Güncelleme Tarihi:
BABİL Sarayı’nın giriş kapısının sergilendiği Ön Asya Müzesi alanında yapılan serginin açılışına, Borgs Ailesi üyeleri ve özel davetliler katıldı. Sergi, Berlin Yunus Emre Enstitüsü ve İslam Sanat Eserleri Müzesi iş birliğinde gerçekleştirildi. Borgs Ailesi’nin bugün hayatta olmayan fertleri, ilk olarak 1954 yılında turistik gezi için gittikleri Türkiye’de nakış işlemelerini keşfetti. El işlemlerine hayran kalan aile, daha sonraki her Türkiye ziyaretlerinde el işlemesi nakışları topladı, 17’nci ve 19’uncu yüzyıl arası nakış koleksiyonuna sahip oldu. Müzedeki açılışa Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen, Başkonsolos Rıfkı Olgun Yücekök, İslam Sanat Eserleri Müzesi Direktörü Prof. Dr. Stefan Weber, müze küratörü Deniz Erduman-Çalış ve Yunus Emre Enstitüsü Almanya Koordinatörü Feyzullah Bahçı katıldı.
‘SANATA VERİLEN DEĞERİ GÖSTERİYOR’
Büyükelçi Ahmet Başar Şen, açılışta yaptığı konuşmada, Osmanlı’dan bu yana devam eden el sanatları geleneği olan nakış işlemesinin, Anadolu’da bazı bölgelerde bugün de devam ettiğini söyledi. Nakış işlemesinin Türk toplumunun sanat anlayışının bir yansıması olduğunu belirten Büyükelçi Şen, bunun, toplumun sanata verdiği değerin göstergelerinden biri olduğunu kaydetti. Başar Şen, Türk toplumun yüzyıllardır süregelen yaşamın her alanındaki bilgi, estetik ve tecrübesini yansıtan nakış el işleme sanatının usta-çırak ilişkisi içinde ve sabırla yeni nesillere aktarıldığını ifade etti. Nakış işlemesinin sabır, özen ve dikkat gerektirdiğini ifade eden Şen, “Nakış gibi işlemek” ve “Nakşetmek” gibi deyimlerin bugün Türk dilinde kullanıldığını söyledi. Şen, “Kadınlarımızın yüzyıllardır Anadolu’da bu özenle çalışmalarının bir neticesi belki de bugün Türk tekstilinin farklı ülkelerde bilinen kalitesinin ortaya çıkmasında rol oynamıştır” dedi. Büyükelçi, Yunus Emre Enstitüsü ve İslami Sanat Eserleri Müzesi’ne, iş birliği ve sergiyi Berlin’e kazandırdıkları için teşekkür etti.