Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözünü ettiği Abdullah Öcalan ile Ankara Tapu Kadastro Meslek Lisesi’nden okul arkadaşı 72 yaşındaki Yakup İnce, Öcalan okula geldiğinde kendilerinin son sınıf öğrencisi olduğunu söyledi. O yılları, "Tarih 1963. O yıllarda Türkiye’nin başka yerinde yoktu. Sadece Ankara’da Kadastro Meslek Lisesi vardı. Yatılıydı, Demirtepe’de okul, Maltepe Camii’ne yakın. Orada yatılı olarak okuduk. 1966’da mezun olacağız. 1965’in Ekim ayında Abdullah Öcalan geldi ’Ağabey ben de camiye gitmek istiyorum’ dedi" sözleriyle anlatan İnce, bir ekip olarak lise yıllarında 5 vakit Maltepe Camii’nde namaz kılmaya gittiklerini söyledi. Kendilerine 'Ben de camiye gitmek istiyorum’ diyerek yanaşan Abdullah Öcalan’a, ’Peki aslanım sabah 5’te şurada hazır ol gideriz’ diyerek karşılık verdiklerini belirten Yakup İnce, Öcalan’ın kendileriyle bir sene hiç aksatmadan camiye gidip geldiğini söyledi.
Abdullah Öcalan’ı ziyarete gelen annesinin kara kara çarşaflar içinde olduğunu belirten Yakup İnce, "O da bizim gibi bir köylü çocuğu. Ama biz mezun olduk ayrıldık. Bizden sonra ne oldu bilmiyorum, neler ettiler bilmiyorum" dedi.
Abdullah Öcalan’ın lise yıllarında oldukça sakin bir genç olduğunu, sessizce ve hiç aksatmadan namazını kıldığını belirten Yakup İnce, Öcalan’la geçen bir yılını şöyle anlattı:
"Türkiye’nin yeni siyasallaştığı dönem. Ama bizim siyasi şeyimiz de yoktu. Sadece okulumuza derslerimize çalışırız, yatılı okulda yemeğimizi yeriz, 5 vakit de namazımızı kılarız. Bizim Konya Ermenek’te, Mustafa Yeşilyurt diye bir ağabeyimiz vardı, inşaat mühendisi. O bizi takip edermiş camiye gidip gelirken, bir gün namazdan çıkınca ’Çocuklar şu okulda mı okuyorsunuz?’ diye bizim okulu gösterdi ’Evet’ dedik. Konuşarak gidiyoruz, biz zannediyoruz bizim okulumuza gidiyoruz. Meğer bunların medresesinin önünden geçermişiz. Daha bilmiyoruz medrese filan da. Oraya varınca ’Birer bardak çayımızı içmez misiniz’ dedi. Ben Durmuş Yılmaz’a baktım, o da bana baktı ’İçelim ağabey’ dedi. Girdik içeriye. Ben bir kıvraklık ettim ’Abdullah haydi ağabeyciğim sen okula git derslerine’ dedim. ’Peki ağabeyciğim’ dedi, okula çekti gitti. Ben onu kaçırmasam da içeri alsaydım, Nurcularla onu da tanıştırmış olsaydım. Başkasına bir daha teslim olmazdı. Ama kaderi ilahi."
Liseden mezun olduktan sonra Öcalan’ı bir kez kendisinin de makine mühendisliği bölümünde öğrencisi olduğu Yıldız Teknik Üniversitesi’nde solcu öğrencilerin içinde gördüğünü belirten Yakup İnce, ondan sonra eski lise arkadaşıyla hiç karşılaşmadıklarını söyledi. Öcalan’ın daha sonra bir binbaşının kızıyla evlendiğini bir oğlunun olduğunu öğrendiğini kaydeden İnce, "Bildiğim kadarıyla eşiyle boşandı daha sonra" dedi.
Kendisinin 1980 yılında Medine’ye gittiğini ve 2002 yılına kadar orada kaldığını belirten İnce, "Tabi dışarıda olsak da PKK meselesini takip ediyorduk. Orada şaşırdık biz. Nasıl oldu da bu hale geldi diye durduk, aptallaştık" diye konuştu.
Eski lise arkadaşı Öcalan’ı İmralı’da bir kez ziyaret etmek gibi bir niyetin içine girdiğini belirten Yakup İnce, "Çevreden ’Sakın ha yapmaya kalkma. Başına iş açarsın’ dediler. Sesimizi kesiverdik biz de. Ama görme şansım olsa ’Aklını başına topla’ derdim" dedi.