"NSU davası göstermelik, STK’lar ise konunun takipçisi değil"
Güncelleme Tarihi:
Almanya'da ırkçı terör örgütü NSU’nun deşifre olmasının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen somut bir sonuca ulaşılamaması STK’ların tepkisini çekiyor. Resmi makamların bazı tanıklara tanıklık izni vermediği, ilgili dosyaların ise mahkemeden esirgendiğini, Türk toplumu ve STK’ların ise olayların takipçisi olmadığını hatırlatan STK temsilcileri hem devlet kurumları hem de STK’lara kırık not verdi.
Sekizi Türk 10 kişiyi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün deşifre olmasının üzerinden üç yıl geçmesine rağmen açılan dava dışında kayda değer bir sonuca ulaşılamaması dikkat çekiyor. 4 Kasım’da üçüncü yılını dolduran soruşturma sürecini değerlendiren Türk Sivil Toplum Kuruluşları (STK) süreçte hem devlet kurumları, hem de Türk toplumu ve onun temsilcisi konumundaki STK’ların sınıfta kaldığını belirtiyor.
NSU SONRASI DÜZENLEMELER DE UYGULAMADA GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Almanya Türk Toplumu (TGD) Eş Başkanı Safter Çınar, NSU’dan sonraki yasal düzenlemelerin bile uygulamada görmezden gelindiğini kaydetti. Çınar, “Federal Parlamento NSU Araştırma Komisyonu’nun raporunu destekledik ve parlamentodan geçti. Orada, ‘Göçmen kökenli bir insan saldırıya uğrarsa mutlaka bunun aşırı sağdan gelip gelmediği incelenmelidir’ deniliyor. Ama camilere olan saldırılarda gördünüz; beş dakika sonra diyorlar ki saldırının arkasında ırkçı bir motif yoktur” dedi.
Beklentilerini sıralayan Çınar, “Öncelikle Araştırma Komisyonu’nun hazırlayıp parlamentonun onayladığı 50 maddelik paket yüzde yüz uygulanmalı. Mahkeme ile ilgili eleştirimiz ise; sadece üç kişi üzerine odaklanması. Arka planı nerede, kimler destek oldu bunlar araştırılmıyor!” dedi. Engellemelere dikkat çeken Çınar, “Anayasayı Koruma Teşkilatı ajanlarının ifade vermesine içişleri bakanlıkları izin vermiyor. Neyi gizlemek istiyorlar sorusu akla geliyor. Mahkemeye bir takım dosyalar da verilmiyor. Tüm tanıklara izni verilmeli, ilgili dosyalar mahkemeye sunulmalı” dedi.
TÜRK TOPLUMU VE STK’LAR BU SÜREÇTE SINIFTA KALDI
Avrupa Ehl-i Beyt Alevi Federasyonu Başkanı Fuat Mansuroğlu ise, “Üzülerek söylüyorum biz STK’lar olarak bu konuda sınıfta kaldık. Dava zamana yayılarak unutturulmaya çalışılan bir dava görüntüsü veriyor. STK’larda hakkımızı aramayarak unutturulmasına çanak tutmuş oluyor” dedi. Mansuroğlu, Almanya’da bir daha NSU benzeri olayların yaşanmaması için hem devlet kurumları hem de Türk STK’ların hassasiyetle olayın üzerine gitmesi gerektiğini vurguladı.
DAVA GÖSTERMELİK, STK’LAR TÜRKİYE UZANTILI, VİZYONSUZ!
Berlin Türk Cemaati (TGB) Başkanı Bekir Yılmaz ise, “Almanya devleti bu işin gerçek anlamda aydınlatılmasını istemediği için şu anda yürüyen dava göstermelik. Çünkü işin içinde Anayasayı Koruma Teşkilatı gibi kurumlardan bir çok insanın olduğu aşikar” dedi. Süreçte ne Türk STK’lar, ne de Türk devletinin üzerine düşeni yapmadığını kaydeden Yılmaz, “Hak arama, bunu sonuna kadar götürme gibi bir alışkanlığımız da yok bizim. Toplum içinde de topluma vizyon sunacak bir kuruluş da zaten yok.
Olanlar Türkiye uzantılı, parti teşkilatları falan. Bunlar da sonuç getirmiyor. STK yapılanmanız yoksa gereken adımları atamazsınız. STK’larınız olmazsa çok da kale alınmazsınız” dedi. IGMG Genel Sekreteri Mustafa Yeneroğlu ise, “Şu ana kadar sergilenen tutum bu skandalı açıklığa kavuşturup onlardan ders almaktan ziyade bir tiyatro oyununu andırmaktadır” dedi. Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) ise üç yıl geçmesine rağmen halen asıl sorumluların ortaya çıkarılamadığına dikkat çekti, herkesi davaya sahip çıkmaya çağırdı.