‘Müslümanların birinci sınıfta din dersi alma hakları var’

PANDEMİ sürecinde Nürnberg Metropol Bölgesi Türk Toplumu (tgmn), Almanca ve Türkçe yapılan dijital söyleşiler ile halkı bilgilendirmeye devam ediyor. Bugüne kadar yayımlanan, Başkan Bülent Bayraktar’ın 31 canlı söyleşisine Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, Bavyera milletvekili Arif Taşdelen, Nürnberg, Fürth ve Erlangen büyükşehir belediye başkanları, belediye encümenleri, STK yönetecileri ve esnaflar katıldılar. Söyleşiler bugüne kadar 100 bin kere izlendi. 32’nci‚ tgmn LIVE söyleşisinin konuğu ise Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann oldu. Herrman, salgından derneklere, İslam din dersinden ırkçılığa her konuda çok net konuştu. Medyanın genelde korona kurallarını eleştirenlere ve kurallara uymayanlara odaklandığını belirten Herrman, şunları söyledi: “Aslında kurallar toplum tarafından büyük destek görüyor ve çoğunluk kurallara uyuyor. Pandemi sürecinde sadece kurallara uyanlara değil, destek olanlara da teşekkür ediyorum. Komşusunun hal ve hatırını soranlara, alışverişlerini yapanlara. İkinci kapanmada başarılı sonuçlar elde ettik, binlerce insanın ölümünü önledik. Diğer ülkelerle kıyasladığımızda, çok daha az ölümcül vakalar yaşadık. Virüs, bilhassa 80 yaş üzeri insanlarımızın ölümüne neden oldu. Maalesef, yine de Bavyera’da yaşayan birçok insanımız vefat etti. Biz de sürekli metotlarımızı sorgulayarak kendimizi yeniden konumlandırıyoruz. Mükemmel bir planımız yok, hiç kimsede yok.”

MUTASYON YENİ TEHLİKE
“Yeni koronavirüs mutasyonları hakkında çok az bilgi mevcut. İngiltere’den gelenin mevcut olandan daha tehlikeli olduğu henüz kesinleşmedi. Güney Afrika’dan gelen mutasyon çok tehlikeli. Önlemlerimizi almamız gerekiyor. Yeni vatandaşlarımız dünyada en iyi aşıyı buldular. Öte yandan Avrupa bazında aşılama konusunda problemlerimiz var. Randevu sisteminde de problemlerimiz var. Elimize geçen her aşıyı şu anda değerlendiriyoruz. Aşı çeşitleri ve miktarı önümüzdeki günlerde artacak. Aşılamanın olumlu etkilerini şimdiden görüyoruz. Bavyera’da ücretsiz test stratejimiz devam edecek. Okullar açılınca oralarda da ücretsiz testler yapacağız. Ne kadar çok test yaparsak o kadar çok güven sağlıyoruz. Eğitim konusu çok önemli. Kapanmadan dolayı okula yeni başlayanların okuma ve yazmada büyük problemleri olduğunu görüyoruz, bilhassa eğitimsiz ailelerin çocuklarında. Diğer sınıflarda da problemler mevcut. Dijitalleşmede maalesef istediğimiz noktada değiliz. Kapalı şirketlerin açılması için çalışıyoruz. Berberlerin açılması ilk adım. İş yerlerine yardımların geç ulaşması doğru bir eleştiri. Bir an evvel buradaki eksikleri gidermek için bugün Bakanlar Kurulu’nda yeni kararlar aldık. Biz de kapanmayı sonsuza dek sürdürmek istemiyoruz. Biz de açılmak istiyoruz. Ama bu süreci temkinli bir şekilde yürüteceğiz.”

Herrmann aynı zamanda eyalette uyum ve spordan sorumlu bakan. 27 Ocak 2020 tarihinde Bakan Herrmann bizzat tgmn ofisini ziyaret ederek, Türk toplumuna sıcak mesajlar vermişti. Bu toplantıdan sonra bölgede camilere yönelik saldırılar gerçekleşmiş, iyi ilişkiler sayesinde saldırganlar yakalanmıştı. Joachim Hermann Türk toplumunu ziyareti sırasında, Alydın Kaval (solda) ve Bülent Baylraktar (soldan ikinci) ile görüşmüştü.

SPOR DERNEKLERİ KRİZDE
“Pandemiden dolayı spor dernekleri çok mağdur oldu. Bu konuyla ilgili Bavyera Spor Federasyonu ile bir görüşmem oldu. Elimizden gelen yardımları yapıyoruz. Pek yakında açık havada yapılan sporları kademe kademe serbest bırakmayı planlıyoruz. İnsanların spor yapması da toplumun sağlığı için çok önemli. Fit olanlar koronavirüsü çok az hasarla atlatabiliyor.”

BAVYERA’DA İSLAM DİN DERSİ
“İslam din dersi bizim için çok hassas bir konu. Kendim de önümüzdeki haftalarda bu konuyla bizzat ilgileneceğim. Erlangen modeli çok başarılıydı. 20 yıldan beri bu model ile ilgileniyorum. Din, uyum için çok önemli. Yaşadığımız ülkede din özgürlüğü garanti edilmiştir. Müslüman öğrencilerin de ilk sınıftan itibaren din dersi alma hakları var. Burada dengeyi sağlamamız gerekiyor. Federal Almanya Anayasası çerçevesinde içerikler üzerinde çalışmamız gerekiyor. Radikal düşünenlerin önünü kesmemiz şart. Diyorlar ki, ‘Müslümanlık Alman Anayasası ile uyumlu olamaz’. Öte yandan Alman aşırı sağcılar da, Alman olanların Müslüman olamayacağını savunuyor. İkisi de yanlış bir yaklaşım. Ortak bir mevzuat üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda göçmen derneklerin katkıları muhakkak olmalı.”

Türk sivil toplum kuruluşlarının pandemi sürecinde gerek maske üreterek, gerek yemek servisi yaparak önemli katkı sağladıklarını belirten Bülent Bayraktar, “Esnaflarımızın da sağlık çalışanlarına büyük katkısı oldu. Kesinlikle bu dayanışma tarih kitaplarında yerini alacak” dedi.

HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR
“Müslümanlara, Musevilere ve yabancılara ayrımcılıkta hepimize büyük görevler düşüyor, sadece yetkililere değil. Halle ve Hanau kentlerindeki saldırı örneklerini yaşadık. Irkçılık ancak toplumda kabul görürse yeşerebilir. Irkçılığı hep beraber engellememiz gerekiyor. Bu doğrultuda derneğinizin faaliyetlerini çok önemli buluyorum. Ortak yaşama konusuna hedeflenmemiz gerekiyor. Anayasamızı baz alarak, ‘Senin dinin sana, benim dinim bana’ dememiz gerekiyor. Diyalog içinde ortak yönlerimize odaklanmamız gerekiyor. Saygı ve tolerans çok önemli değerler.”