Güncelleme Tarihi:
Yeni yıl için bazı yeni kararlar alırlar.
Kimisi “Sigarayı bırakacağım” sözü verir kendi kendine.
Kimisi “Zayıflayacağım”, kimisi “Daha fazla spor yapacağım” der.
Kimisi “Aileme, yakınlarıma ve kendime daha fazla zaman ayıracağım” sözü verir.
Bu liste uzayıp gider.
Ben de önceleri her yeni yıla girerken kendi kendime bazı sözler vermiş, bazı yeni kararlar almıştım.
En çok da sigarayı bırakma kararı.
Sigara içmeye ortaokul 2. sınıfta başladım.
Henüz 14 yaşındaydım.
Beyşehir Lisesi’nde çok iyi tanıdık bir öğretmen vardı.
Komşu binada oturuyordu.
Akşamları bir araya gelir sohbet ederdik.
Bizim derslerimize girmezdi ama her konuyu benimle paylaşırdı.
Hem sigara hem de içki içerdi.
Bazen bana da “Yak bir sigara” derdi.
Ben de yakardım.
Bazen bir kadeh şarap da verirdi.
Ona da “Hayır” demezdim.
Böyle başladı sigara tiryakiliğim.
Bir iki derken sayı arttı.
* * *
Yüksek öğrenim için Fransa’ya gittikten sonra günde bir paket sigara bitirmeye başladım.
Hem de en sert filtresiz Fransız sigarasından.
Bu kötü alışkanlığı Almanya’da da devam ettirdim.
Öğrencilik döneminde günde bir-iki paket sigara tükettim.
Gazeteciliğe başladıktan sonra tüketim daha da arttı.
1983 yılının Ağustos ayında Hürriyet’in Berlin Büro Şefi olarak çalışmaya başladığımda günde 3-4 paket sigara içiyordum.
Kendi kendimle de “Helmut Schmidt’le (Almanya’nın eski Başbakanı) yarış ediyorum” diye dalga geçiyordum.
Birkaç ay sonra bir gün yolda yürürken ayağıma bir sancı girdi.
Yürüyemedim bir süre.
Birkaç dakika geçtikten sonra tekrar yürümeye devam ettim.
Ama hala sancı vardı.
Derhal bir doktora gittim.
“Buna ‘vitrin hastalığı’ denir. Hiç zaman kaybetme” diyerek beni hastaneye gönderdi.
Ayağa giden atar damar tıkanmış.
Ameliyat edip artifisiyel bir damar taktılar.
Birkaç gün sonra ayaklandım.
Aynı hastanede dizden aşağı, dizden yukarı bacakları, ayakları kesilmiş hastalar vardı.
Ama hepsi de pofur pofur sigara içiyordu.
Tabii ben de.
* * *
Bochum’da öğrencilik yıllarından beri tanıdığım Ermeni kökenli dost bir doktor hanım vardı.
Ameliyat olduğumu duyunca geçmiş olsun diye telefon etti.
Bana “Hala o pis sigaraları içiyor musun?” diye sordu.
Benden “Evet” yanıtını alınca da telefonda bana “Sen delirmişsin. Sen çıldırmışsın. Sen kendi kendini öldürmek mi istiyorsun?” diye sıkı bir fırça attı.
Her yeni yıla girerken “Bu yıl bırakacağım” dediğim halde bir türlü bırakamadığım sigarayı o gün bıraktım.
O gün bugün bir daha da ağızıma koymadım.
Yanımda sigara içilmesinden rahatsız oluyorum.
Oysa ki, o zamanlar başkalarını rahatsız ettiğim ve edeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.
İyi ki bırakmışım...
Evet işte yeni bir yıl daha geldi.
Herkese mutlu yıllar!
Frohes Neues Jahr! Happy New Year! Bonne Annee! Buon anno! Felice anno nuovo! Feliz ano nuevo!