Muz mu Lindner mi?

ÖZELLİKLE Yeşiller ve FDP arasında farklı alanlarda ciddi görüş ayrılıkları olduğu için zaman zaman sıkıntılar, hatta sancılar yaşandı.
Ama SPD’li Şansölye Olaf Scholz’un devreye girmesiyle bir ‘orta yol’ bulundu.
Ancak 6 Kasım 2024 tarihinde ipler koptu.
Aynı zamanda FDP Genel Başkanı olan Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’in, ekonomik alanda yeni yatırımlara destek için taze borç alınmasına karşı çıkıp borç freninde ısrar etmesi, Başbakan Scholz’u küplere bindirdi.
Ve Scholz, kendi deyimiyle aynı akşam Lindner’i kapının önüne koydu.
Tabii Lindner ‘kovulunca’, Federal Dijitalleşme ve Ulaştırma Bakanı Volker Wissing dışındaki FDP’li diğer üç bakan da istifa etti ve ‘üçlü koalisyon’ 6 Kasım akşamı geç saatlerde bitti.

*

SPD ve Yeşiller ‘azınlık hükümeti’ ile yola devam ederken, FDP’nin hükümeti terk etmek için daha önceden planlar yaptığı ve ‘D-Day’ (Avrupa’yı Alman nazilerden korumak için müttefik güçlerin 6 Haziran 1944’deki Normandiya Çıkarması) başlıklı koalisyonu bitirme senaryoları içeren 8 sayfalık dokümanlar hazırladığı ortaya çıktı.
“Böyle bir şey yok” diyen ve medyayı bunu “uydurmakla” suçlayan FDP Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai, bu dokümanların partinin kendi internet sitesinde, hem de aynı başlıkla yayımlanması üzerine, “Gerçekten böyle bir şeyden haberim yoktu. Özür dilerim” diyerek istifa etti.

‘LINDNER MUZA KARŞI’
Söz konusu dokümanları hazırlayan FDP Genel Merkezi Genel Müdürü Carsten Reymann da görevi bıraktı.
“Benim böyle bir şeyden haberim olmadı” diyen FDP Genel Başkanı Christian Lindner ise istifayı düşünmediğini ilan etti.
Hatta 23 Şubat’ta yapılacak erken seçime lider aday olarak katılıp FDP’yi yeniden iktidara taşımak istediğini de ilan etti.
Tabii diğer partilerden bazı politikacılar Lindner’in istifasını gündeme getirdiler.
Ama Lindner, bunlara aldırış etmedi.
Kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 5 barajını aşma şansı gözükmeyen Sol Parti ise kafayı Lindner’e taktı.
Sol Parti Eş Başkanı Jan van Aken, sosyal medyada ‘D-Day’ yerine ‘B-Day’, ‘Banane’ (Muz-Day) başlıklı, Lindner’in elinde muz bulunan bir fotoğrafı ile “Lindner, muza karşı. Kim daha çok dayanacak? Açık alan savaşı” içerikli bir paylaşımda bulundu.
Hatta “B Day’, belki muzun FDP lideri Christian Lindner’e karşı kazanacağı gün olabilir” diyerek, içten ve dıştan gelecek tepkiler nedeniyle görevi bırakabileceğini de ima etti.

*
Bu paylaşımı görünce, 2022 yılında Birleşik Krallık’ta (İngiltere’de) yaşananlar aklıma geldi.
Adı bir dizi skandallara karışan Boris Johnson’ın Muhafazakar Parti liderliğini ve Birleşik Krallık başbakanlığını bırakması üzerine, yerine daha önceki dönemlerde Kadınlar ve Eşit Haklar Bakanı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Liz Truss geldi.
6 Eylül 2022’de Başbakanlık koltuğuna oturan Liz Truss, kısa bir süre sonra, son 50 yılın en büyük vergi indirim paketini ilan etti.
Varlıklılardan ve yüksek gelirlilerden alınan yüzde 45 oranındaki özel verginin kaldırılmasını da içeren 45 milyar Sterlin hacimli vergi indirimi planı tepkilere yol açtı.
İngiliz Sterlin’i piyasalarda değer kaybetti.
Bu gelişmeler üzerine Muhafazakar Parti’ye ve Liz Truss’a destek dibe vurdu.
Muhalefet İşçi Partisi’nin oy oranı birden yüzde 50’yi geçti.
Kendi partisinden de tepki ve eleştirilerin artması ve genel başkanlığını da üstlendiği Muhafazakâr Parti’ye desteğin beklenmedik ölçüde düşmesi üzerine Liz Truss geri adım atmak zorunda kaldı ve ilan ettiği özellikle yüksek gelirlilere dönük vergi indirim planını iptal etmek zorunda kaldı.
Tabii tepkiler bitmedi ve istifası istendi.
Ama Liz Truss, istifa etmeyip, seçimlere kadar görevde kalacağını açıkladı.

‘MARUL MU LIZ Mİ’
İşte o günlerde The Daily Star gazetesi, bir masa üzerinde Liz Truss fotoğrafı ile kadın kılığına sokulmuş bir marul (göbek salata) resmi yayımlayıp, “Bakalım marul mu, Liz Truss mı daha fazla dayanacak?” diye bir yarış başlattı.
Ve baskılara dayanamayan Liz Truss, 6 Eylül’de başladığı görevinden 24 Ekim 2022’de istifa etti.
Ve The Daily Star gazetesi Liz Truss’ın istifasını “Marul -göbek salata- daha fazla dayandı” başlığıyla verdi.
Ve Liz Truss da toplam 49 günle “Birleşik Krallık’ta en kısa süreli görev yapan Başbakan” olarak tarihe geçmeyi garantiledi.