Güncelleme Tarihi:
Kılıçdaroğlu, partisince Çankırı Belediyesi'nin önündeki meydanda düzenlenen mitingde, vatandaşlara seslendi. Siyasete girerken “Ne olursa olsun hiçbir yerde, hiçbir ortamda millete yalan söylemeyeceğim. Her zaman doğruyu söyleyeceğim” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Burada da doğru söyleyeceğim. Çankırı'dan beklediğimiz oyu hiçbir zaman alamadık. Son 30 yıldır Çankırı'dan oy almadık ama kabahat Çankırı'da ve Çankırılıda değil. Kabahat bizde. Gelmedik, elinizi sıkmadık, çayınızı içmedik, 'arkadaş derdiniz nedir?' demedik. Ankara'da oturduk, Çankırılılara 'oy ver' dedik. O da 'ben vermem' dedi. Şimdi ben yeni Cumhuriyet Halk Partisi, halkıyla kucaklaşan Cumhuriyet Halk Partisi, halkın dertlerini dinleyen Cumhuriyet Halk Partisi olarak ayağınıza geldim, derdinizi dinleyeceğim. İlçeleri gezdim. İlk fırsatta, inşallah 12 Haziran'dan sonra başbakan olduğumda ilk buraya geleceğim, başbakan olarak geleceğim.”
Yeni CHP'nin halkın sorunlarına kilitlenen bir parti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin herkesin derdine derman olacağını söyledi. Canlı hayvan ithal edilmesini eleştiren Kılıçdaroğlu, çiftçinin yüzü gülerse, çiftçi ürettiğinin, alın terinin karşılığını alırsa herkesin karnının doyacağını vurguladı.
Çiftçiye mazotu 1,5 lira yapacağına söz veren Kılıçdaroğlu, benzin istasyonu karı dahil mazotun litresinin 1,5 lira olduğunu belirtti. Mazotun 3,5 liraya satıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “2 liranın 1 lirası ÖTV, 1 lirası KDV. Onları kaldıracağım, Recep Bey'in boynuna asacağım. Size maliyet fiyatına vereceğim” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ithal edilen tarım ürünlerine yılda 20 milyar dolar ödendiğini anlatarak, “Elinizi vicdanınıza koyun, 20 milyar doların sadece 5 milyar dolarını bizim köylümüze verseniz, değil Türkiye'yi bütün Ortadoğu'yu besler” dedi.
“49 TANE HAPİSHANE YAPMIŞ, YETMEMİŞ, YENİLERİNİ YAPIYOR”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin “İstikrar sürsün, Çankırı büyüsün” sloganını hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Çankırı büyüdü mü? Nasıl oluyor bu? Hem istikrar devam edecek, hem Çankırı büyüyecek. Buraya gelip konuştuğu zaman, bütün Çankırılı kardeşlerime söylüyorum, elinizi vicdanınıza koyun ve Recep Tayyip Erdoğan'a şu soruyu sorun: Bu ne biçim büyüme, milletvekili sayısı düştü, memleket göç verdi, işsizlik diz boyu. Nereden çıkıyor bu büyüme?
Onların istikrarını anlatacağım şimdi. Devletin resmi rakamını vereceğim şimdi. 2002, Türkiye'deki bütün vatandaşların borcu 6 milyar 605 milyon lira. 2010'da 6 milyarlık borç, 175 milyar 633 milyon liraya çıkmış. Vatandaş borç batağında. Bu borçla şimdi sizi tehdit ediyorlar. 'CHP gelirse faizler yükselir' diyorlar. CHP gelirse faizler düşecek, halk üretecek, işçi çalışacak, halk çalışacak, herkes çalışacak, üretecek. Halkın iktidarında herkesin karnı doyacak.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 2002'de hapiste 59 bin 429 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu belirterek, 28 Nisan 2011 tarihi itibariyle hapisteki hükümlü ve tutuklu sayısının 123 bin 916 olduğunu söyledi. “Hortumcular dışarda, içeride değil” diyen Kılıçdaroğlu, 2002'den 2011'e kadar 49 yeni hapishane yapıldığının altını çizdi.
Kılıçdaroğlu, “49 hapishane yerine bu güzel memlekette 49 fabrika yapılsaydı, insanlarımız orada çalışsaydı, alın teri dökseydi, hapishaneye değil de evine akşam helal ekmek götürseydi, suç mu olurdu? Günah mı olurdu? Biz bunu yapacağız. Bir başbakan hapishane sözü vermez, gitti 'Size hapishane yapacağız' dedi. 49 tane yapmış, yetmemiş, yenilerini yapıyor” diye konuştu.
“KARŞIMA ÇIKMASI İÇİN MANGAL GİBİ YÜREK LAZIM”
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin ezberini bozacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Ben konulara girdikçe, Recep Bey'in ezberi bozuluyor. Geçen gün bir yolsuzluktan söz ettim, ÖSYM'ye, hiç isim vermedim, bir bakan mail atmış, bunu söyledim. Başbakan, 'O bakanın adını açıklamazsan, sen namertsin' dedi. Ben adını açıklamadım, o kendisi açıkladı, 'Benim o' dedi Hayati Yazıcı. Şunu söyledi arkasından, 'Ben o bakanları tutmam. Milletvekilleri listesine bakın, geçmişte bakanlık yapıp da milletvekili listelerine girmemelerinin bir nedeni var' dedi. Yani, 'Onlar yolsuzluk yaptı, ben onları listelere almadım' dedi. İlk kez Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı, bakanların yolsuzluk yaptığını ve o gerekçe ile listeye giremediklerini itiraf etti. Yolsuzluk yapan bir bakanı ya da bakanları açıklamazsan namertsin. O bakanların adı var bende, hepsini ben biliyorum. Ey Recep Tayyip Erdoğan, namusluysan, düzgün adamsan, şerefli adamsan yolsuzluk yapanları açıklarsın.
Mukaddesince, eleştiri getiriyor. Genel Müdürlük yaptığım dönemle ilgili olarak. Hiç itiraz etmiyorum, eleştiri olabilir, saygıyla karşılarım ama beni dinlemesi lazım. Dedim ki, 'Devletin bütün imkanları senin elinde, arşivleri sende, müsteşarlar, bakanlar, genel müdürler sesin emrinde.' Beni eleştiriyorsun, eyvallah. O zaman sana bir imkan sağlıyorum, senin istediğin bir televizyon kanalında, senin istediğini gazetecilerle gel beraber baş başa, sen bana soru sor, ben sana soru sorayım. 80 milyon dinlesin, kararını versin. Karşıma çıkabilir mi? Recep Tayyip Erdoğan, sizin Kemaliniz olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkabilir mi? Benim karşıma çıkması için, bir kul hakkı yememek lazım, iki geçmişinin temiz olması lazım, üç mangal gibi yürek lazım.”