Mutlu mutlu bekliyordu

Güncelleme Tarihi:

Mutlu mutlu bekliyordu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 21, 2013 11:18

O ikizlerinin doğumunu beklerken acı bir kader de onları bekliyordu.

Haberin Devamı

Bir fabrikada dış ticaret uzmanı olan 36 yaşındaki Hatice Demet Buzpınar ile elektrik mühendisi 38 yaşındaki Eren Buzpınar, 10 yıl önce evlendi. Çiftin mutluluğu, şu anda 8 yaşında olan ve ilkokul ikinci sınıfa giden Alperen’in dünyaya gelmesiyle katlandı. Kontrol amacıyla 5.5 ay önce doktora giden Hatice Demet Buzpınar’ın ikiz bebeklere hamile olduğu anlaşılınca mutlulukları daha da arttı.



İKİZLERDEN BİRİ DOWN SENDROMLU

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi olan ve üniversitenin Balcalı Hastanesi’nde de özel statüde görev yapan Prof. Dr. Cüneyt Evrüke’nin özel muayenehanesine giden Hatice Demet Buzpınar’a, doğum öncesi bebeklerde herhangi bir ’engellilik’ durumu olup olmadığının belirlenebilmesi için test yapılması önerisinde bulunuldu. Buzpınar’ın Balcalı Hastanesi’nde yapılan ’amniyosentez’ adlı tıbbi testinde ikizlerden birinde ’down sendromu’ olduğu saptandı.

İĞNEYLE KALBİ DURDURULDU

Prof. Dr. Cüneyt Evrüke, Buzpınar’a down sendromu olan bebeğin kalbine iğne yapılarak gelişiminin durdurulabileceğini, ya da bu şekilde dünyaya getirebileceğini söyledi. Genç kadın, down sendromu bebeğin kalbinin durdurulmasını isteyince 13 Şubat’ta Balcalı Hastanesi’nde operasyon yapılıp down sendromlu bebeğin kalbi iğne yapılarak durduruldu ve küçülerek yok olmaya terk edildi.

İKİZLER VE RAHMİ ALINDI, ANCAK ANNE DE ÖLDÜ

Taburcu edildikten 2 gün sonra evinde fenalaşan Hatice Demet Buzpınar tekrar götürüldüğü hastanede 2 gün yattıktan sonra 18 Şubat’ta ameliyata alındı. Bu ameliyatta genç kadının kalbi durdurulan bebeği, ikizi ve rahmi alındı. Ameliyatın ardından yoğun bakıma kaldırılan Hatice Demet Buzpınar, burada gelişen komplikasyon sonrası kalp krizi sonucu öldü.

Bu ölümle şoke olan aile, Prof. Dr. Cüneyt Evrüke hakkında ’ihmal’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, Adana Adli Tıp Kurumu’nda otopsi yapılan anne ve bebekleri 19 Şubat’ta toprağa verildi.

’İSTEMEDİĞİMİZ BİR KOMPLİKASYON OLUŞTU’

İhmal iddialarını kabul etmeyen Prof. Dr. Cüneyt Evrüke, yaşananlardan kendilerinin de büyük üzüntü duyduğunu belirterek kendini şu sözlerle savundu:

"Aileye isterlerse bebeklerden birinin down sendromlu, birinin normal doğabileceğini veya ikisini birden alabileceğimizi, yahut bir gebeliği sonlandırıp diğerini devam ettirebileceğimizi söyledim. Aile down sendromlu gebeliğin sonlandırılmasını istedi. Bunun risklerini anlattım. Enfeksiyon veya düşük olabileceği gibi şeyleri anlattım. Gebeliğin sonlandırılmasıyla ilgili de sorun yaşamadık. Taburcu olup gittikten sonra, hastanın ateşi olması üzerine beni aradılar. Ben de bu durumu önemsediğim için Balcalı Hastanesi’ne gitmelerini önerdim. Oradaki ekip hastanın takibini yaptı, bebeklerden birinin kalbinin attığını, problem olmadığını, ateşi olmadığını söylediler. Ancak bir gün sonra muhtemelen ana rahminde değişik olaylar gelişerek problem çıkıyor. Pazartesi sabah ben muayene ettiğimde hemen hastanın ameliyata alınması gerektiğini söyledim. Kalbi durdurulan bebeğin ikizi de sıkıntıya girmişti. Annenin kanaması vardı. Acilen apar topar ameliyata aldırttım. Ameliyata da Balcalı’da hocalarımızla birlikte girdik. Böyle bir durumda ben de girmek zorundayım ve girdim. Fakat ameliyat sırasında her şey yolunda gitmesine rağmen, ameliyattan sonra yoğun bakımdayken ani bir kalp krizi ve kalp durması nedeniyle anneyi kaybettik. Kimse böyle bir şeyi istemez. Bu işi hiç bilmeyen birisi değilim. Aile acılı oldukları için haklı. Ben de olsam aynı tepkiyi gösteririm. Ailenin de doğal olarak bilmediği şeyler var. Her şeyin olduğu gibi ameliyata girerken de riski var. Ben aileye riskten bahsettim. Her şey prosedüre uygun yapıldı. Bu işi yıllardır yapıyoruz ama bu sefer kötü gitti. İstemediğimiz bir komplikasyon oluştu. Benim 5 aydır takip ettiğim bir hastaydı. Ben de çok üzgünüm."

KIZ KARDEŞİ DOKTORUNU SUÇLADI

Hatice Demet Buzpınar’ın kız kardeşi 32 yaşındaki Mediha Erkan ise, Prof. Dr. Cüneyt Evrüke’yi suçlayarak, "İkizlerden birinde down sendromu saptanınca doktoru kalbini durdurmayı önerdi. Ablam da bunun bir riskinin olup olmadığını sordu. Doktoru da hiçbir tehlikesinin olmayacağını belirterek bir şekilde garanti verdi. Ablam da doktoruna çok güvendiği için kabul etti. Ablamı kaybetmemizde büyük bir ihmal olduğunu düşünüyorum. O yüzden doktorundan şikayetçiyiz" dedi.

Hatice Demet Buzpınar’ın annesi Ülkü Arı ise, "Kızımın hayatını bitirenleri Allah’a havale ediyorum. Kuzum gitti, geri gelmeyecek ama adalet yerini bulsun" diye konuştu. Emekli Milli Eğitim Bakanlığı Müfettişi olan baba Halis Haydar Arı da Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nu göreve davet etti.

’SORUŞTURMA BAŞLATILDI’

Ailenin iddialarıyla ilgili açıklama yapan Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova ise şunları söyledi:

"Hasta, ikiz gebelik nedeniyle özel bir muayenehanede takip edilmiş. Bu hasta 22 haftalık gebelik ve ateş şikayetiyle hastanemize geliyor. Geldiği gün hastanın ateşi nedeniyle antibiyotik tedavisine başlanıyor. Bir gün sonra hastanın yoğun kanaması başlaması üzerine gebeliğinin sonlandırılması için ameliyata alınıyor. Bu ameliyatta yumurtalığın ve rahmin çıkartılmasına karar veriliyor. Bu müdahalenin ardından hastanın genel durumunun kötüleşmesi, tansiyonun düşmesi üzerine hasta yoğun bakıma alınıyor. Hasta yoğun bakımda yapılan tüm müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Savcılığa intikal eden bu olay üzerine biz de çok yoğun ve geniş bir şekilde idari soruşturmaya başlattık. Gerçekten çok üzücü bir olay. Ailesine başsağlığı diliyorum."

Prof. Dr. Taşova, Prof. Dr. Cüneyt Evrüke’nin Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olduğunu, üniversiteleri bünyesindeki Balcalı Hastanesi’nde özel statüde çalıştığını kaydetti.

UYGULAMA NORMAL

Uzmanlar ise, tıbbi zorunluluk halinde söz konusu operasyonun yapılabileceğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:

"Tedavisi mümkün olmayan, doğumdan sonra bebeğin ve ailesinin hayatına ağır hasar verecek sakatlıklar hamileliğin 10’uncu haftasından sonra tespit edildiğinde, ailenin isteği doğrultusunda ve tıbbi bir kurul kararıyla kürtaja izin veriyor. Yasalarda bu konuda sınır belirtilmemiştir."

DOWN SENDROMU NEDİR?

Trizomi 21 ya da mongolizm olarak da adlandırılan down sendromu, vücut hücrelerindeki kromozom sayısının anormal olması sonucu ortaya çıkan, bir hastalıktan ziyade genetik bir anormallik.

İnsan vücut hücrelerinin çekirdeklerinde 23 çift, toplam 46 kromozom bulunur. Down sendromunda 21’inci kromozomda fazladan bir genetik materyal vardır. Yani bu kromozomun iki tane olması gerekirken, down sendromlu kişilerde üç tane. Toplam kromozom sayısı 47 olur. Down sendromlu çocukların kafa yapısının küçük, ensesinin geniş ve kısa, göz, burun ve dil yapısının olması gibi farklılık olmasının nedeni bundan kaynaklanıyor. Fakat bu farklılığa neden olan faktörün henüz ne olduğu bilinmiyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!