Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2014 10:31
Çevrenizde herkesin burnu akıyor, öksürüyorsa soğuk algınlığı mevsimi başladı demektir. Nezle virüslerinden kaçmak neredeyse olanaksızdır. Bu bağlamda bünyenin bağışıklık sistemini güçlendirerek, enfeksiyonlara karşı sağlıklı bir yaşam tarzı izlemek daha büyük önem taşıyor.
HER gün taze meyve ve sebze yiyin. Kepekli ekmeği tercih edin. Vücuda ağır gelen ve yoran tatlı, alkol gibi gıdalardan ve keyif
verici maddelerden kaçının. Düzenli spor faaliyetleri vücudu güçlendirir. Ayrıca sık sık temiz havaya çıkmak da bünyeyi kuvvetlendirir. Böylece hastalık mikroplarına karşı direnç kazanırsınız.
Soğuk algınlığı salgınına karşı etkin korunma mümkün
1) Sıkça ellerinizi yıkayınız. Su ve normal sabun yeterlidir. Özel antibakteriyel sabunlara gerek yok.
2) Ellerinizi yüzünüzden uzak tutun. Virüs bulunan bir eşyaya dokunup, elinizi burun ve ağzınıza götürdüğünüzde hastalığın bulaşma riski artar.
3) Grip salgını dönemlerinde başka kişilere fazla yaklaşmayın, mesafe tutun. Bu dönemlerde tokalaşmaktan, öpüşmekten ve sarılmaktan kaçının.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
En dikkatli insanlar dahi zaman zaman soğuk algınlığına yakalanabilirler. Boğazınızda kaşıntı ve burnunuz akmaya başlarsa çok etkili ilaçlar, en azından hastalığın semptomlarını hafifletir ve çabuk iyileşmenizi sağlar. Ama iyileşmek için sizin yapabileceğiniz şeyler de var.
* Ateşli hastalıklarda vücudun sıvı kaybı çok yüksektir. Bu nedenle çok sıvı tüketmeniz lazım. En uygunu bitki çayları, sıcak limon (sıcak suya bol limon sıkıp bal ile tatlandırın) veya su tüketmenizdir. Sıvı tüketimi balgamı sulandırarak, öksürürken balgamın daha kolay sökülmesini sağlar. İçecekler sıcak ama kaynar şekilde olmamalı.
* Vücudunuzu sıcak tutmaya çalışın. Sıcak ayak banyosu, küvete şifalı bitki tozu katarak ılık su banyosu yapın. Göğsünüze lor peyniri (quark) sarın. Bunun için keten bir beze ılık lor peyniri sürüp, göğsünüze bağlayın ve yaklaşık bir saat sonra çözün. Çözdükten sonra vücudunuzun soğumaması için hemen yatağa girerek, sıcak kalmasını sağlayın. Bu geleneksel tedavi yöntemi krampların oluşmasını engeller, öksürüğü dindirir. Özellikle çocuklar için uygundur.
* C vitaminine ihtiyacınız var. Çok taze meyve ve sebze yiyin.
* Sıcak buhar veya uçucu yağların buharını burnunuza çekin. Bu inhalasyon yöntemi semptomların etkisini hafifletir. Dikkat: İnhalasyon sıcak suyla yapıldığı için çocuklar ancak yetişkinlerin gözetimi altında bu yöntemi uygulamalı. Uçucu yağlarla inhalasyon bebekler, çok küçük çocuklar ve astım hastaları için uygun değildir!
* Vücudunuzun dinlenmesini sağlayın.
* Burnunuz tıkalı ise ve diğer semptomlar rahat bir şekilde uyumanızı engelliyorsa, yatağın kafa kısmını 20 derece kadar kaldırırsanız büyük bir rahatlama hissedersiniz.
* Teneffüs ettiğiniz havanın ve bulunduğunuz odanın nem oranının düşük olmamasına dikkat edin. Gerekirse nem oranını artırmak için odadaki kaloriferin üzerine ıslak bez veya havlu koyabilirsiniz.
* Sigara içmeyin. Tütün solunum yollarının kendini temizleme sistemine zarar verir, temizliği gerçekleştiren mukoza üzerinde ince kıl tabakasının hareket kabiliyetini önemli ölçüde
düşürür. Nikotinsiz hiç yapamıyorsanız, vücuda yapıştırılan nikotin bandı kullanın. Bu şekilde sigara ve tütüne ara vermeniz, belki de bu kötü alışkanlıktan kurtulmak için bir başlangıç olacaktır. Sigara içmek bağışıklık sistemini çok ciddi şekilde zayıflatmaktadır.
* Göğsünüzü, nane, okaliptüs gibi uçucu yağlar içeren kremle ovuşturun. Dikkat: Bebeklere, küçük çocuklara ve hamilelik durumunda bu yöntemi uygulamayın!
* Nezleye karşı tuzlu su içeren bir nezle spreyi yardımcı olabilir. Burnun çok tıkalı olması halinde sıcak buharla inhalasyon yapmak da fayda sağlar. Papatya ekstresini kaynatıp içmek de iyi gelir.
* Temiz havada gezintiye çıkmak sağlıklı bir ‘burun ortamı’ sağlar ve bünyeyi güçlendirir.
NEDEN TATİLDE!
İnsan tatilde neden hemen hastalanıyor? Bu tipik bir durum. Sonbahar tatilinden faydalanıp birkaç günlüğüne çıkacağınız tatile sevinirken, soğuk algınlığının sinsi belirtileri sevincinizi kursağınızda bırakıp tatilinizi zehir eder. Sizce tesadüf mü? Uzmanlar “Hayır” diyor ve hatta bu fenomeni ‘tatil hastalığı’ diye tanımlıyorlar.
İşin asıl suçlusu yaşadığımız strestir. İş yerindeki ve günlük hayattaki stres, bağışıklık sistemimizin en üst düzeyde çalışmasını beraberinde getiriyor. Tatilde olduğu gibi stres ortadan kalktığı zaman, birden vücutta adrenalin seviyesi düşer ve bununla beraber bağışık sistemi hızını kısar. Böylece hastalık mikropları daha kolay vücuda girer. Yılın en güzel günleri olan tatilimizi yatakta hastalıkla boğuşarak geçiririz.
Ama bizim bunu engellemek için yapabileceğimiz şeyler var. Özellikle çok yoğun çalışma temposu içinde olan insanlar, daha büyük bir tehdit altındadırlar. Yoğun iş stresinde bile arada bir kısa teneffüsler vermek, dinlenmek gerekir. Bu şekilde işten tatile geçiş süreci daha akıcı olur ve en güzel tatil günlerinin keyfini çıkartabilirsiniz.
DOĞRU HAPŞIRMAK
Hapşırırken dışarı çıkardığımız hava saatte 160 km hıza ulaşır. Çevrenizdekileri düşünerek bir mendil kullanmanız veya yoksa burnunuzu kolunuzun dirsek ekleminin içine alarak hapşırmanız doğru olur. Çocukluğumuzda bize öğretilen şekilde, hapşırırken ellerimizle burun ve ağzımızın önünü kapatmak ters etki yaratır. Zira hastalık damlacık enfeksiyonu yoluyla yayıldığı için virüsler bilgisayar tuşları, kapı kolları, masa üstleri vs. gibi neredeyse sıçradıkları her zeminde ve ortamda saatlerce hayatta kalabilirler. Hapşırdıktan hemen sonra ellerimizi yıkamazsak, ellerimizle virüsleri etrafa dağıtmış oluruz. Tokalaşarak ta çevrenizdeki insanlara hastalığı bulaştırarak kötü bir sürpriz yapmış olursunuz. Yanaklardan öpüşerek selamlaşma dahi, hastalığı kapma riski tokalaşmanın yarattığı riskin çok altında.