Güncelleme Tarihi:
Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre Araştırma Komisyonu'nun 21 Ağustos Perşembe günü açıklayacağı sonuç raporunda, Anayasayı Koruma Teşkilatı'na yönelik ağır suçlamalar yer aldı.
NSU üyeleri Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zchaepenin 1998 yılında izlerini kaybettirdikten sonra Neonazilerin bulunması için başlatılan aramalarda pek çok yanlış kararlar alındığı veya “basit standartlara” riayet edilmediği ifade edilen raporda, aramaların "doğrudan sabote edildiği veya bilerek kaçakların bulunmasının engellendiği yönünde şüphelerin akla daha yatkın olduğu” kaydedildi.
NSU üyelerinin arama faaliyetleri “fiyasko” olarak nitelenen ve Neonazilerin izlerini kaybettirdikten sonra başlatılan arama çalışmalarında çelişkiler tespit edildiğine dikkat çekilen raporda, Komisyon'un bu çelişkileri “talihsiz durum”, “aksaklık” veya “hata” olarak kabul edemeyeceği belirtildi.
Komisyonda dinlenen çok sayıda tanığın açıklamalarının da yer aldığı bin 800 sayfalık raporda, eski bir kadın polisin arananların 4 yıl içinde bulunamamasına bir anlam veremediğini ifade ettiği belirtildi.
Raporda, eski Gera Savcısı Arndt Koeppen'in, polisin NSU üyelerini yakalamaya gittiğinde, hedefteki kişilerin daha önce muhtemelen uyarıldıkları şeklindeki sözleri yer alırken, bir başka polis memuru da, “Zschaepe, Mundlos ve Böhnhardt'ı bulundukları yeri tahmin ettiğimiz adrese gittiğimizde söz konusu kişiler o sırada orada bulunmuyorlardı” şeklindeki ifadesi rapora yazıldı.
Anayasayı Koruma Teşkilatı, aşırı sağcı yapıya dolaylı destek vermekle suçlandı
Raporda, Anayasayı Koruma Teşkilatı aşırı sağcı yapıya iltimas geçmek ve desteklenmekle suçlandı.
Buna aşırı sağcı “Thüringer Heimatschutz” (THS) adlı aşırı sağcı derneğin kurucusu olan ve Anayasayı Koruma Teşkilatı için muhbir olarak çalışan Tino Brandt'a aşırı bir şekilde prim verilmesi ve aşırı sağcı “Blood&Honour” organizasyonun bölge başkanının da muhbir olarak çalması gösterildi.
NSU üçlüsünün bulunmasının başarısız olunmasında bu konuya yeteri önem göstermediği gerekçesiyle savcılık ve Thüringen Eyalet Kriminal Dairesi ile Eyalet İçişleri Bakanlığı da sorumlu tutuldu.
Rapor, Thüringen Eyalet Meclisi'nde yer alan tüm partiler tarafından oy birliğiyle kabul edildi.
NSU terör örgütü üyeler yıllarca Thüringen eyaletinde yaşamıştı.
NSU üyeleri Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygunu gerçekleştirdikten sonra polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü.
Aynı gün Zwickau kentinde NSU'nun üçüncü üyesi Beate Zschaepe'nin, en son kiraladıkları Frühlingsstrasse 26 adresindeki evi delilleri yok etmek amacıyla kundakladığı iddia ediliyor.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde görülen davada, NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Beate Zschaepe ile örgüte yardım ve yataklık yapan 4 kişi yargılanıyor.