Güncelleme Tarihi:
DÜNYANIN birinci gündemi Kobani.. Televizyon kanallarının ana haberi Kobani. Almanya’da televizyon kanallarında açık oturumların ana konusu Kobani ve Türkiye. Görüntüler endişe ve dehşet verici. Kamuoyu her gün Kobani düştü mü sorusuyla uyanıyor. Kobani düşerse, ikinci Srebrenitsa katliamı yaşanacağından korkuluyor.
Televizyonlar konuyla ilgili açık oturumlar düzenliyor. Açık oturumların vazgeçilmez kuralıdır: Taraf ve karşı fikirler çağrılır. Ama Almanya’da Kobani ve Türkiye’nin tartışıldığı ciddi televizyon programlarında, sadece karşı konuşmacılar var. Türk tarafı eksik. Hepsi Türkiye’ye yükleniyor. Türkiye seyirci kalıyor, NATO ortağı Türkiye Batı’yı düş kırıklığına uğratmıştır deniliyor.
* * *
ARD ve ZDF Almanya’nın en büyük kamu televizyonudur. Bu iki televizyon kanalının en çok seyredilen, çok ciddi iki siyasi açık oturum programı var. Biri ARD’de Anne Will’in, öteki ise ZDF’te Maybrit İllner’in sunduğu program. Geçen hafta iki programda da Kobani, Türkiye ve İslamcı terör konuları tartışıldı. Anne Will’in programında hiç Türk olmadığı gibi, hepsi karşı görüşten konuşmacılardı. Maybrit İllner’in programında ise Türkiye’ye karşı eleştirel görüşleriyle tanınan avukat Seyran Ateş vardı.
* * *
Eleştiri ve eleştiriye tahammül hiç şüphesiz demokrasinin gereğidir. Ama, bir konu üzerine tartışılırken, sadece tek yanlı bilgi verilmesi, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye götürür ve tehlikelidir. Kaldı ki, iki televizyon kanalı Türkler de dahil, Almanya’da yaşayan herkesin ödediği vergilerle finanse ediliyor. Ayda hane başına 17.98 Euro vergi kesiliyor. ARD ve ZDF’nin vergilerden aldığı yıllık gelir 7.5 milyarın üzerinde. Dünyanın en zengin iki kanalı ARD ve ZDF. Nerede olay olsa, mutlaka oraya ekip gönderir ve birinci elden taze, canlı haber verir.
İngiltere’de BBC neyse, Almanya’da ARD ve ZDF odur. ARD ve ZDF benim de en çok güvendiğim, dünyanın en ciddi televizyon kanallarıdır. Almanya’da Türklerin en büyük şikayeti, Türkler ve Türkiye üzerine genellikle başkalarının konuşuyor olmasıdır. Onların görüşlerinin sorulmamasıdır. Burada yaşayan Türklerin de televizyon vergileriyle finanse edilen ARD ve ZDF’nin bu şikayete iyi kulak vermesi gerekir.