Güncelleme Tarihi:
FOCUS dergisine teşekkür ediyoruz. Bu haftaki sayısında seçimlere ve Türk basınına yönelik bir haber yayınladı. Başlığını da "Türklere karşı Haçlı seferi" koydu. Dergi her ne kadar bu lafı Türk medyasının iddiası olarak tanımlasa da tespit doğrudur. Ne yazık ki, Hessen'in CDU’lu Başbakanı Sayın Roland Koch seçim kampanyasının tümünü "yabancı düşmanlığı" üzerine kurmuştur. Almanya'daki sosyal ve politik ortamı, göçmenlere karşı nefret ve öfke sözleriyle zehirlemiştir. Bunun için bile bile gençlik suçlarındaki rakamları çarpıtmış, yalan söylemiştir. Yalan söyledikçe burnu uzayan Pinokyo’ya benzetilmesi boşuna değildir. Hessen'de polis ve gençlik mahkemesi hakimleri sayısını azaltarak adaleti yavaşlatan kendisidir. Bunu tüm Alman basını da dile getirmiştir. Evet, o artık "Pinokyo Koch"tur. Kazansa da bu gerçek değişmeyecektir.
Koch şimdi "nefret oyları"nın peşindedir. Yabancılardan nefret eden Almanların oylarını kendine çekmek istemektedir. Almanların ilginç bir sözü var: Hassprediger. Yani "Nefret vaizi". Bunu Almanya'daki bazı cami imamları için kullandılar. Ama Alman tarihinin en büyük nefret vaizi kuşkusuz Hitler'dir. Yahudilere ve yabancılara karşı nefret körükleyerek oyları toplamış ve iktidara gelmiştir.
Aynı yöntemin bugün Koch tarafından 21. Yüzyılda, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından neredeyse 20 sene sonra kullanılması üzücüdür. Koch'un yabancı isimlere vurgu yaparak "İktidarı Ypsilanti, Tarık El Wezir ve komünistlere vermeyin demesi" yabancı düşmanlığının en ilkel, en vahşi, en kaba halidir. Ne yazık ki Almanya'nın karanlık geçmişini hatırlatan sözlerdir bunlar.
Koch bu sözleriyle nefret oylarını toplar ve seçimi kazanırsa bu Almanya için utanç kaynağı olacaktır. Bütün dünya Almanya'da hala yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın prim yaptığını düşünecektir.
Oysa Almanya büyük ve güçlü bir ülkedir. Giderek artan genç yabancı nüfusu ile Avrupa'da renkli, çok kültürlü, uyumlu ve barış içinde bir dünya yaratılmasının beşiği olabilecek bir ülkedir. Ama böyle bir Almanya nefretle kurulamaz. Almanya’nın sevgi dolu, barışçı dünya çapında liderlere ihtiyacı var. Tıpkı Willy Brandt gibi. Koch'a son tavsiyemiz:
Daha az nefret, daha çok sevgi lütfen...
Weniger Hass, mehr Liebe bitte...