Güncelleme Tarihi:
ÜLKENİN Gayrisafi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYH) yalnızca yüzde 0.7 oranında büyümesi bekleniyor. Bu oran, OECD üyesi diğer 37 ülkenin oldukça gerisinde kalıyor. Euro Bölgesi’nin yüzde 1.3, ABD’nin ise yüzde 2.4 oranında büyüme göstereceği tahmin ediliyor. OECD uzmanları, Almanya’daki durgunluğun temel nedenlerini zayıf sanayi üretimi ve Çin’den gelen düşük ihracat talebi olarak açıkladı. OECD ekonomisti Robert Grundke, “Almanya’nın Çin ile diğer ülkelerden daha güçlü ticari bağlantıları var. Bu da Alman sanayisini olumsuz etkiliyor” dedi. Özellikle otomotiv sektörü, Çin ürünleriyle rekabette zorlanıyor. Enerji yoğun sanayiler de Ukrayna savaşından önceki üretim seviyelerine henüz ulaşamadı.
‘BORÇ FRENİ REVİZE EDİLMELİ’
OECD’ye göre, Almanya’da mali politikaların sıkılaştırılması da büyüme üzerinde baskı oluşturuyor. Anayasa Mahkemesi’nin bütçe fonlarının kullanımına getirdiği kısıtlamalar ve ‘borç freni’ uygulaması kamu harcamalarını düşürdü. Bununla birlikte, enflasyon oranının düşmesine de katkı sağladı. 2025 yılı bütçesinin henüz belirlenememesi ise işletmeler ve haneler için belirsizlik yaratıyor. OECD, iklim hedeflerine ulaşmada istikrar sağlanması ve yatırımları destekleyecek reformların yapılması gerektiğini vurguladı. Özellikle dijitalleşmenin artırılması ve çevreye zarar veren vergi teşviklerinin kaldırılması önerildi.
Almanya Merkez Bankası Başkanı Joachim Nagel, Almanya’nın ekonomik toparlanma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, “Almanya, geçmişte kriz dönemlerinde büyük değişimlere imza atmayı başardı” dedi. Ancak Nagel, borç freninin revize edilmesi ve altyapı yatırımları için daha fazla mali alan yaratılması gerektiğini de sözlerine ekledi.