Güncelleme Tarihi:
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü sanıklarının yargılandığı davada bugün yapılan 136. duruşmayı izleyen Özdemir, Alman haber ajansı DPA'ya açıklamalarda bulundu.
İç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın aşırı sağcı terörle mücadelede başarısız olduğunu söyleyen ve kurumun geçen yıllarda tercih ettiği aşırı sağcı çevrelerden muhbirlerle çalışma uygulamasına tepki gösteren Özdemir, "Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın görevi aşırı sağcılara eşlik etmek değil aşırı sağcılarla mücadele etmektir. İç istihbarat teşkilatında aşırı sağcılarla ilgilenen bölüm dağıtılmalı ve tümüyle yeniden oluşturulmalı" diye konuştu.
NSU cinayetlerinin bugüne dek yeterince soruşturulmadığını ve aydınlığa kavuşturulmadığını belirten Özdemir, 2007 yılında Heilbronn'da NSU tarafından öldürüldüğü öne sürülen polis memuru Michele Kiesewetter cinayetinin birçok karanlık yönü bulunduğunu vurguladı. Özdemir, bu cinayet ve NSU'yla ilgili olarak Baden-Württemberg eyalet soruşturma komisyonu kurulması talebinde bulundu.
Mahkeme istihbaratçıyı dinleyecek
Adli tatilin tamamlanmasının ardından Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlayan NSU davasının bugünkü duruşmasında mahkeme, NSU üyelerinin 1990'lı yılların sonunda yaşadıkları Jena'da görev yapan Komiser Jürgen Dressler'i tanık olarak dinledi.
Dressler, aşırı sağcılar Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe'nin 1997 ve 1998 yıllarında bomba yapmaya çalıştıklarından şüphelendiklerini ancak iç istihbarat teşkilatının şüpheliler hakkında yeterince ciddi teknik takip ve izleme yapmadığını öne sürdü. Tanık, şüphelilerin gözaltına alınması talebini de savcılığın yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle reddettiğini anlattı.
Mahkeme, zanlıların yakın çevresinde bulunan istihbarat muhbiri Tino Brandt ile o dönemde bağlantılı olan Thüringen eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı görevlisinin, bu ay içinde tanık olarak dinlenmek üzere davet edilmesini kararlaştırdı.
NSU'nun karanlık bağlantıları aydınlatılamadı
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü ancak 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 2011'in kasım ayında bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. Zschaepe, Münih'te 2013 yılı mayıs ayından bu yana devam eden davada susma hakkını kullanıyor.
Muhbirlere ilişkin bazı belgeler imha edildi
NSU'yu kuran Neonazilerin yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, 2011 yılında Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi kuşkulara yol açmıştı.