Nerede bu özel bağ?
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da Türkiye ile ilişkiler konusu gündeme gelince, hep şu cümleyi tekrarlanıyor: “Bizim Türkiye gibi çok az ülkeyle bu kadar yakın ve özel bağlarımız var. Çünkü burada 3 milyondan fazla Türk insanı yaşıyor.” Ama Türkiye ile bu ‘özel bağ’, gerçekten söylendiği gibi ikili ilişkilere yansıyor mu?
TÜRKİYE ile Almanya arasında iki ülkeden öğrenci gençleri buluşturmak amacıyla 5 yıl önce bir ‘Gençlik Köprüsü’ kuruldu. ‘Gençlik Köprüsü’ önceki gün 5'inci yılını Berlin'de kutladı.
Berlin’deki buluşmaya Türkiye'den 23, Almanya'dan da 23 genç katıldı. Gençler dört gün boyunca iki toplum arasındaki benzerlikleri, farklılıkları konuştu.
Son akşam ise Dışişleri Bakanı Heiko Maas gençlerle bir araya gelerek, bir saat boyunca onların sorularını yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Maas da, “Türkiye gibi çok az ülkeyle bu kadar yakın ve özel ilişkilerimiz var. Bizim ülkemizde 3 milyon Türkiye kökenli insan yaşıyor” dedi.
TOPU AVRUPA’YA ATTI AMA...
Ama gençler sorularıyla Dışişleri Bakanı Maas'a, aslında bu konuda hiç de aynı fikirde olmadıklarını söyledi. Sena Kayrın adlı genç kız, “Sayın bakan, biz buraya gelebildik ama bazı arkadaşlarımız vize alamadığı için gelemedi. Hatta birçok arkadaşımız belirli bir geliri olduğunu kanıtlayamadığı için vize başvurusu bile yapamadı. Madem gençlik değişimine önem veriyorsunuz, bu konuda ne yapabilirsiniz” diye sordu.
Maas, vize sorununun Türkiye ile Almanya arasında değil, Türkiye ile Avrupa arasında bir mesele olduğunu savunarak, topu Avrupa'ya atmaya çalıştı.
Ama Türkiye'ye vizenin kaldırılmasına karşı en çok direnen ülkelerin başında da Almanya geliyor. Burada 3 milyonu aşkın Türkiye kökenli yaşıyor.
Almanya, bu insanlara aile birleşiminde bile vize uyguluyor.
Türkiye'den gelecek eşler Almancası yetersizse, vize alamıyor. Birinci derece akrabalar vizeden dolayı Almanya'daki akrabalarını ziyaret edemiyor. Bundan dolayı birçok insan düğününü Türkiye'de yapmak zorunda kalıyor.
Hani nerede bu özel bağ?
ALMAN GENÇLER GELMİYOR
Bir başka genç, Almanya'nın Fransa, Polonya, İsrail gibi ülkelerle resmi ‘Gençlik Çalışma Kurultayları’ kurduğuna işaret etti ve Türkiye ile Almanya arasında da böyle bir kurultayın oluşturulması konusunda Bakan Maas’a düşüncesini sordu. Maas, Almanya'da yaşayan Türkler aracılığıyla iki toplum arasında hemen her gün bir değişim yaşandığını, bu nedenle bir gençlik çalışma kurultayına ihtiyaç olmadığını, ‘Gençlik Köprüsü'nün bu görevi başarıyla yerine getirdiğini savundu.
Bir başka genç, ‘15 Temmuz’ darbe girişiminden sonra ‘Gençlik Köprüsü’ listesinden Almanya'dan Türkiye'ye öğrenci değişiminin durduğunu şikayet etti.
Zaten Berlin'deki toplantıya Almanya'dan katılan gençlerin çoğu da Türkiye kökenliydi.
BU BAKIŞ DEVAM ETTİĞİ SÜRECE...
Berk Boyacıoğlu adlı genç ise Bakan Maas'a Türkiye'nin yıllardır AB kapısında bekletilmesinin Türkiye'deki gençlere olumsuz yansıdığını, gençleri karamsarlığa sürüklediğini söyledi. Dışişleri Bakanı Maas,
bu konuda Türkiye'nin hukuk devleti, yargı bağımsızlığı gibi konularda gerekli şartları yerine getiremediğini belirterek, “Türkiye'nin AB'ye ne zaman üye olacağı konusunda bir öngörüde bulunamayız” dedi.
Türkiye'yle özel ilişkileri olduğunu söyleyen Almanya'nın Türkiye'ye bakışı böyle.
Almanya, bu bakışını devam ettirdiği sürece, burada yaşayan Türklerin neden Almanya'dan daha çok Türkiye'deki siyasete ilgi duyduğu ve neden Almanya’yla tam özdeşleşemediği sorularına cevap bulmakta zorlanmaya devam edecektir.