Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da sekiz Türk, bir Yunan ile bir kadın polisin neonazi bir çete tarafından hunharca öldürüldü. Bu seri cinayetlerin faillerini polis veya istihbarat daireleri ortaya çıkaramadı. Olay kendiliğinden ortaya çıktı. Çeşitli kurumlara bir alçakça bir itiraf videosu gönderen bu çetenin iki elemanı bir banka soygunundan sonra intihar etti. Federatif yapıya sahip Almanya’da her eyalet kendi çapında yaptığı araştırmada fazlaca ilerleyememiş. Şimdi dosya devlet güvenliğini ilgilendiren terörist faaliyet kapsamında Federal Başsavcılığa devredildi. Kasım ayında göreve gelen Başsavcı Harald Range şimdi iddianame hazırlıyor. Bu konuda daha önce başsavcılık tarafından zaman zaman açıklamalar yapıldı. Ama başsavcı Harald Range’nin kendisi ilk kez Türk basınına konuştu. Hürriyet ekibi olarak Başsavcı Harald Range’ye sorduğumuz sorular ve cevapları iki gündür yayınlıyoruz. Bugün bu konuşmanın üçüncü bölümünü yayınlıyoruz.
Bu üçlünün banka soygunlarında gasp ettiği parayla desteklediği şahıslar veya örgütler var mı?
Hayır, şimdiye kadar bu konuda herhangi bir ipucu yok. Gerçi biz, kendilerinin sağ terör faaliyetlerine katılan şahıslara maddi destek vereceklerine dair bir hard diskte yazılmış mektuplar bulduk. Ama bu mektupların gerçekten gönderilip gönderilmediğini de bilmiyoruz. Tabii ki, finansman akışını da ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.
Bunlar bu paralarla ne yaptılar o zaman?
Büyük bir ihtimalle bu parayı kendileri için harcadılar. Ele geçirdikleri paranın 600 bin Euro’ya yakın olduğu tahmin ediliyor. Tatiller ve pahalı bisikletler de hesaplanırsa üç kişi için adam başı senede 60 bin Euro bile etmiyor. Bu da onların bu parayı üçüncü şahıslara vermiş veya saklamış olamayacaklarını gösteriyor ve onların bu parayı kendi geçimleri için harcamış oldukları ihtimalini güçlendiriyor.
Bu üçlünün banka hesapları var mıydı?
Gerçi kira banka havalesiyle ödeniyordu fakat onların üzerinde yüz binlerce Euro bulunan banka hesapları da yoktu. m Olay yerinde bulmuş olduğunuz para kullanılabilir durumda mı, yoksa yangından zarar görmüş mü? El konulan para zarar görmüş olsa da olmasa da resmi delil konumundadır.
Federal Başsavcılık, Zschäpe’yi hangi iddianameyle mahkemeye verecek?
Tutuklama emri terör örgütüne üye olmayı ve ağır kundaklamayı içeriyor. Aynı zamanda kendisine cinayetlere ve patlayıcı madde suikastlarına katılmaktan da dava açıp açamayacağımızı inceliyoruz.
İfade vermediği halde, kendisini bir terör örgütüne üye olmaktan yargılayabileceğinizden emin misiniz? Terör örgütü üyesi olduğunu nasıl kanıtlayacaksınız?
Federal Yargıtay kısa bir süre önce bizim kanaatimizi olduğu gibi onayladı. Birbirinden ayrı duran birçok parçacıklar var. Bunların bir puzzel gibi bir araya getirilmesi gerekiyor.
Yani Zschäpe’nin rolü şimdi tam olarak netleşti mi?
Terör örgütü üyesi sayılmak için mutlaka örgütün eylemine direkt katılmış veya olay yerinde bulunmuş olmak gerekmiyor. Bunun için örgütle bağlantı içinde olmak ve yapılan işin bir kısmını üstlenmek yetiyor. Burada o kadar çok ipucu bir araya getirdik ki artık Federal Yüksek Mahkeme de, evet, bu böyledir ve burada ağır bir şüphe söz konusudur, diyor.
Zschäpe, evi ateşe verdikten beş gün sonra polise teslim oldu ve ilk ifadesinde, korktuğu için polise geldiğini söyledi. Bu ne anlama geliyor?
Korktuğunu söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Bizim bildiğimiz şey, kendisinin intiharı düşündüğünü söylediğidir. Biz kendisinin delilleri yok etmek için evi ateşe verdiğini tahmin ediyoruz. Ondan sonra da ne yapması gerektiğini bilemedi diye düşünüyoruz.
Kendisi bu beş gün boyunca neredeydi?
Kendisinin nerelere gitmiş olabileceğini anlamaya çalışıyoruz. Büyük bir ihtimalle trenle değişik yerlere gitmiş ve arkadaşlarıyla telefon görüşmeleri yapmıştır. Bu karmaşık konuyla ilgili soruşturmalar devam ediyor.
Zschäpe’nin suskunluğu, soruşturmaları nasıl etkiliyor?
Bu suskunluktan dolayı delilleri başka yollardan bulmaya mecburuz. Biz, olayla ilgili delilleri onun itirafı olmadan da bulacağımızdan eminiz.
Bir terör örgütüne üye olmanın cezası ne kadar?
En yüksek ceza 10 yıldır. Çok ağır bir kundaklama suçundan 15 yıla kadar ceza alınabilir. Ayrıca bir de bayan Zschäpe’nin cinayetlerdeki payının da açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Cinayet için yasalar ömür boyu hapis öngörüyor. Eğer suçun daha da ağır olduğu tespit edilirse on beş yıl sonra taburcu olma imkanı da ortadan kalkabilir. Bizim kendisinin bu cinayetlere katılıp katılmadığını ispatlayabilmemiz, ancak soruşturmalar bittikten sonra ortaya çıkacaktır.
Böhnhardt ve Mundlos isimli teröristlerin ölümü eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuştu mu?
Evet, öyle olduğunu sanıyoruz. Adli tıp raporları ve suç izlerinin durumuna göre Böhnhardt’ın, önce Mundlos’u ve sonra kendisini öldürdüğünü kabul etmek zorundayız. Üçüncü şahısların olaya katıldığına dair hiçbir delil mevcut değildir.
Onların olayın başından beri intihar etmeye karar verip vermedikleri biliniyor mu? Yoksa durum sonradan mı böyle oldu?
Biz herhangi bir intihar mektubu bulamadık. Onların neyi planlamış olduklarını söyleyemeyiz. Ben şahsen olayı, kendilerini adalete teslim etmek istemedikleri şeklinde değerlendiriyorum. Bunun daha başından beri onların planlarının bir parçası olup olmadığını söylemek mümkün değil.
Cinayetler ne kadar detaylı planlanmış?
Büyük bir ihtimalle cinayet yerlerini gözetleyip not aldıkları sanılıyor. Yalnız, olay yerinde her zaman belli bir şahısı mı hedef aldıkları yoksa kimin bu insanlık dışı cinayete kurban gideceğine son anda mı karar verdiklerini söylemek şimdilik çok zor. Ama genel hatlarıyla olayların kesinlikle planlandığı söylenebilinir.
Yani siz, onların olay yerinde yardımcılarının olmadığından yola çıkıyorsunuz?
Evet, biz öncellikle bundan yola çıkıyoruz. Onların Almanya’nın birçok kentinde olası cinayet yerlerini gözetlemiş olabilecekleri ihtimali çok yüksektir. Bunlara gittikleri fakat cinayet işlemedikleri şehirler de dahildir, örneğin Hamm, Bielefeld veya Stuttgart. Burada üçüncü şahıslardan destek aldıklarına dair hiçbir ipucu yoktur.
’Gigi und die braunen Stadtmusikanten’ adlı aşırı sağ müzik grubunun ’Dönerkiller’ şarkısı faillerle ilgili bir bilgi olarak değerlendirilecek mi?
Bunu tasdiklemem mümkün değil. Bunun şu ana kadar NSU ile doğrudan bağlantısı yoktur. Bu müzik grubunun, geniş bir kamuoyunda bilinen cinayetleri alaycı, iğneleyici ve insanlığı aşağılayıcı bir şekilde kendisine mal ettiğini tahmin ediyoruz.
Eylemcilerin bu cinayetlere devam etmek istediklerine dair ipuçları var mı?
Bu bizim için de hâlâ bir bulmaca. Bu cinayetlerin neden burada bittiğini, neden bir polis cinayeti ile son bulduğunu ve ondan sonra nelerin olup bittiğini kendimize soruyoruz. İtiraf videosu, NSU’nun soruşturmamızın konusu olan bu olaylardan sorumlu olduğunu gösteriyor. Yani Köln ’deki patlayıcı madde suikastı, Heillbronn’da iki polise yapılan cinayet ve cinayet teşebbüsü ve yabancı kökenli dokuz vatandaşımıza yapılan cinayetler buna örnek gösterilebilir.
Cinayette kullanılan Ceska 83 markalı silah nerede bulundu?
Zwickau’daki evde bulundu. Ayrıca Eisenach şehirindeki karavanda Heilbronn ’daki polis memurunun silahı dahil başka silahlar da bulundu.
Zschäpe’nin sonunda konuşacağına inanıyor musunuz?
Ben, kendisinin bir süre daha susacağını tahmin ediyorum. Savunmanın, iddianamenin hangi delilleri ortaya koyacağını beklediğini ve Zschäpe ’nin ifade verip vermemesine ondan sonra karar vereceğini sanıyorum.
O zaman iddianamenin hazırlanması ne zaman biter?
Ben iddianamenin en erken sonbaharda hazır olabileceğini söylemiştim ve bu açıklamamda bir değişiklik yok. Daha önce de söylediğim gibi elimizde bulunan resmi deliller konusunda oldukça yol kat ettik. Tabii, daha tüm delillerin bir araya getirilip soruşturmanın bir sonuca bağlanması gerekiyor. Bunun dışında davaya katılan tüm taraflara detaylı olan dosyaları incelemek ve görüş belirtmek için imkan verilecektir. Savunmanın yasal olarak dinlenmesinden sonra dava açılabilir. Bununda zaman alacağı için tüm yaz boyunca süreceğini düşünüyorum.
Bu davanın hangi mahkemede görüleceğini biliyor musunuz?
Bu konuda henüz karar vermedim. Bu farklı şartlara bağlıdır. Olay yerleri aynı zamanda büyük mahkemelerin de bulunduğu şehirlerdir. Bu davanın nerede yürütüleceğini daha düşünmem gerek. Bir dava mı yoksa birden fazla davanın mı yürtülmesi gerektiğine de karar vermek gerekiyor. Bu sorular henüz açıklığa kavuşturulmadı ve dairemizde de daha tartışılıyor.
Bu olaydan nasıl bir ders çıkarıyorsunuz?
Buna basit bir cevap vermek kolay değil. Bunun birçok boyutu vardır. Bu boyutlardan birine siz daha önce değinmiştiniz: Federal Başsavcılığın bir olaya müdahalesi için daha fazla imkanlara ihtiyacı var mıdır? Federal ve eyalet düzeyindeki güvenlik birimlerinin ortak çalışmaları düzeltilebilir mi ve düzeltilmek zorunda mıdır? Bu işin bir boyutu. Diğer boyutu da aşırı sağ şiddet ile mücadeleyi kapsıyor. Sorun bizim, bir şiddet eylemini en başta etkili bir şekilde engelleyebilmek için bu olayların gelişmesiyle ilgili bilgileri daha erken nasıl alabileceğimiz ile ilgilidir.
Bu cinayetlerin sorumlularının neonazi olduklarını öğrenince, neler hissettiniz?
Bunu tarif etmek çok zor. Bu olaylar beni çok derinden etkiledi ve üzdü. Ayrıca bir de mesleğim gereği olayı açıklığa kavuşturma sorumluluğum eklendi.