelinin, vatan, millet, bayrak ve meslek sevgisinin hepimize tezahürüdür. Olay esnasında ve sonrasında göstermiş olduğu soğukkanlılık ve metanet, kurtarma sürecine sükunetle katkıda bulunma gayretleri personelimizin ne kadar profesyonel olduğunu herkese bir kez daha kanıtlamıştır. Arkadaşımızın bu ağırbaşlı ve vakur tavrı hepimizin göğsünü kabartmıştır. Bu örnek davranışından dolayı kendisini ve onu yetiştirenleri kutluyorum.”
“Bağrından böylesi yiğitler çıkaran bu yüce millet...”
Orgeneral Özel, konuşmasında, Başçavuş Katırancı'ya hitaben, “Değerli gazim, senin gibi kahraman silah arkadaşlarım ve taşıdığınız bu yüce ruh var olduğu müddetçe milli birliğimize ve bütünlüğümüze kastedenlerin, kirli emellerinin gerçekleşmesi asla mümkün olmayacaktır. Bağrından böylesi yiğitler çıkaran bu yüce milletin birer ferdi ve onun şanlı ordusunun kahraman fedakar mensupları olan sizinle gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Başçavuş Katırancı'nın tedavisinin kısa sürede tamamlanıp tekrar görevine dönmesi için gereken her şeyin yapıldığını dile getiren Orgeneral Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hayatını ortaya koyarak, kendisine tevdi edilen vatan görevini başarıyla yaparken yaralanan ve en büyük payelerden birisi olan gazilik onuruna erişen bu değerli arkadaşıma ve kıymetli ailesine sağlık ve huzur dolu bir ömür temenni ediyorum. Sonuna kadar hak ettiği bu madalyanın kendisine ve evlatlarına hayırlı olmasını diliyorum.”
Kahraman Gazi Katırancı: “Bacağım boşuna gitmedi”
Başçavuş Katırancı da yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in madalya töreni için kendisini Ankara'ya davet ettiğini belirterek, bu haberi İnönü Savaşları'nın yaşandığı Bilecik'in Bozüyük ilçesi sınırlarındaki Metristepe'de almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Metristepe'de İsmet İnönü yönetimindeki Türk ordusunun kurtuluş mücadelesi verdiğini ifade eden Katırancı, Türkiye'nin ilelebet payidar kalacağını ifade ederek, “Bacağım boşuna gitmedi. Bacağım koptuktan sonra hiçbir zaman 'neden koptu' demedim. İnşallah atalarım benimle gurur duyuyordur” diye konuştu.
Mayın yaralarının geç iyileştiğini, bacağında hala şarapnel parçalarının bulunduğunu anlatan Katırancı, “Bacağımdaki yaralar henüz kapanmadı. Yaralar kapanana kadar protez takılamıyor. Bu benim iş yapmama engel değil. Türk Silahlı Kuvvetleri gazilerine her zaman bakar. Protezim de yakında takılacak” dedi.
“Genelkurmay Başkanımız her konuda yanımızdaydı”
Başçavuş Katırancı'nın eşi Öznur Katırancı da olayın gerçekleştiği günden bu yana Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel'in büyük desteğini gördüklerini ifade ederek, “Genelkurmay başkanımız her konuda yanımızdaydı. Böyle özel bir gün olduğu için teşekkür ediyorum. Kimse onu yalnız bırakmadıkları için eşim çok mutlu” dedi.
Eşinin görevine devam etmek istediğini söyleyen Öznur Katırancı, “Sivilde severek yapabileceği işi olduğunu düşünmüyorum. Askerlikte çok mutlu ve kesinlikle ben de işine devam etmesini onaylıyorum” diye konuştu.
Eşinin görevine çok bağlı bir asker olduğunu ifade eden Katırancı, “Kızımı 2.5 yaşına kadar iki yada 3 kez gördü. Eşim kurşun askerdir, işine çok bağlıdır. Ben çok fazla ayrı kalmaya dayanamadığım için görev yaptığı bölgelere kendim gitmişimdir. Ailemde beni fazla cesur yetiştirdi ki, o zamanda görev yaptığı Şırnak'ta Gümüşyazı Karakolu'na, Cehennem Deresi'ne birkaç kez ziyaretine gitmek durumunda kalmıştım” şeklinde konuştu.
“Oğlumla gurur duyuyorum”
Babaanne Zehra Katırancı da (83) evlatlarını vatan için yetiştirdiğine değinerek, torunu Polat Katırancı'nın da 4-5 yaşındayken “ben asker olacağım, şehit olacağım” dediğini söyledi.
Anne Hanife Katırancı da oğlu Polat Katırancı'nın astsubay olduğunda evin kapısını çaldığını, kapıyı açtığında komanda kıyafetini giymiş, gözünde gözlük olan oğlunu tanıyamadığına değindi.
Oğlunun eve girerken botlarını çıkartmaya çalıştığını vurgulayan Katırancı, “Bunun üzerine 'çıkartma. Askerin botuyla evim kirlenmez' dedim. Askerimizin botu hiçbir zaman kirli değildir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin emekleri hiçbir zaman boşa gitmedi. Oğlumla gurur duyuyorum” diye konuştu.
Baba Ömer Faruk Katırancı da Allah'ın gelecek nesillere ataları ve kendileri gibi vatan, bayrak için gerekirse ölmeyi, bu topraklar için mücadele etme bilicini nasip etmesini diledi.
Genelkurmay Başkanlığı Astsubayı Kıdemli Başçavuş Harun Ağpak da, Başçavuş Katırancı'nın madalya almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ağpak, “Başçavuş Katırancı'nın bacağını kaybetmiş olmasına rağmen göreve devam etmek istemesi, milletimizdeki Çanakkale ruhunun devam ettiğini göstermektedir” diye konuştu.