Güncelleme Tarihi:
1990’lı yıllardı. Hessen Eyaleti’ne bağlı bir beldede, halk, hoparlörden ezan okunmasından rahatsız oldu. Belediye meclisi de bunu destekledi. Hem de “Yolda giderken aniden hoparlörden ezan sesini duyan ve Müslüman olmayan bir sürücü paniğe kapılıp kaza yapabilir” diye bir gerekçe göstererek.
Ne inandırıcı (!), ne mantıklı (!) bir gerekçe değil mi?
Bu gerekçeyi okuyunca, kendi kendime “İyi de bu ülkede Katolik ve Protestan olmayan insanlar da var. Müslümanlar ve başka dinlerden insanlar da yaşıyor.
Hıristiyan olmayan bir otomobil sürücüsü aniden kilise çanlarının bangır bangır çalması üzerine paniğe kapılıp kaza yapabilir diye mantıksız bir gerekçe göstererek, çan sesleri susturulsun mu?” diye mırıldanmıştım.
Hatta o günlerde benzer şeyler yazmıştım Hürriyet’te. Mantık kazandı ve o beldede ezan sesi hep duyuldu. Zaman zaman bazı sorunlar yaşansa da, Almanya’nın çeşitli kesimlerindeki minarelerden beş vakit olmasa bile, en azından Cuma namazları öncesi ezan sesleri yükseldi.
2009 yılının sonlarına doğruydu. İsviçre’de minare yasağı için referanduma gidildi. Bunun öncülüğünü de katı tutucu İsviçre Halk Partisi (SVP) ile aşırı milliyetçi Federal Demokrat Birliği (EDU) yaptı.
Her türlü özgürlükten yana olan çağdaş (!) İsviçrelilerin yüzde 57.5’i yeni minare yapılmasına “Hayır” dedi.
2000’li yılların başlarında da Almanya’nın başkenti Berlin’de minare kavgası yaşanmıştı. Berlin’in Neukölln semtinde bulunan Türk Şehitlik Camisi’nin minareleri ve kubbesinin planlanandan yüksek olduğu gerekçesiyle ciddi sorun yaşanmıştı.
Tempelhof Havalimanı’nın bitişiğinde olduğu için uçakların iniş ve kalkışlarında sorun yaşanabileceği gibi pek de inandırıcı olmayan gerekçeler bile gösterilmişti. Hatta çok yüksek miktarda para cezası bile kesilmişti.
Koşullar yerine getirilmediği gerekçesiyle inşaat bir süre durdurulmuştu bile. Berlin Türk Şehitlik Camisi tüm sürtüşmelere rağmen tamamlandı.
Almanların bile ilgi gösterip ziyaret ettiği bir mekan haline geldi zamanla.
Almanya’da bir dönem sünnet kavgası da yaşandı. Sosyal Demokrat Partili (SPD) 66 milletvekilinin de desteğiyle Sol Parti ve Yeşiller, Federal Meclis’e sünnet yasağı içeren bir önerge verdiler.
Yahudi Cemaati ve Müslümanlar buna haklı olarak tepki gösteriler. Ama Federal Meclis’te sağduyu kazandı. Dinsel nedenlerle sünnet geleneğinin sürdürülmesine onay verildi.
12 Aralık 2012 tarihinde yapılan oylamada, 434 milletvekili sünnete “Evet” derken, 100 parlamenter karşı çıktı, 46 milletvekili de çekimser oy kullandı.
Almanya’da kurban kesimiyle ilgili kavgalar da yaşandı.
Uyuşturulmadan hayvan kesimine çeşitli çevreler hep karşı çıktı. Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, Alman Anayası’nın 4’üncü maddesi ışığında din ve vicdan özgürlüğünü dikkate alarak uyuşturulmadan da kurban kesimine onay verdi.
İşte Almanya’da sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) aynı konuları yine istismar etmeye başladı. AfD’nin 30 Nisan’da Stuttgart’ta yapılacak kurultayında oylamaya sunulacak parti programında, minare ve ezan yasağı yer almakta.
Gerekçe, “Minare de hoparlörden ezan okunması İslam’ın hakim olma sembolüdür.” AfD, uyuşturulmadan kurban kesimine de karşıdır. Çocukların sünnet edilmelerine de.
Sığınmacılara karşı Pegida kısa adıyla tanınan Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar ile birlikte kolkola yürüyen ve son eyalet seçimlerinde halktan büyük destek gören AfD, hiç şüphesiz bu alandaki istismarları sürdürecektir. Hem de Alman Anayasası’ndaki bireysel ve dinsel özgürlükleri hiçe sayarak. Hem de barış içinde birlikte yaşamı dinamitleyerek...
Kurban yasağı Nazi döneminde de uygulanmıştı. Belli ki, yasakçı zihniyet hortlatılmak isteniyor.