Güncelleme Tarihi:
Cuma sabahı Tofaş Türk CEO’su Ali Pandır’la birlikte helikopterle Bursa’ya uçtuk. Fabrika Müdürü Akın Aydemir, Montaj Üretim Müdürü Recep Temizesen, Temel Üretim Takım Lideri Mahmut Çetiner, Satış Direktörü Hüseyin Şahin ve Üretim Operatörü Serkan Kurt’un da aralarında yer aldığı bir ekip bize eşlik etti. Bir yandan üretim bandında deneyim yaşarken, diğer taraftan Pandır’la sohbet ettik:
- İç piyasa nasıl gidiyor?
- Ocak ayında gerçekleşen satışlara bakılırsa, mevsimsel etkilerden arındırılmış hesapla bu yıl 1 milyon adetlik satışa ulaşmak mümkün olabilir.
Hemen ekleme gereği duydu:
- Biz tam olarak bu havanın süreceğinden emin değiliz. 2011 satışları, 2010’un biraz üstüne çıkabilir...
- Neden 1 milyon adetlik satışa ulaşılamayacağı tereddüdü yaşıyorsunuz?
- Merkez Bankası’nın aldığı kararlar, parayı sıkmaya yönelik. Kredi hacmi fazla genişlemeyecek, buna izin verilmeyecek. Bu da etkenlerden biri.
Pandır, buna karşın sorular üzerine Tofaş’taki 3’üncü vardiya hazırlığından söz etti:
- Aslında geçen yıl 3’üncü vardiyaya geçme ihtiyacı doğmuştu. Ancak, pek emin olamadığımız için acele etmedik. Bu yıl 3’üncü vardiyaya erken geçiyoruz. Mart sonuna kadar 500 yeni personel almış olacağız. Sonra 1200’ü bulacak.
Opel’e yapacakları ticari araç üretimine dikkat çekti:
- Zaten yılın sonuna doğru Opel’e yeni ticari araç üretimi yapmaya başlıyoruz. Opel’in yeni Combo’sunu Doblo platformunda üreteceğiz.
- O araç iç pazara da verilecek mi?
- Bilemiyoruz, o Opel’in vereceği karar. Biz yılda 40 bin Combo’yu Opel’e Fiat üzerinden ihraç edeceğiz.
- Tofaş, Murat 124’ten buyana kaç araç üretmiş oldu?
- 3 milyon 750 bini bulduk.
- Bu yıl 4 milyonuncu aracın banttan çıkışını da kutlarsınız öyleyse...
- Yılın son çeyreğinde gündeme gelebilir.
Pandır, fabrikada düzenlenen kısa törende işçilere de seslendi:
- 1971 yılında 20 bin adetlik üretim kapasitesi ve 600 çalışanla yola çıkmıştık. Bugün 400 bin adet kapasite, 7 bini aşkın çalışan ve 80’den fazla ülkeye ihracat söz konusu.
Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un 1971 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç’ın katıldığı törendeki konuşmasından bir bölümün altını çizdi:
- Tofaş 3 yıllık faaliyet döneminde otomobil başına yüzde 67 döviz tasarrufu sağlayacak. Otomobil başına ithalatımız 435 dolar olacak.
Hemen bugüne döndü:
- Bugün yerlilik oranımız yüzde 75’i aşıyor. 2010’da 2.3 milyar dolarlık ihracata imza attık. Burada ürettiğimiz 194 bine yakın araç 2010’da dünya yollarına çıktı.
Üretim bandında kısa deneyim, fabrikada üretimde 40’ıncı yıl kutlaması derken, bir sürprizle de karşılaştık:
- Fiat Doblo Pick-Up’ı da ürettik... Bu da prototipi...
- Seri üretimi ne zaman başlayacak?
- Bu yılın 3’üncü çeyreğinde başlayacağız.
- Bu araçla hedefiniz nedir?
- Türkiye pazarında yılda 20 bin puck-up ve hafif kamyonet satılıyor. Hem iç pazara, hem de İtalya ve Fransa başta olmak üzere ihracata yönelik üretim yapacağız.
- Farklı bir isim düşünüyor musunuz?
- Şimdilik “Doblo Pick-Up” diyoruz...
Tofaş’ta cuma günü bir yandan üretim bandında çalışma deneyimi yaşadık, diğer yandan Doblo Pick-Up’ın seri üretim sürprizini öğrendik...
Pandır temkinli olsa da, 1 milyon adetlik iç pazar ipuçlarıyla oradan ayrıldık...
Yeni model üretimi için her zaman çaba harcarız
ALİ Pandır, bir soru üzerine Linea’nın yeni versiyonu bilgisini verdi:
- Linea’nın üst modelinin üretimi 2012 ortalarında gündeme gelebilir.
- Başka yeni modeller gündeme gelebilir mi?
- Biz her zaman burada yeni modeller üretme konusunda çaba harcarız.
Mısır ve İran’ı düşündük ama ikisi de beklemede
TOFAŞ CEO’su Ali Pandır’la yeni pazarları da konuştuk:
- İran’a yönelik planlarınız vardı...
- Şimdilik beklemedeyiz. Çünkü işler düşündüğümüz gibi yürümüyor...
- ABD’nin uyguladığı ambargo bu konuda da etkili oluyor mu?
- Aslında BM’nin ve ABD’nin kendi ambargo metinlerinde otomotiv konusu yok. Ancak dolaylı yollardan engeller çıkarılıyor.
- Mısır’a dönük de bazı planlarınız gündemdeydi...
- Mısır’da üç yıl öncesine kadar Şahin montajı yapılıyordu. 3-4 bin adede düşünce üretimi durdurmuştuk. “Albea’yı orada üretebilir miyiz” diye bakıyorduk. Araya Mısır’da yaşanan olaylar girdi. Şimdi bu konu da beklemeye alınmış durumda.
İşçinin 30 saniyede yaptığı işi 3 dakikada zor bitirdik
TOFAŞ fabrikasında üretim bandına gitmeden önce özel yelek giydik, saat ve kemerleri kılıflarla kapattık, kaskları taktık, ayakkabı burunlarına da çelik kılıflar giydirdik.
Önce toplanma yerinde “iş güvenliği” dersi aldık, sonra yapacağımız işi dinledik. Ardından, deneyimini yaşayacağımız bölümde çalışanları izledik.
Derken sıra geldi üretim bandında doğrudan deneyim yaşamaya. Zaman Gazetesi yazarı Kadir Dikbaş’la bana Doblo’nun yakıt borularını koruyan plastik parçaların montajı düştü.
Önce birer kez deneme yaptık. Bu sırada civata tabancasının ayarı dikkatimi çekti:
- Bununla bir civatayı, örneğin plastik parçayı parçalayıncaya kadar sıkma riski var mı?
- Hayır yok...
- Neden?
- Çünkü çalışılan bölüme, sıkılacak civataya, somuna göre ayarlıdır bu tabancalar. Civata, somun yerine tam yerleştiği anda tabanca durur.
- Zorlasak çalışmaz mı?
- Ayarını bozmanız gerekir...
Ardından bantta yürüyen Doblo’nun altına girdim. İki farklı parçadan oluşan koruma kılıfını yerine yerleştirip, 5 civatayı tabancayla sıkmaya başladım. Daha ikinci civatadayken tabancaların konulduğu bölüm önümden kayıp gitti.
Görevli “üzülme, önemli değil” dercesine koşuşturdu:
- Süreyi doldurdunuz, o yüzden tabancayı taşıyan bölüm geriye gitti.
- Normal süre nedir?
- Bu bantta çalışan içşi arkadaşımız normalde 30 saniyede işlemi bitirir.
- Ben 3 dakikada ancak yapabildim. Demek ki bizim yüzümüzden bu bantta üretim aksadı.
- Yok, o kadar önemli değil...
Ben 30 saniyelik işi 3 dakikada yapabildiğime hayıflanırken, Sabah Yazarı Yavuz Donat yanıma geldi:
- Benim üretim bandında işlem yaptığım araç Fransa’ya ihraç edilecekmiş...
Ardından Tofaş yöneticilerine bizim yarattığımız üretim kaybını sordum:
- Sizinle ilgisi yok. Tören için üretim yarım saat yavaşladı. 20 araç eksik üretmiş olduk...
Yılda 20 bin araçtan, yarım saatte 20 araca...
Türk otomotivinin ulaştığı nokta gerçekten önemli...
ABD’ye ihracatı yeniden gündeme alma zamanı geldi
TOFAŞ CEO’su Ali Pandır’a ABD’ye ihracat konusundaki çalışmalarında son durumu sorduk:
- Ford Otosan, Connect’i ABD’ye ilk ihraç etmeye başladığında, ayda 1500 araç göndermeleri söz konusuydu. Biz de fizibilite çalışmaları yaptık. Baktık, ayda 1500 adetlik ihracattan pay almaya kalkmak pek de rantabl değil.
- Ne yaptınız?
- Çalışmayı rafa kaldırmadık ama dondurduk.
- Şimdi durum nedir?
- Şimdi ABD’ye Connect ihracatı ayda 3 bin adede ulaştı. Dolayısıyla bizim de durumu yeniden inceleme olanağımız doğdu. Duruma bakacağız.
Yüzde 100 Türk markası otoya Fiat CEO’sunun ‘En az 6.5 milyon adet’ sözüyle yanıt verdi
TOFAŞ’ın CEO’su Ali Pandır’a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜSİAD Genel Kurulu’ndaki “Bütün babalar burada, artık yüzde 100 yerli marka oto üretin” çağrısını anımsattık:
- Otomotiv Sanayi Derneği’nde (OSD) arkadaşlar çalışıyor. Sanayi Bakanı Nihat Ergün, “Yüzde 100 yerli otomobili nasıl üretemeyeceğimizi değil, nasıl üretebileceğimizi ortaya koyun” çağrısı yaptı. Çalışmalar bu doğrultuda yürüyor.
- Bu aşamada yüzde 100 yerli marka yaratmaya çalışmak rantbal mı?
- Artık tartışma boyutu geride kaldı. Hükümetten böyle bir istek var. Sektöre düşen, bunun olabilirliğini ortaya koymak.
Tam bunları konuşurken Fiat CEO’su Sergio Marchionne’nin son günlere verdiği mesajın altını çizdi:
- Dünya çapında bir otomotiv grubunun yıllık satışının 6.5 milyon adetlerde olması gerekir.
Ardından ekledi:
- Fiat Grubu’nun rakamı şu anda 4 milyon adet dolayında.
- Bu rakamlar yüzde 100 yerli Türk markası otomobilin pek de kolay kendine yer açamayacağını mı gösteriyor.
- Ben sadece dünyada pazarın geldiği noktayı söylüyorum. OSD’nin çalışması bitsin, hep birlikte işin nasıl olabileceğini anlayacağız.