Güncelleme Tarihi:
Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde 1,5 yıldan beri devam eden dava, şimdiden Almanya'nın en büyük ve en pahalı davası olarak görülüyor.
Mahkemenin yaptığı hesaplamalara göre, dava için günde 150 bin avro harcandığı belirtilirken, şimdiye kadar yapılan 155 davanın yaklaşık 24 milyon avroya mal olduğu ifade edildi.
Şimdiye kadar 140 tanığın dinlediği mahkeme 2016'ya kadar sürebilir
Mahkeme, NSU terör örgütüne ilişkin davanın seyri konusunda sanık avukatlarının oyalama taktikleri, iptal edilen duruşmalar ve bazı tanıkların ifadelerinin uzaması nedeniyle 30 Haziran 2015 tarihine kadar bir takvim açıkladı. Ancak davayı yakından takip edenler, henüz tanık ve uzmanların yarısının bile dinlenmediğini belirterek, takvimin yeterli olmayacağı ve davanın 2016 yılının ortalarına kadar sürmesini bekliyor.
Mahkeme, şimdiye kadar 140 tanık ve 30'un üzerinde çeşitli alanlarda uzman kişileri dinledi.
Öte yandan güvenlik birimleri, davaya paralel olarak NSU terör örgütüne yardım ve yataklık yapan başka kişilerin olup olmadığını araştırıyor. Federal Savcılık, 9 kişi hakkında soruşturma yürütüyor. Ancak bu kişiler hakkında dava açılıp açılmayacağı henüz belli değil.
Ziercke: “Hiçbir şeyi imkansız görmememiz lazım”
Federal Suç Dairesi Başkanı Jörg Ziercke, NSU sürecinden, polisin her zaman olayları tüm yönleriyle araştırması gerektiği dersini çıkardığını ifade etti.
“Hiçbir şeyi imkansız görmememiz lazım” diyen Ziercke, polisin, bir olayda sadece bir yöne doğru delil aramaması gerektiğini kaydetti.
Cinayetlerin arkasında her zaman ırkçı, Yahudi ve yabancı düşmanlığının rol oynayıp oynamadığının incelenmesi gerektiğini ifade eden Ziercke, Federal Meclis'te çalışmalarını geçen yıl sonlandıran NSU Araştırma Komisyonunun, bu görevi kendilerine verdiğini belirtti. Ziercke, bunun dışında eski olayların yeniden incelenmesi gerektiğine işaret ederek, şimdi bunları yaptıklarını kaydetti.
Gelecek ay emekliye ayrılacak olan Ziercke, NSU olayının ortaya çıkmasının, kendisini en fazla sarsan anlardan biri olduğunu ifade ederek, “O dönemde bunun ülkeyi sarsacak bir boyutta olduğunu hemen anladım” ifadesini kullandı.
Zschaepe, mahkemede konuşmuyor
Almanya'da, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, çok sayıda soygun gerçekleştiren NSU terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 2011 yılı sonunda ortaya çıkarılabilmişti.
NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011 tarihinde bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, terör örgütü üyelerinin intihar ettikleri öne sürülmüştü. İkilinin arkadaşı olan ve NSU terör örgütüne üye olma suçlamasıyla yargılanan Beate Zschaepe, NSU üyelerinin kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.
NSU davası ise 6 Mayıs 2013 tarihinde Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde başlamıştı.
NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi olan Zschaepe, tutuklu olarak yargılandığı davada susma hakkını kullanıyor. Mahkemede, Zschaepe'nin yanı sıra örgüte yardım ve yataklıktan suçlanan dört sanık daha yargılanıyor.
NSU'yu kuran Neonazilerin, yıllarca hücre evlerde faaliyet göstermelerine rağmen Alman güvenlik birimleri tarafından tespit edilememiş olması, 2011 yılında Almanya'da büyük bir skandala yol açmış, daha sonra NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurdukları ortaya çıkmıştı.
Almanya iç istihbarat teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 2011 yılı sonunda imha edilmesi de kuşkulara yol açmıştı.