Güncelleme Tarihi:
Bilgin, 11 Nisan'da Kütahya'da antrenörü Hilmi Pekünlü gözetiminde antrenmanlara başladığını söyledi. 62 kiloda yarıştığı Minsk'teki organizasyonda koparmada 139 kilo kaldırarak altın, silkmede 165 kilo kaldırarak gümüş, toplamda ise 304 kiloluk derecesiyle altın madalya kazandığını anımsatan Bilgin, silkme mücadelesinde rakibiyle aynı kiloyu kaldırdığını, ancak 20 gramlık tartı dezavantajıyla altın madalyayı kaçırdığını anlattı.
Bilgin, rakiplerinin yarışmadan önce kaç kilo geldiğini bilemediğini, dolayısıyla yarışma sırasında kilosunu diğer sporculara göre ayarlayamadığını belirterek, toplamda şampiyon olmasının önem taşıdığını ve bunu elde ettiği için mutlu olduğunu ifade etti.
Minsk'teki organizasyon öncesi milli takımın diğer sporcularıyla Konya'da yaklaşık 1.5 ay kamp yaptıklarını belirten Bilgin, şöyle dedi:
“Kampta çalışmalar iyi bir şekilde devam etti. Ufak tefek sıkıntıların dışında ciddi bir sakatlığım olmadı. Orada yarışmaya en iyi şekilde hazırlandım. Bu yarışmada şampiyon olmayı çok istiyordum, ikinci ya da üçüncü olmak aklımın ucundan bile geçmedi. Sonuçta şampiyon olup İstiklal Marşımızı çaldırdım, bundan dolayı çok mutluyum.
Benim yarıştığım bölüm televizyonda canlı verilmedi. Ailem sabah saat 04.00 sıralarında izlemiş ve çok mutlu olmuşlar. Şampiyonluğum sonrasında birçok kişiden tebrik telefonları aldım. Hepsine çok teşekkür ederim.”
Bilgin, 1998 yılında ilkokulda öğrenim görürken halter hakemi olan öğretmeninin teşvikiyle bu spora başladığını belirtti.
İlk madalyalarını 2002'de 45 kiloda yarıştığı Avrupa Yıldızlar Halter Şampiyonası'nda 7 Avrupa rekoru kırarak elde ettiğini anlatan Bilgin, aradan geçen 8 yılda Avrupa ve dünya şampiyonalarında madalyalar kazandığını kaydetti.
Bilgin, 2008 Pekin Olimpiyatları'nda madalya şansının çok yüksek olduğunu, ancak antrenmanlar sırasında belinde oluşan ciddi sakatlık nedeniyle bu organizasyona katılamadığını hatırlattı.
Sakatlığı geçtikten sonra geçen yıl Romanya'da, bu yıl ise Belarus'ta Avrupa şampiyonalarında toplam 5 altın, 1 gümüş madalya kazandığını ifade eden Bilgin, şöyle dedi:
“Günden güne artan bir performansım var, inşallah bunu Antalya'daki dünya şampiyonası ve 2012 Londra Olimpiyatları'na yansıtırım. Antalya'daki Dünya Halter Şampiyonası daha zor geçecek. Uzakdoğu ve Asya'dan ciddi rakiplerim olacak. Orası için Avrupa şampiyonasına hazırlandığımın iki katı daha fazla antrenman yapmam, daha iyi çalışmam gerekecek. İnşallah orada ilk 3'e girerim. Şampiyonanın Türkiye'de olması destek açısından önemli bir avantaj.”
OKULUNU BİTİRMEK İÇİN DESTEK İSTİYOR
Bilgin, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) ikinci sınıfında öğrenim gördüğünü dile getirerek, “Her yıl 6-7 ay kamplarda bulunuyorum, bu yüzden okula gidip derslerimi takip edemiyorum. Okul yöneticilerinden yardımcı olmalarını rica ediyorum” diye konuştu.
“2012'DEKİ EN BÜYÜK MADALYA UMUTLARINDAN BİRİ”
Kütahya Belediye Spor Kulübü bünyesinde haltercileri çalıştıran ve efsane halterci Naim Süleymanoğlu gibi önemli sporcuları yetiştiren antrenör Hilmi Pekünlü de Bilgin'in 2012 Londra Olimpiyatları'nda Türkiye'nin halterdeki en büyük madalya umutları arasında yer aldığını söyledi.
Bilgin'in sadece olimpiyatlarda başarılı olmayı değil, okulunu bitirmeyi de hedeflediğine işaret eden Pekünlü, şunları kaydetti:
“2012'ye en iyi şekilde hazırlanmalı. Sporculuğu ve okulu bir arada yürütmek, iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak zor, ancak bunu başaracağımıza inanıyoruz. Çünkü uzun yıllardan beri birlikte çalışıyoruz. Kısa bir dönem de olsa Milli Takım kamplarına katılıyor. Tabi Milli Takım kamplarındaki motivasyon daha farklı oluyor. Burada antrenmanlarda yaptığı dereceleri Milli Takım kamplarında da yapıyor. 2012 Olimpiyatları'nda altın madalya getireceğine inanıyorum. Bu yetişen yeni sporcular için de örnek olacaktır.”
“HER ÇIKIŞIN BİR İNİŞİ VAR”
Her spor dalında olduğu gibi halterde de “her çıkışın bir inişi” olduğuna dikkati çeken Pekünlü, Türkiye'de halterle ilgili ciddi uluslararası başarıların 1988'den bu yana kazanılmaya başlandığını, dolayısıyla bu konuda 20 yıllık bir geçmişe sahip olunduğunu anlattı.
Pekünlü, “1988 Seul Olimpiyatları'nda koparmada 152.5 kilo, silkmede 190 kilo kaldırarak rekorlar kıran Naim Süleymanoğlu'nu dünya kamuoyunun sadece alkışlamadığını, bir Türk'ün önünde boyun büktüğünü” ifade ederek, onun kendi ağırlığının 3 katını kaldırabilen büyük bir yetenek olduğunu belirtti.
Süleymanoğlu'nun başarılarına 1992 Barcelona Olimpiyatları'nda devam ettiğini, 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda bu başarılara Halil Mutlu'nun da katıldığını bildiren Pekünlü, “Halterde 2000 Olimpiyatları'nda da madalya aldık. 2004'te Nurcan Taylan 2 altın, 1 bronz madalya kazanıp bayan halterde ülkemize ilk madalyaları getirdi. 2008'de 1 bronz kazanmamıza rağmen başarılıydık. Hedefimiz 2012, burada da altın ve gümüş madalyaları hem bayanlarda hem erkeklerde getireceğimize inanıyorum” dedi.
Pekünlü, Belarus'taki şampiyonada, Kütahya'da yetiştirdiği sporculardan İzzet İnce'nin gümüş, Ümmühan Uçar'ın ise bronz madalya kazandığını sözlerine ekledi.