Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da erken seçime gidilmesi hayali kuran ana muhalefet CDU/CSU, sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) önünü kesmek için Müslümanlar ve İslam’ı ön plana çıkararak oy avına çıktı. CDU hafta başında ilan ettiği ‘Temel İlkeler Programı’nda, daha önceki yıllardaki “İslam Almanya’ya aittir” ilkesinden vazgeçerek “Bizim değerlerimizi paylaşan Müslümanlar Almanya’ya aittir” söylemini tercih ederken, CDU/CSU, Federal Meclis’e ‘Siyasi İslam’a karşı etkili mücadele etmek-Alman Müslümanlara dışardan (yabancı) etkiyi bastırmak’ başlıklı bir önerge sundu. Önergede, “Almanya dünyaya açık bir ülke. On yıllardır süren göç nedeniyle Almanya’da yaşayan insanların dörtte birini göçmen kökenliler oluşturmakta. Bu kültürel çeşitlilik, Almanya’daki geçerli yasalar temelinde barış içinde yaşanması halinde hepimiz için bir zenginliktir” denilirken, son dönemlerde gerginlikler yaşandığına işaret edildi.
HEPSİNE YASAK İSTEDİ
Bazı yabancı ülkelerin Almanya’da yaşayan göçmen kökenli insanlarını etkileme girişiminde bulunduklarına yer verilen önergede, Almanya’daki bazı camilerde kin ve nefret propagandası, Yahudi düşmanlığı yapıldığı, sokaklarda terörün kutlandığı ileri sürüldü. İran’daki Molla rejiminin Almanya’daki merkezi konumundaki ‘Hamburg İslam Merkezi’nin en kısa zamanda yasaklanması ve ‘Graue Wölfe’ (Bozkurtlar) olarak bilinen Ülkücü Hareket’in yasaklanmasının gözden geçirilmesi istendi. Almanya’da ırkçı, kin ve nefretin yanı sıra Yahudi düşmanlığı içeren fetva verilen cami derneklerinin yöneticilerinin uyarılması ve riayet edilmemesi halinde bu dernek ve cemiyetlerin de kapatılması önerildi. Aynı zamanda cami dernek ve cemiyetler bünyesinde Kur’an kursları verilmesinin yasaklanması ve Arapça okulların kapatılması da talep edildi. Ayrıca dini dernek ve cemiyetlerin faaliyetlerinin Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından izlenmesi de istendi.
VİZE VERİLMESİN
CDU/CSU’nun 26 maddeden oluşan ve aynı zamanda CDU Genel Başkanı olan CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz ile CSU Grup Başkanı Alexander Dobrindt ile Meclis grubunun verdiği önergede, Almanya’da dini bir dernek ve cemiyette görev alması istenen ve yabancı bir ülke adına direkt veya dolaylı olarak çalışmaları öngörülenlere vize verilmemesi de talep edildi.
Önergede ayrıca şunlar yer aldı:
* Yabancı devletler veya makamlar, Almanya’daki dini dernek ve cemiyetlerin yönetiminde kim veya kimlerin görev alacağını belirlememeli ve etkilememeli.
* Almanya’daki ilgili birimler izin vermeden, dini dernek ve cemiyetler yabancı gizli haber alma teşkilatları ile ilişki kurmamalı.
* Yurt dışından direkt veya dolaylı olarak etkilenmeye izin veren dernek ve cemiyetler uyarıya riayet etmezlerse yasaklanmalı.
* Almanya’da imam eğitimi verecek yüksek öğrenim kurumlarındaki eğitim sistemine ve içeriğine yabancı devletlerin müdahale etmesine izin verilmemeli.
* Yabancı devletlerin siyasi ve mali destek yoluyla Almanya’daki dini dernek ve cemiyetleri etkileyip etkilemediklerinin belirlenmesi için Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’na imkân tanınmalı.
* ‘Aşırı Sağ Eylem Planı’ gibi ‘politik İslam’a karşı da bir ‘Eylem Planı’ hazırlanmalı.
* Aşırı İslamcı kişilere, dernek ve cemiyetlere parasal destek sonlandırılmalı, onlarla iş birliğine derhal son verilmeli.
* Almanya’daki Müslümanların uyumu ve özgürlükçü demokratik temel ilkeler çerçevesinde politik katılımları için angajman gösteren kişiler desteklenmeli.
CDU/CSU’nun Federal Meclis’in dünkü (perşembe) oturumunda akşama doğru görüşülen önergesi, önceden öngörüldüğü şekilde oylamaya sunulmadan Federal Meclis İçişleri Komisyonu’na havale edildi.