Güncelleme Tarihi:
SEVGİLİ Güzin Hanım, ben 55 yaşında bir ev hanımıyım. Biz Karadenizli, muhafazakâr bir aileyiz. İki kızım, bir oğlum var. Oğlum benim her şeyim, ailemiz için çok değerli. Eşimin tarafında da benim tarafımda da tek erkek, soyumuzun yegane varisi...
Dört yıldır çok tatlı, güzel, sevecen bir kız arkadaşı var. Üniversite mezunu, kendini geliştirmiş, iyi bir işi olan, iyi terbiye görmüş bir kız. Sorunumuz da maalesef bu...
Bu kızımız Ege’li ve mezhebi farklı. Bizler ise kapalıyız, akrabalarımızın çoğu çarşaflı. Bu durum beni içten içe yiyip bitiriyor. Ne yapacağımızı bilemez durumdayız.
Oğlum ‘onsuz
yapamam’ diyor
Oğlumla ilişkileri başladıktan birkaç ay sonra biz de tanıştık kızımla. Hepimiz onu çok sevdik. Bir gün sohbet ederken mezhebini söyleyince çok şaşırdım. Tabi o da aynı şekilde şaşkındı, çünkü oğlumun bunu bana anlattığını sanıyordu. İstem dışı da olsa surat ifademin değişmesi onu çok üzmüş.
Daha sonraları çok tartıştık oğlumla. Ona bu işin olmayacağını anlatmaya çalıştım. “Bizler farklıyız, bunu çevremize anlatamayız” dedim ama vazgeçmedi, “Onsuz yapamam” dedi.
Öğrendiğime göre sevgilisi ilişkilerinin en başında söylemiş. Ve bizim tepkimizi önceden tahmin ederek “Bu iş olmaz, sizinkiler beni kabul etmez” demiş. Ama oğlum kabul etmemiş. “Ailem bu durumu anlayışla karşılayacaktır” demiş.
Oğlum tepkimizi görünce yanıldığını anladı. Bir süre sonra bu konularda onlar da tartışmaya başladı. Ayrılmayı denediler ama olmadı, kopamadılar.
Aslında o kadar iyi bir kız ki, onun üzülmesi beni kahrediyor. Gözyaşlarını gördüğümde tutamadım kendimi, ağladım...
Bize dönüp “Bu ayrımcılık niye? Hangi çağda yaşıyoruz? Benim ailem oğlunuz için ‘şu bu fark etmez, özünde iyi bir insansa ve kızımıza iyi bakacaksa bizim için problem yok’ derken siz beni yargılıyorsunuz” dedi.
Ne diyeceğimi bilemedim. O anda elini göğsüne koydu, nefes alamaz gibi oldu ve yere yığıldı. Hemen hastaneye kaldırdık.
Bu kadar üzüntüye dayanamadı. Yaklaşık bir hafta hastanede kaldı. Oğlum da perişan oldu.
Yorumlarınızla bize yardım etmeye çalışın lütfen. Bu işin sonu nereye varacak artık bilemiyoruz...
Rumuz: Ne yazık ki
Sevgili okurum, mektubunuzu okurken inanın “Bunca acıya, bunca üzüntüye değer mi?” diye düşündüm. Hepimiz ailemizin, kökenimizin bağlı olduğu mezhepte doğuyoruz. Hiç kimse bize “Hangi mezhebe bağlı olmak isterdin” diye sormuyor.
Ayrıca ben de bu genç hanım gibi mezhep ayrımcılığının bu çağda son derece anlamsız olduğunu düşünüyorum. Bölücü ve insanları boş yere kamplara ayırmaktan başka hiçbir yararı yok bu konunun.
Üstelik “kızım” dediğiniz bu genç hanımın her yönden kusursuz olduğunu söylüyorsunuz. O halde neden onlara bu kadar acı çektiriyorsunuz?
Bu konuda zaman zaman görüşünü aldığım bir din alimi bana “Din hakkında, mezhepler hakkında pek fazla şey bilinmediğini” söyledi.
Genellikle hepimiz kulaktan dolma bilgilere ve garip öykülere inanırız.
Sonuçta tek Tanrı’ya inanan, aynı peygambere inanan, kitabı Kuran olan bu insanların düşman cephelere ayrılması akıl alacak gibi değil.
Sürekli kamplara ayrılmaya, bölünmeye yönlendirilen Türk toplumunda hiç değilse mezhep açısından bölünmeye karşı çıkmalıyız değil mi?
Gençlerimizi bu farklılık yüzünden böyle ölümcül acılara sürüklemek reva mı, sorarım size?
Erkekler yüzünden
evlenmekten soğudum
Çünkü erkeklerin biz kadınları kullandığını düşünüyorum. “Doğru erkeği bulamamışsın, çünkü yaşın küçük” demeyin. Doğru erkek diye bir kavram yok çünkü. Erkeklerin hepsi kızları kullanmak isteyen, acımasız kişiler bence.
Çünkü evliliğe hiç yanaşmıyorlar. Günümüzde artık ciddi ilişki isteyen erkek yok. Hepsinin derdi seks. Cinsel tatmin. Macera yaşamak? Nefret ettim bu yüzden erkeklerden..
RUMUZ: ERKEKLER
Yook o kadar da değil canım kızım, hiç kimseden nefret etme? Senin yaşadığın bir tecrübe mi, yoksa çevrende gördüklerinden mi, böyle düşünmene neden olmuş ama, elbette aklı başında, dürüst ve duygulu erkekler de var? Hatta inan bana onlar da acı çekiyor, onlar da hayal kırıklıkları yaşıyor; onlar da göz yaşı döküyorlar.
Belki Almanya’da bizim gençlerimiz de biraz ortama uymuş olabilirler? Kolaylıkla macera yaşayabiliyor, daldan dala konabiliyorlar? Ama iş ciddi bir ilişkiye gelince, karşılarına aklı başında, akıllı bir genç kız çıkınca, onlar da tavır değiştirebiliyorlar. Yine de her genç kızın, karşı cinse biraz daha temkinli yaklaşmasında elbette yarar var.
Hem neden cinselliği yaşamayacaksın ki, dünyada mutlu yaşamanın, sağlıklı yaşamanın en önemli şartlarından biri de uyumlu bir seks yaşamıdır? Umarım zamanla bu düşüncelerin değişir?