Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'nın en güzel Türk kızı yarışmasında 3. güzel seçilen 21 yaşındaki Gülcan Polat, Aachen yakınlarındaki Hückelhofen doğumlu.
Gülcan, yıllar önce benim okuduğum Giessen Teknik Yüksek Okul'da mimarlık tahsili görüyor.
Yıllar sonra bir güzelimizle konuşmak için tekrar okula giderken eski günlerimi anımsayıp heyecanlanmadım değil. Okulun önüne gelince çok çok değişikliklere uğradığını gördüm. Okulun kantininde buluşmak için sözleşmiştik. Tam saatinde gittiğimde birbirinden güzel iki kız karşımdaydı.
Gülcan ve ablası Nurcan. Şaşkınlığımı Gülcan kendini ve ablasını tanıtarak kurtardı. Buluşmaya giderken, "Acaba sadece fotoğraflarda gördüğüm gibi mi güzel " sorusu kafamı kurcalıyordu. Gülcan daha konuşmaya başlamadan, hareket ve tavırlarıyla bende zeki ve güzel imajını hemen yarattı.
Ben soruma başlamadan Gülcan ,"Seks, bekaret ve evlilik öncesi ilişkiler sorularına yanıt kesinlikle vermek istemiyorum. Bence bu sorular herkesin kendi hür iradesiyle yapacakları işler. Herkesin içinde gizli kalmalı. Herşey yerinde ve zamanında yapılmalıdır" diyerek hem sordu, hemde yanıtladı.
Arkadaş seçimini yaptığında bunu ailesiyle tanıştırdıktan sonra evliliğe adım atabileceğini söyledi.
EN SEVDİĞİ YEMEK ANNESİNIN MANTISI
Gülcan, Teknik Yüksek okulda ablası Nurcan gibi mimarlık okuyor. 3. güzel seçilmekle kendisine daha fazla güven geldiğini söylüyor.
Her hafta sonu anne ve babasının yaşadığı Hückelhofen'e gidiyor. Gülcan'ın en sevdiği yemek "Mantı". Özellikle annesinin yaptığı evyapımı mantıyı çok seviyor. Hafta sonlarını bunun için iple çekiyor. Gülcan, "Ablamla birlikte aynı yurtta aynı dairede kalıyoruz. Her hafta sonu memleketimiz gibi gördüğümüz Hückelhofen'e gidiyoruz. Hem annem, babam ve büyük ablamızla hasret gideriyoruz, hemde mantı yemek için" diyerek bir taşla iki kuş vurduğunu gösteriyor. Mantıyı tabaklarca yese doymak bilmediğini söyleyen Gülcan 'a,
“Zayıflığına bakarak herhalde spor yapıyorsun , fiziğin mükemmel ölçülerde” diyorum. “ Yüzmeye bayılırım. Özellikle şehir içinde alışveriş merkezlerini turlarım. Zaman zamanda orman içinde yürüyüş yapıyorum” diye yanıtlıyor.
MİMARLIKTA 5. SÖMESTER
Gülcan 5. sömestere başladı. Ablası ise 8. sömesterde okuduğunu söyledi. Yani aslasının izinde. Niçin mimarlık ? soruma,
"Ablalarım benim için bir örnek. Onlara hep hayranım. 3 kızkardeşiz. Büyük ablam Nurgül Hukuk okudu. Ortanca ablam Nurcan mimar. Liseyi bitirince önce öğretmenlik düşünmüştüm. Fakat ablamın izinde gitmek en doğru olur diyenek Giessen'e geldim. " dedi.
Birinci güzel Damla gibi Gülcan'da Kıvanç Tatlıtuğ hayranı. Onun için Kanal D'de yayınlanan "Kuzey ve Güney " dizisini hiç ama kaçırmıyor ve "Sadece yakışıklı değil, sempatik ve iyi bir oyuncu” diyor. Türkiye'de dizilerde oynamak istermisin? soruma, ise samimi olduğuna inandığım "Evet. Seve seve yaparım. Bu işi başaracağıma da eminim. Oyunculuk dersleri almak gibi düşüncem var. Bunu zamana bırakacağım. İlk önce mutlaka eğitimimi bitirmek arzusundayım " diye yanıt verdi.
KIMSE NE ÖVDÜ NEDE YERDİ
Şarkı ve türkü söylemekten öte dinlemeyi tercih ettiğini belirten Gülcan, "Evde zaman zaman şarkılara eşlik ederim. Ama sesimin güzel veya çirkin olup olmadığını henüz kimse farketmedi galiba. Hiç kimse ne bir uyarı yaptı, ne de güzel bir sesimin olduğunu öven sözler söyledi" diyerek Tarkan ve Sezen Aksu'yu dinlediğini söylüyor.
Ayrıca Türk halk müziği dinlediğini de dile getirip ,"Anadolunun buram buram kokan türkülerini dinlemek güzel oluyor. İnsanı ferahlatıyor" diyerek Türkiye'ye özlemeni dile getiriyor.
DENİZ KUM VE GÜNEŞ TATİLİ
Her yıl ailesiyle birlikte tatile gittiklerini, her yıl Türkiye'nin güzel kıyılarından birisinde tatil yaptıklarını ifade eden Gülcan, "En son Didim'deydik, Deniz, güneş ve kum hayranı olduğum üç güzel tatil unsuru. Yüzmeyi ve bikini giymeyi çok seviyorum." dedi.
Modayı takip etmeye dikkat ettiğini fakat, kendisine yakışanı giydiğini belirten Gülcan, "Okula gidip gelirken daha çok spor kıyafetler giyiyorum" dedi.
ÖRF VE ADETLERE BAĞLI KALINMALI
Babası İsmail ve annesi Lütfiye'nin aynı zamanda hemşeri olduklarını dile getiren Gülcan "Erzincan'dan gelip Almanya'da tanışıp, evlenmişler. Yıllardır Türk restaurantı işletiyorlar. Hafta sonları ve okul tatillerinde üç kardeş biz de yardım ederiz. Örf adet ve geleneklerimize bağlıyız. Almanya'da doğup büyüdük , hem Türküz hemde Alman. Memleketimizin geleneklerini ve dinimizi unutamayız. Müslümanız. " diyor.
Erkek arkadaşı veya bir sevgilisi bulunup bulunmadığını soruyorum. Biraz ablasının yüzüne bakıyor. Ve yüzünü buruşturup “ Hımmm...Yok. Zaten zamanım da yok . Ama bu soruyu yanıtlamasam daha iyiydi. Zira anlaşabileceğim bir erkek arkadaş olduğunda önce mutlaka ailemle tanıştırırım”. derken bu soruya kesin bir yanıt alamadığımı düşündüm. Varmıydı yokmuydu arkadaşı.. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkar herhalde.
HEYACANDAN TÖKEZLEYECEKMİS
Gülcan dizi izlerken gördüğü TV reklamını görüp, internete girip araştırdıktan sonra Miss Turkuaz'a katılmaya karar vermiş.
Yarışmanın uyuma katkısı olması sloganı taşıması beni daha çok cezbetmişti. Türk kızlarının hem güzel hem zeki hemde uyumlu olduğunu göstermek için yarışmaya katılmış. Final gecesindeki heyecanını ise unutamıyor.
Gülcan,"Yarışmaya gelen ablamı gözlerimle ararken neredeyse düşecektim. Tökezledim. Son anda kurtuldum düşmekten. Fakat ablamı görünce bana adeta güç geldi moralim katlandı." diyor.
Güzelliği ve zekası kadar mütevazılığı ile de dikkat çeken Gülcan'ın finaldeki favorisi ise 1. seçilen Damla'ymış.
"Damla ile hemen kaynaşmıştık, birbirimize destek verdik. Onun birinci geleceğine inanıyordum. Jürinin en iyi kararı verdiğine inanıyorum. Almanya'nın Türk güzeli olmak tab iiki güzel bir duygu. güzel olmak beni çok mutlu etti. İşleri nedeniyle yarışmaya gelemeyen annem ve babam ile evde birbirimize sarılıp hasret giderdik." diyerek, annesinin "Kızım sen benim gönlümün, kalbimin güzelisin" diye kulaklarıma söylediği sesi hiç unatamayacağını söylüyor.