Güncelleme Tarihi:
17 yaşında Almanyadan sınır dışı edildim
'Zoruna mı Gitti' adlı yeni albümünü bir süre önce çıkaran genç tükücü Nihat Doğan, sırlarını Hürriyetle paylaştı. Çalışmak için gittiği Almanyadan 17 yaşında sınır dışı edildiğini söyleyen Doğan, 'Benim için çok zor yıllardı" diyor.
- Hep medyanın gündemindesiniz ama sizi çok fazla tanımıyoruz. Öncelikle çocukluğunuzdan ve ailenizden -konuşalım. Muşta mı doğdunuz?
Hayır, ben 1977 İstanbul doğumluyum. Annem ve babam Muşlu.
-Kaç kardeşsiniz?
Rahmetli babam üç kez evlenmiş. İlk eşinden bir oğlu, ikinci eşinden bir kızı, ¸üçüncü eşinden yani bizim annemizden de dört çocuğu var. Yani toplam altı kardeşiz. Çok kalabalık bir aileyiz.
-Aşiret olduğunuz doğru mu?
Evet, biz Batman kökenli olan Badıkan aşiretindeniz. Badıkan, hemen hemen her dönem milletvekili çıkaran, güçlü bir aşirettir. Bu aşiretten İstanbula gelen ilk kişi de babam. Şu an buradaki sayımız 3 bini geçiyor... Geçen gün bir saydık, 18-20 yaşında 300 tane yeğenim var. Genç kuşak gittikçe çoğalıyor aşirette.
-Şarkıcılığa kadar olan hayatınız nasıldı?
Babam yaşı küçük olduğu için amcasının nüfus cüzdanı ile İstanbula gelip bir şekilde Komili sabun fabrikasında işçii olarak çalışmaya başlamış. Sonra ustabaşlığa kadar yükselmiş. Ben 13 yaşında babamı kaybettim. O döneme kadar çok iyi bir hayatımız vardı. Babamı kaybettikten sonra her şey zorlaştı tabii.
-Ne oldu?
Babam ölünce akrabalarımız gelip bizi Muşa götürmek istedi. Ben gitmek istemedim, Çünkü sanatçı olmak istiyordum. Dolayısıyla ailemi de göndermedim. Çok küçük yaşta çalışmaya başladım. Bir yandan okuyup, diğer yandan da boyacılık yapıp, su satarak ailemin geçimini sağladım. Lise ikinci sınıfa geldiğimde ise Avcılarda bir çay bahçesinde türkü söylemeye başladım. Derken bir gün, beni dinleyen Türkan Abla sayesinde Almanyaya gittim.
-İşçi olarak mı?
Yok, şarkıcı olarak... Türkan Abla, Almanyada çalışıyordu. Bana Almanyada bir düğün salonu açacağını ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Tabii hiç düşünmeden kabul ettim. Lise üçüncü sınıfta okulu bırakıp apar topar Almanyaya gittim. Bir yıl orada kaldım. Ama orada star olamayacağımı anlayınca tekrar İstanbula döndüm.
-Hepsi bu mu?
Değil tabii ki. Oradaki hayatım da çok maceralıydı. Almanyada Türkan Ablanın kız kardeşi olan Mukaddes Ablanın yanında kalıyordum. Bir gün Türkiyede yaşayan kızı Almanyaya geldi. Dünya güzeli bir kızdı. Kendisiyle altı ay büyük aşk yaşadık. Beni onunla evlendirmek istediler ama yaşımın küçük olmasından dolayı evlenemedik. Sonra ise apar topar Türkiyeye geldim.
-Neden apar topar?
Çünkü sınır dışı edildim. Mukaddes Abla, tekstille de ilgileniyordu. Jean satıyordu. Bir depoda malları vardı. Ama borcu nedeniyle bütün mallarına haciz konulmuştu. Bir gün çok ağladığını görünce o malları tek başıma depodan kaçırdım. Tabii çok geçmeden polis beni yakaladı. Yakalanır yakalanmaz nezarete atıldım. 17 yaşındayım. İşlemlerim yapıldı ve beni apar topar Türkiyeye gönderdiler. Yani sınır dışı edildim. Ama buna hiç üzülmedim. Çünkü dönmek istiyordum.
-Şimdi Almanyaya gidebiliyor musunuz?
Gidebiliyorum artık sorun yok. İlk yıl bir sıkıntı yaşadım. Ama avukatlar sorunu çözdü.
-Türkiyeye döndükten sonra ne oldu?
Hemen liseyi bitirdim. Çok yerde çalıştım, sonra 'Kırdın Kalbimi' isimli ilk albümümü yaptım. Asıl zorluklar ondan sonra başladı. Sanatçı oldum diye aşiret beni dışladı. Bu sıkıntı tam beş yıl sürdü. Arkamda kimse olmadan bu camiada tek başıma kaldım. Ben bugünlere, tek başıma, tırnaklarımla kazıyarak geldim. Çok badireler atlattım. Enteller benimle çok uğraştı ama yok edemediler.
-Çok iddialısınız. Popülerliğinizin artmasında Seda Sayanın da etkisi var. Bu da bir gerçek öyle değil mi?
Bana sadece magazinsel anlamda bir popülerlik kazandırmıştır, o kadar. Eğer senin bir birikimin, bir altyapın varsa bu piyasada kalırsın. şimdi Seda Hanım hayatımda yok ama ben hala buradayım. Çünkü ben halkın starıyım.
Sezen Aksu bana 10 parça verdi
- Sizinle neden çok uğraştılar?
Akıllarınca aşağılamaya, dalga geçmeye çalıştılar. Doğudan gelmişiz, biz bir şey bilmiyoruz ya, onların gözünde böyleyiz. Oysa çok şey biliyoruz, hatta en iyisini biliyoruz. Hıncal Uluç kendi köesinde Tarkanla ilgili bir konuda benden güzel bir şekilde bahsediyor. Bu nasıl oluyor? Hangisine inanacağız! Bu entel arkadaşlar Sezen Aksuya ölüp, biterler. Sezen Hanım 10 yıl önce benim albümümün prodüktörlüğünü yapmak istedi ve bana içinde 'Kız Seni Yerler', 'Hakim Bey'in de olduğu 10 şarkısını verdi. Ama yapımcım yüzünden kendisiyle çalışamadık. Ardından yeni albümümde yer alan 'Olsaydım' adlı şarkısını Kayahan Bey beş kuruş para almadan verdi bana. Benim onların gözünde güzel görünmem için daha ne olması gerek, amuda mı kalkmalıyım. 10 yılda her alanda çok engellemeler ile karşılaştım ama beni yok edemediler, edemeyecekler de. Hele şu saatten sonra kimsenin buna gücü yetmez. Çünkü ben çığ gibi büyüdüm.