Güncelleme Tarihi:
28. Türkiye Almanya Film Festivali 8 Mart Cuma akşamı Nürnberg Tafelhalle’de düzenlenecek galayla açılıyor. Açılış galasında onur ödülleri sahipleri İris Berben ve Hale Soygazi’nin yanı sıra, Nürnberg Anakent Belediye Başkanı Marcus König, Nürnberg Kültür Belediye Başkanı Prof. Dr. Julia Lehner ile Türkiye ve Almanya’dan sanatçılar hazır bulunacaklar. Akşamın müzikleri Hildehard Pohl & Yogo Pausch ikilisinden. Festivalin ayrıntılı programı ve tüm konuk sanatçılar şubat ayında duyurulacak.
‘GÜZEL BİR FESTİVAL GEÇİRECEĞİZ’
Festival yönetmeni Ayten Akyıldız, onur ödülüne layık görülen iki sanatçının katılımından duyduğu sevinci şöyle dile getirdi: “Sanatsal yaratıcılıklarıyla toplumun farklı kesimleri arasındaki sınırların ortadan kaldırılmasına ve var olan ön yargıların sorgulanmasına büyük katkılar sağlayan İris Berben ve Hale Soygazi’yi festivalimizin onur konukları olarak aramızda görmekten büyük sevinç duyuyorum. Her iki sanatçının verdiği toplumsal ve politik mücadele de büyük bir esin kaynağıdır. Yüksek kaliteli bir film programının, yarışmaların, güncel yapıtların ve ayrıca İris Berben ile Hale Soygazi tarafından seçilen filmlerin de yer aldığı güzel bir festival geçireceğimiz için de ayrıca mutluyum.”
EŞSİZ BİR KARİYERE SAHİP
28. Türkiye Almanya Film Festivali bu yıl, gerek sanatsal yaratıcılıkları gerekse sosyal angajmanları ile toplumu kültürel ve sanatsal yollarla bütünleştiren iki sinema oyuncusunu verdikleri büyük katkıları nedeniyle onurlandırıyor. Alman sinema ve televizyon dünyasının en tanınmış ve en başarılı kadın oyuncularından biri olan İris Berben, eşine az rastlanır ve sıra dışı bir kariyere sahip. İlk kez okul yıllarında kısa ve deneysel filmlerle kamera karşısına geçen sanatçı, 1968 yılındaki ilk uzun metrajlı film rolünden bu yana, sayısız sinema ve televizyon yapımında yer aldı. Dramalardan komedilere, polisiyeden İtalyan kovboy filmlerine, televizyon dizilerinden güldürü programlarına, edebiyattan masal uyarlamalarına kadar çok farklı tür ve formatlarda roller üstlendi. Güçlü oyunculuğu, ‘Adolf Grimme’, ‘Altın Kamera’, ‘Bambi’ ve ‘Romy’ gibi sayısız ödüle layık görüldü. Her ne kadar üstlendiği roller çok geniş bir yelpazeye yayılsa da, çoğu kez, geniş seyirci kitlelerini toplumsal sorunlara duyarlı kılan hikâyelerin kahramanlarını canlandırdı. Bütün sanat yaşamı boyunca her zaman ön plana çıkan bu önceliği ve yaratıcılığı, sanatçının toplumsal ve politik angajmanlarıyla iç içe geçmiştir. İris Berben Almanya çapında yıllardır ırkçılığa ve aşırı sağa karşı faaliyet gösteren ‘Gesicht zeigen! für ein weltoffenes Deutschland’ adlı girişiminin de önde gelen destekçilerinden biri. Nürnberg Uluslararası İnsan Hakları Ödülü Seçici Kurulu üyesi olan İris Berben 2010 ila 2019 yılları arasında Alman Sinema Akademisi’nin başkanlığını yürüttü ve bu sıfatla film sektöründe çalışan 2000’den fazla meslektaşının hakları için mücadele verdi.
MELODRAMLA GENİŞ KİTLELER TARAFINDAN TANINDI
Hale Soygazi’nin oyunculuk kariyeri Türkiye sinemasında kuşkusuz istisnai bir yere sahip. Hem sanatçı yaratıcılığı hem de politik duruşuyla sadece sinema sektörüne kalıcı bir damga vurmakla kalmadı. Üstlendiği rollerdeki seçicilik ve canlandırdığı kadın figürlerindeki tavizsiz yorumu sayesinde, gerek Türkiye sinemasındaki star sisteminin gerekse sadece sektörde var olmayan erkek egemenliğinin giderek artan bir yoğunlukla sorgulanmasına da önemli katkılarda bulundu. Hale Soygazi 1970’li yılların ortasında oynadığı melodramlarla geniş bir kitle tarafından tanınmıştı. Türkiye’nin iç savaş benzeri koşullarda bulunduğu bu dönemdeki derin politik ve ekonomik krizi sinema sektörü daha çok ucuz seks komedileriyle atlatmaya çalışırken, birçok kadın star oyuncu kariyerlerini şarkıcı olarak sürdürmeye çalışıyordu. Bu dönem Hale Soygazi için bir kopuş noktası oldu. 1978 yılında Yavuz Özkan’ın ‘Maden’ adlı filminde başrolü üstlenen sanatçı, ülkenin en önemli film festivali olan Antalya Altın Portakal’da ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı. Ardından tüm ticari teklifleri reddeden Soygazi, 1980 askeri darbesinden sonra politik mücadele içinde yer aldı, sinema sektöründe çalışan meslektaşlarının hakları için mücadele etti. Uzun bir aradan sonra ilk kez kamera karşısına geçtiği Atıf Yılmaz’ın ‘Bir Yudum Sevgi’ adlı filmindeki rolüyle 1984 Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yine ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görüldü. Soygazi bu filmden sonra yönetmenliğini yine Atıf Yılmaz’ın yaptığı ‘Bekle Dedim Gölgeye’ ve ‘Kadının Adı Yok’ adlı filmlerinde başrolleri üstlendi. ‘Kadının Adı Yok’, Türkiye’deki feminist hareketin öncülerinden Duygu Asena’nın bir romanından uyarlanmıştı. Cinsiyet rollerini radikal bir biçimde sorgulayan bu ve benzeri ‘Kadın Filmleri’, Türkiye sinema tarihinin kilometre taşları olarak yeni bir çığır açtı.