Ne biçim araştırma?

Güncelleme Tarihi:

Ne biçim araştırma
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2012 00:00

ALMANYA'DA Neonaziler tarafından işlenen seri cinayetlerle ilgili tartışmalar devam ederken, Federal İçişleri Bakanlığı adına yapılan bir araştırma geçen hafta Alman kamuoyunun gündemine birden yerleşiverdi.

Haberin Devamı

Jena'daki Friedrich Schiller Üniversitesi'nden Wolfgang Frindte, Bremen Jacobs University'den Klaus Böhmke, Waimer Pisaya ve Sosyal Araştırma Cemiyeti'nden Henry Kreiskenbom ile Avusturya-Linz Üniversitesi'nden Wolfgang Wagner öncülüğünde yapılan bu araştırma “Almanya'daki Müslüman Gençlerin Yaşam Dünyaları” adını taşıyordu.

Müslüman gençlerin önemli bir bölümünün uyum sağlama niyetinde olmadığı şeklinde yansıtılan bu araştırmanın bir bölümünde, Almanya'daki Müslüman gençlerin izlediği görüntülü medya da yer alıyordu.

Tabii Türk medyası da...

Araştırmada, Türk televizyon kanallarının etkisine de yer verilmiş.

Özellikle de en çok izlenen Kanal D/Euro D ile TRT Türk'e...

Araştırmada, Türk kanalların etkisi değerlendirilirken, “Özellikle Kanal D/Euro D, Alman olmayan Müslümanların ideolojik grup şiddetini kabullenmelerinde etkili oluyor” diye bir sonuca varılmış.

“Hem Kanal D/Euro D hem de TRT Türk, Batı'ya karşı olumsuz duyguları etkiliyor” denilmiş.

Daha da ileri gidilerek, “Türk televizyonların tercih edilmesi, Alman olmayan Müslümanların Batı'nın İslam'a yaklaşımına karşı kin ve öfkeyi güçlendiriyor” ibaresine yer verilmiş.

Aynı araştırmada, “Alman Kamu Televizyonları ARD ve ZDF'ten bilgilenenler Yahudilere ve Batı'ya karşı en az düzeyde önyargıya sahipler” denilmiş.

Buna karşın Alman özel televizyon kanalları RTL ve SAT 1 ile Arap televizyonu Al Cezira ve Al Arabiya'nın yanı sıra Kanal D ile TRT Türk'ü izleyenlerin ise Yahudilere ve Batı'ya karşı çok fazla önyargılı oldukları, dinsel köktendinci davranış sergiledikleri ve demokrasiye sıcak bakmadıkları gibi bir değerlendirmede de bulunulmuş.

Yapılan araştırmalar Almanların önemli bir bölümünün Yahudi düşmanı bir tutum içinde olduğunu ortaya koymaktadır.

Acaba “şu bizim Almanlar” da mı Türk televizyonları izliyor?

Yapılan araştırmalar Almanların büyük bir bölümünün İslam dinine Müslümanlara karşı onyargılarla dolu olduğunu ortaya koymaktadır.

Acaba bunu da mı Türk televizyonları körüklüyor?

Kanal D/Euro D'de objektif haber yayıncılığının yapılmadığı, duygusallığın egemen olduğu, bazen kullanılan dil ve vurgularla haberlerin dramatik biçimlerde sunulduğu, İsrail karşıtlığı yapıldığı, Müslümanların kurban, Müslüman olmayanların saldırgan olarak gösterildiği yayınların ağırlıkta olduğu da ileri sürülmüş.

Kanal D'nin tam "ekapizm" - izleyicileri gerçek sorunlarını unutmaya, kendilerini pasif bir biçimde rahatlamaya davet eder, duygusallığı uyarır, gerçekliğin normları ve kurallarını gözden kaçırtır, zevk ve dilekler yerine gelmiş hissi verir- bir tutum sergilemekle de suçlamakta.

Bu gerçekten çok iddialı bir iddiadır...

Hatta karalamadır...

Bu ne biçim bilimsel bir araştırmadır?

Hangi yayınlar, hangi haberler değerlendirilmiştir?

Kaç haber ve program değerlendirilmiştir?

Kim tercüme etmiştir?

Almanya'da 1990'lı yılların başında Mölln'ler, Solingen'ler yaşandı.

Mölln'de 3, Solingen'de 5 Türk insanı Neonaziler tarafından kundaklanan evlerde yanarak can verdi.

Türk basını o günlerde sağduyulu bir tutum sergileyerek barış içinde birlikte yaşamın zarar görmemesine son derece özen gösterdi.

Aynı durum Alman medyasının çoğunun Sarrazin'i pompaladığı, Müslümanları “uyumsuz” gösterdiği dönem için de geçerlidir.

8 Türk, bir Yunanlı ve bir Alman kadın polisin Neonaziler tarafından işlenen seri cinayetlerde yaşamını yitirdiğinin ortaya çıkmasından sonra da Türk medyası tam bir “sorumlu yayıncılık” örneği sergilemiştir.

Kanal D/Euro D de öyle...

Böyle olduğu halde, bilimsel araştırma adı altında abartılı bir “bilimsel karalama”yı anlamak mümkün değildir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!