Ahmet KÜLAHÇI / BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2021 12:07
Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, son dönemlerde olumlu gelişmeler kaydedildiği halde, daha çok göçmen kökenlinin politikada görünür hale gelmesi gerektiğini söyledi.
ALMANYA Uyum Vakfı ile Allianz Kültür Vakfı, ‘Politikada Çeşitlilik’ adıyla Berlin’de ortaklaşa bir etkinlik düzenledi. Burada bir konuşma yapan Almanya Uyum Vakfı Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı Christian Wullf, “Son yapılan genel seçimlerde Federal Meclis’e giren göçmen kökenli milletvekili oranı yüzde 11.3’e ulaştı. Bu bir önceki seçimlere göre yüzde 3 artış anlamına geliyor. Doğru yoldayız, ama daha önümüzde uzun bir yol var” dedi. Nüfusun yüzde 26’ya yakının göçmen kökenli olduğuna dikkati çeken Wulff, bu alanda daha kararlı adımlar atılması gerektiğini de vurguladı. 2010 yılında Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanlığı döneminde ‘göçmen kökenli ilk bakan’ olarak Türkiye kökenli Aygül Özkan’ı Sosyal, Kadınlar, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanlığı’na getiren Wulff, şunları söyledi: “Hepimiz Almanız. Hepimiz farklıyız, ama hepimiz eşitiz, aynıyız. Bu, Almanya Uyum Vakfı’nın felsefesidir. Ben Batı’daki bir kabinede Doğu Almanya’dan bir kadının olmasının ne anlama geldiğini kendi tecrübelerimden çok iyi biliyorum. Alman Bakanlar Kurulu’nda göçmen kökenli bir Alman’ın ve özellikle de Müslüman bir kadının yer almasının, bu ülkede yaşayan insanlar için ne kadar etkili olacağını ve insanların her türlü şansa ve imkana sahip olacaklarına inanacaklarını bilmeliyiz.” Son dönemlerdeki ‘start-up’ şirketlerin önemli bir bölümünün göçmen kökenliler tarafından kuruluğuna dikkati çeken Wulff, politikanın ekonomiyi örnek alabileceğini söyledi.
BU ÜLKENİN PARÇASI OLDUKEtkinliğe konuşmacı olarak katılan ve Federal Meclis’e 1994 yılında Sosyal Demokrat Parti’li (SPD) Leyla Onur ile birlikte Türkiye kökenli ilk milletvekili olarak giren Yeşiller’li Cem Özdemir, “Çocuklarıma daha iyi bir ülke devredebilmek için politikaya atıldım” dedi. ‘Misafir işçi’ çocuğu olan Özdemir, Almanya’nın uzun süredir göçmen kökenli bir ülke olduğunu vurgularken, “Ebeveynler artık Türkiye’de değil, burada defnediliyor. Almanya birinci vatan oldu. İslam Almanya’ya aittir. Biz bu ülkenin bir parçası olduk” dedi.
BİREY VE YETENEK ÖNEMLİAllianz Kültür Vakfı Genel Müdürü
Esra Küçük’ün sunuculuğunu yaptığı açık oturumda ise göçmen kökenlilerin politikada ve siyasi partilerdeki konumları üzerinde duruldu. Sol Parti’den Mısır kökenli Amira Mohamed Ali, CDU’dan
Serap Güler, SPD’den Bosna kökenli Adis Ahmetoviç, FDP’den Muhanad Al-Halak ile Yeşiller’den Irak kökenli Kassem Taher Saleh, katıldıkları açık oturumda kendi yaşam ve tecrübelerinden örnekler verdi. Amira Mohamed Ali, “Ailelerin fakir ve zenginliği önemli değil, yetenek önemli olmalı” dedi. Arap isminin partisini etkilemediğini belirtirken, “Grup Başkanı seçildim. Müslüman birinin de Federal Meclis’te önemli bir görev alması normal olmalı” diye konuştu. Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Uyum Müsteşarlığı’nı bırakıp Federal Meclis milletvekili seçilen Serap Güler de, “Artık CDU’da göçmen kökenliler görünür hale gelmeye başladı. Müslüman biri müsteşar oluyor. Uyum politikasıyla ilgilenmem istendi. Ben okul politikasını istedim. Güvenlik politikası ve kalkınma politikasına da ağırlık vereceğim” diyerek, göçmen kökenlilerin de her alanda görev alabileceklerinin altını çizdi.
Göçmen kökenli diğer milletvekilleri de, Almanya’da toplumsal barışın korunmasına, yabancı düşmanlığına karşı kararlı bir şekilde mücadele edilmesine katkıda bulunmak istediklerini dile getirdiler. İnsanlara kökenlerine, dillerine, dinlerine bakılmaksızın eşit davranılması gerektiğinin altını çizdiler.